Türkiye'nin Hür
ve Müstakilliği İçin
Veysi Erken Dr.
Hani bir söz vardır. En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim
diye. Türkiye’nin birliği ve beraberliği için “İslam Kardeşliği” zeminin de partiler
bir araya gelmek mecburiyetindedir. AK Parti ve MHP bunu başardı, İslam
kardeşliğini esas alan diğer partiler de buna katılmalı, bir araya gelmeli, el
ele, gönül gönül’e ülkemize, İslam âlemine ve insanlığa hizmet etmelidir.
Zira
zihniyetleri birbirine çok yakındır ve tevhidi zemininde beraber hareket
edebilirler. Ülkemizde serpiştirilen fitne ve bölücülük tohumları ancak bu
şekilde giderilebilir.
Merhum Alpaslan
Türkeş Bey'in; terörün en zor zamanlarında "Türk’le
Kürt etle tırnak gibi kardeştir, kız alıp vermişiz, biz ne kadar Türk’sek onlar
da o kadar Türk, onlar ne kadar Kürt'se biz de o kadar Kürdüz" sözü bu
zemini açıklamaya yeterli delildir.
Evet.
Parti zihniyetlerinde
farklılık olabilir, ancak zihniyetler birbirine yakın ise yöntemlerdeki farklılıklar
önem arz etmez, birlikteliğin önünde engel teşkil etmez.
Bilindiği üzere zihniyet: Belirli görüş, inanç
ve alışkanlıkların etkisiyle oluşan düşünme tarzı, zihin yapısı: http://www.lugatim.com/s/zihniyet
biçiminde tanımlanır.
Zihniyetin
oluşumunda ve hayatiyetinin devamında inanç ilke ve kuralları ortadan
kaldırılırsa toplumun hayatı ve hayata bakışı değişir.
Maalesef
ülkemizde yüzyılı aşkın bir süredir bizim düşünme ve akl etmenin İslamî
ilkeleri ve kuralları azar azar ortadan kaldırılmış, tefekkür zeminimiz batıya/batıla
kaydırılmıştır.
Zihniyet
sorununa bu bağlamda baktığımızda ülkemizde cari iki farklı zihniyetin varlığı
ile karşılaşırız.
Biri
“öze dönüş” diğeri “özden kopuş” zihniyeti.
Öze
dönüş zihniyeti eksiyi fazlası, hatası sevabıyla bize ait değerleri ihya ve
yaşatmaya çalışır, diğeri özden kopuş zihniyeti, varsa/ kalmışsa bize ait
değerlerin kırıntılarını bile ortadan kaldırmaya çalışır.
Özden
kopuşun ataları olan “İttihatçı”
zihniyet oluşumundan beri bize ait değerleri, İslamî ilke ve kuralları ortadan
kaldırmakla memur edilmiştir. CHP ve iltisaklıları bunların devamıdır.
Yahya Kemal "İttihat
ve Terakki kadar bin türlü zihniyeti, bin türlü yaratılışı, bin türlü emeli bir
araya toplamış ve dağılmamış, bilâkis, zaman geçtikçe daha ziyade toplanmış ve
kuvvetlenmiş siyasî bir cemiyeti Avrupa'nın ve Asya'nın tarihinde göstermek
imkânsızdır.
İttihatçı ittifakının içinde en dinsiz
masonlar yanında en şedîd İslâm İttihatçıları; en geniş insaniyetçi ve
medeniyetçiler yanında en dar kafalı milliyetçiler bulunduğu gibi, en seciyeli
tanınmış adamlarla seciyesizlikleri herkesçe malûm adamlar, maddî
menfaatlerden uzak, temiz vatanperverlerle vurguncular ve harb zenginleri yan
yana ve biri birini çok sever olarak görülüyordu. Böyleyken İttihat ve Terakki
dağılmadı. Bu terkibi Talat vücuda getirmiştir." Yahya Kemal, Çocukluğum, Gençliğim, Siyasî ve Edebî
Hatıralarım, 3. baskı, 1986, s. 171-176. biçiminde tavsif etmiştir.
Ülkemizin neredeyse her şeyini kaybettiren bu zihniyet
maalesef bugün de varlığını en çok CHP ve iltisaklılarında devam ettiriyor ve
her olumlu icraata karşı çıkıyor.
Maalesef bu yapı ve zihniyet en çok CHP ve türevlerinde
devam ediyor. Bu zihniyet tarih boyunca “tahripkâr”
olmuştur. Olmaya devam ediyor.
Bunun içindir ki, bu
zihniyette olanlarda komplo, kumpas, şantaj, yalan, hile ve hurda eksik olmaz.
Zira bu yöntemler “efendileri
dışarıda olan zihniyet”in temel usulleridir. CHP’lilerin ve türevlerinin
sürekli olarak yerli olmayanlarla gizli mahfillerde görüşmeleri bilinen bir
durumdur.
Buna mukabil “öze
dönüş”, İslam’a dönüş zihniyeti söz konusudur. Bu zihniyetin ortak paydası İslam’dır.
AK Parti, BBP ve MHP tebarüz etmektedir. Başka partilerde de var olduğunu
düşünüyoruz. Bunlar ortak payda zemininde bir araya gelebilirse Siyonist haçlı
zihniyetinin bölücülüğü çok daha kolay sona erdirilebilir, anasır-ı İslam bir
araya gelir ve Türkiye şaha kalkar. 2017 sonrasındaki durum bunu
göstermektedir.
Peki, bu zihniyetin eksiyi, hatası yok mu?
Elbette vardır.
Özellikle içlerine sızdırılmış( AK Parti, MHP, BBP ve benzer
partilerin içine sızdırılmış) “ittihatçı
zihniyetin elemanları” vasıtasıyla epey hata, yanlış ve kusurları oluyor.
Buna rağmen “Öze
dönüş” anlayışında olanlar kendini
şu şekilde tanımlıyor ve belirlediği istikamet ve hedefler doğrultusunda
ilerlemeye çalışıyor.
“Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef
alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları
yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslar
arası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında
yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve işbirliği ile ittifakımız Türkiye’yi
bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı
sıra, İ’la-yı Kelimetullah
uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam âleminin ve
bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline
getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.”
https://www.milliyet.com.tr/siyaset/cumhur-ittifaki-protokolu-nun-tam-metni-2662293
Evet, Cumhur ittifakı
zihniyeti ne kadar öze dönmeye, ülke hayrına iş yapmaya çalışıyorsa ittihatçı
ve jöntürkçü zihniyetinin devamı olanlar o kadar yıkmaya ve dağıtmaya
çalışıyor.
Hülasa, Cumhur ittifakı zihniyetinin yöneticilerine çağrım
şudur.
İçinizde yer bulan ittihatçıları tasfiye ediniz.
AK Parti, MHP ve diğer partiler olarak “İslam Kardeşliği” ortak paydasında Türkiye’nin her ilinde,
ilçesinde, beldesinde, köyünde ve mezrasında el ele, gönül gönül'e bir olunuz,
iri olunuz, diri olunuz ki İlayı Kelimetullah için Nizamı âlem kurulabilsin.
Umarım ki, birliğinizi devam ettirir ve muhafaza edersiniz.
Temennim tam öze dönüş gerçekleşir ve “İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin
teminatı, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye
küresel bir güç haline gelir ve dünyaya nizam verir.”
Selam ve Sabırla… 27 Nisan 2024