Merhum Muhsin Yazıcıoğlu: ‘Eller Silah Değil Kalem Tutmalı’
BBP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Veysi Erken’in merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili “ Bir kar tanesi olsam “, “ Dik Duran Adam “ ve “ Er Kişi “ kitaplarının ardından şimdi de “Büyük Birlik Tasavvuru” adlı kitabı piyasaya çıktı. Erken ile son kitabı hakkında konuştuk.
Arzu ERDOĞRAL, 02.11.2010, http://www.on5yirmi5.com/genc/content.aspx?c=24878
Merhum Muhsin Yazıcıoğu’nun “ Büyük Birlik “ tasavvurunu ortaya koymak için yaptığı çalışmaları “Büyük Birlik Tasavvuru” adlı kitapta topladınız. Kitabın genel çerçevesini çizecek olursak, anlatılmak istenen ana fikir nedir?
Öncelikle bu çalışma ile ilgilendiğiniz ve gündeme taşıdığınız için teşekkür ediyorum. Cenabı Allah yaptığımız ve yapacağımız işleri katında makbul etsin. Sorunuza gelecek olursak.
Kitabın ana fikri yetmişli yıllarda gencecik bir neslin hangi ülküler için mücadele ettiği ve medeniyet anlayışlarının ne olduğunu ortaya koymaktır. Bilindiği üzere milletimiz sahip olduğu medeniyetin değerlerinden koparılmış ve kendisine toplum mühendisliği ile yeni bir kimlik dayatılmaya çalışılmıştır.
Yetmişli yılların gençliği mensubu olduğu ve onunla iftihar ettiği medeniyeti ve dinamikleri ihyaya ve toplumun gönlüne nakşetmeye çalışmış bir nesildir.
Medeniyet tasavvurunu “İlayı kelimetullah doğrultusunda nizamı âlem” ilkesine göre kurmuş ve bunu gönüllere nakşetmek için gönüllerin fethini bir yöntem olarak benimsemiştir.
Merhum Muhsin başkan bu neslin öncülerindendir. Hayatı “eller silah değil kalem tutmalı” ve “çağrımız İslam’da dirilişedir” ilkelerinin hâkim kılınması mücadelesi ile geçmiştir. Kitap bu hayat çizgisinin ve gayenin özetidir.
Kitapta anlatılmak istenen ana fikir yıllara sâri olan bir mücadelenin ve düşüncenin günübirlik olmadığının ortaya konulmasıdır.
Merhum Yazıcıoğlu’nun bizatihi yazdıkları yazılardan, kendisi ile yapılan röportajlardan ve çeşitli yerlerde yaptığı konuşmaları kendisinin hayat çizgisini esas alarak hazırlanan bu kitabı, bölümler halinde nasıl oluşturdunuz? Burada ki amaç neydi?
Kitabın bölümleri merhum Muhsin Başkanın yetmişli yıllarda başlayıp 25 Mart 2009 tarihinde Rahmeti Rahman’a kavuşması ile biten bir mücadele süreci takip edilerek oluşturulmuştur.
Giriş kısmında yetmişli yılların gençliğinin hayallerinin ne olduğu, neyi tasavvur ettikleri, neden siyaset yaptıkları ve siyaset anlayışları kavramsal çerçevede verilmiştir.
Birinci bölümde 1980 darbesi öncesi gençlik lideri kimliği ile Muhsin Başkanın sahip olduğu düşünce yapısı kendi yazılarıyla ortaya konulmuştur. Bu bölümün son yazısı darbe öncesi gönül ve gaye birliği içinde olabileceklere 5 Ekim 1979 yılında Nizamı Âlem gazetesinin çıkış sayısında yapılan “çağrı”dır. Bu çağrı günümüzde de geçerliliği olan bir çağrı olup devamı 1992 yılında “Milli Mutabakat Çağrısı” biçiminde karşımıza çıkmıştır.
İkinci bölümde medrese-i Yusufiye olarak kabul edilen cezaevlerinde de ilke ve ülkülerin aynı şekilde sürdürüldüğü ortaya konulmuştur.
Üçüncü bölümde ise cezaevi yıllarının akabinde birlik arayışları ve bunun için yapılan çalışmalar ortaya konulmuştur. Bu bölümde özellikle yankı bulan Milli Mutabakat Çağrısı ve üzerinde yapılan yorumlara yer verilmiştir.
Dördüncü bölümde yeni siyasi yapılanma ve bu siyasi yapılanmanın yetmişli yıllardan beri değişmeyen ölçüleri, arzu edilen birlik, birleşilebilecek değerler ve gençlik özerinde durulmuştur.
Beşinci bölümde Muhsin Başkanın TBMM’deki kişilikli mücadelesi ve sonuç yerine tasavvurun hülasası ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Kısaca bölümler oluşturulurken belirlenen amaç ilke ve ülkünün değişmezliğini ortaya koymak olmuştur. Bu ilke ve ülkünün medeniyet tasavvurunun nirengi noktasını oluşturan “İlayı Kelimetullah için Nizamı Âlem” yıllara sâri bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Hayatı boyunca dik durmaya çalışmış ve dünyevi hayatı bu şekilde nihayete ermiş bir ismin fikirlerini kitaplaştırmak hangi açılardan önemlidir size göre?
Toplumların model şahsiyetlere ihtiyacı vardır. Bizim toplumumuzun da model insanlara ihtiyacı vardır ve bize göre Hz. Peygamber(s.a.v.)’in izinde gitmeye çalışan ve bunun mücadelesini yürüten şahsiyetler topluma model olarak sunulmalıdır.
Kitap bu bağlamda hazırlanmış ve Hz. Peygamber(s.a.v.)’in izini süren Muhsin Başkan ve fikirleri topluma model olarak sunulmaya çalışılmıştır.
Rahmetli Yazıcıoğlu’nu yakından tanıyan biri olarak kitabı hazırlarken neler hissettiniz?Merhum Muhsin başkanla tanışıklığımız 1977 yılına dayanır. Yirmili yaşlarda aynı ülkü için mücadele edenler olarak yollarımız kesişti. Bu kitabı hazırlarken doğruları ne derecede ortaya koyabiliyorum diye endişelerim oldu ve duygularım hep bu yönde gelişti.
Bana kalırsa bir dönemin mücadele öncülerinin hayatı ortaya model olarak konulmalı, oyunlaştırılmalı ve gönüllere nakşedilmelidir.
Muhsin Başkan bir Selahaddin Eyyubi, bir Celaleddin Harzemşah gibidir. Öncü bir insanın fikir dünyasını ortaya koymaya çalışmak kolay olmasa gerekir.
Kitap nerelerde satışa sunuldu?
Kitabın mevcudu tükenmiştir. Kitap satışa sunulmamış olup gönül dostları aracılığıyla dağıtılmıştır. İkinci baskısı yapıldığı takdirde dağıtım şirketleri yolu ile ülkenin her tarafına ulaştırılmaya çalışılacaktır.
Son olarak neler söylemek istersiniz?
Son olarak söylemek istediklerim merhum Muhsin Başkanın ve arkadaşlarının bir medeniyet tasavvuru olan Büyük Birlik düşüncesinin yeryüzüne yaygınlaştırılması için Araştırma Enstitülerinin ve düşünce kuruluşlarının oluşturulması ile ilgilidir. Ben dört çalışma ile bunu yapmaya çalıştım. Umarım ki, bu konuda daha çok çalışma yapılır.
İmkânları olan gönüldaşlar bu ismi ve bu ismin davası olan İlayı Kelimetullahı yeni eserlerle, filmlerle, üniversitelerle yaşatmalılar.
Bu imkânı sağladığınız için tekrar teşekkür ediyor, Cenabı Allah yâr ve yardımcımız olsun diyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?