Berat’ı Yazmak Varken
Veysi ERKEN
Bu gece rahmetin, mağfiretin bolca tecelli ettiği zaman dilimi. “Ebu Hüreyre Radıyallahu Anh’dan rivayet edildiğine göre: Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimiz şöyle buyurmuştur:
—“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi:
—“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum.
—“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı:
—“Bu gece, Allah-u Teâlâ, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların hemen herkesi bağışlar. Meğerki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kâhin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teâlâ onları bağışlamaz.
Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: "Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: "Ne mutlu bu gece rükû edenlere.
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Bu gece secde edenlere ne mutlu". Üçüncü kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece dua edenlere ne mutlu." Dördüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyordu: -"Bu gece, Allah'ı zikredenlere ne mutlu". Beşinci kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu."
Altıncı kapıda duran melek dahi, şöyle sesleniyordu: "Bu gece Müslümanlara ne mutlu." Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: "Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın. Bunları gördükten sonra, Cebrail'e sordum: "Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: "Ya Muhammed, Allah-u Teâlâ, bu gece, Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısı kadar kimseyi cehennemden azat eder. http://www.gonlumungulu.com/Berat_Kandili"
Evet, mübarek berattan bahsetmek, niyaz etmek gerekirken vahşet bir kere daha devreye girdi. İçimizi yaktı. Gönlümüzü dağladı.
Üç ayların faziletinden, mübarek gecelerin ehemmiyetinden nasiplenmeyen şeytanların ayak izlerinden giden şeytanlaşmışlar yine sahnede.
Huzurumuza kast edenlerin maşaları ve veletleri kan kusmakta.
Hedefleri tek.
Ülke huzur bulmasın, ülke gelişmesin.
Ülkenin insanı değerlerini yaşamazsın.
Olanı biteni doğru okumak, yorumlamak gerekir. Olanı biteni doğru göremezsek uygun tedbir alınamaz.
Olanlara baktığımızda diyoruz ki, bilinmelidir ki, bu piyonları kullanan Siyonistlerdir. Çözüm ve ülkenin huzuru için bu maşaları piyasaya süren Siyonist beyni dağıtmak gerekir.
Beratımız ve necatımız ancak bu şekilde sağlanır.
Her şeye rağmen bu gecenin tüm insanların beraatına vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ediyorum.
Her şey ondan ve her şey ona dönücü.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?