Bayramlık: Siz Bed- dualara Karşı Hangi Tedbiri Aldınız?
Veysi ERKEN
Eski notlarıma göz atarken bir
yazı gözüme ilişti.
Bed-dualara
karşı tedbir alma ile ilgili bir not.
Sahi biz
beddualara karşı tedbirli miyiz?
Sorumlu veya alakalı
olduklarımızın bize karşı düşünceleri, tavırları, davranışları dua formatında
mı yoksa beddua mı?
Her kademedeki ilgili bunu
bayram vesilesiyle muhasebe etmeli diye düşünüyorum. Bu vesile ile notlarım
arasındaki yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
İşte o yazı:
“Selçuklu
sultanı Alâeddin Keykubad, şehrin kalesini tamamladığında, Hazret-i Mevlana’nın
babası Bahâeddin Veled’den teberrüken kaleyi görmesini ve kale hakkındaki
fikrini beyân etmesini ricâ eder. Bahâeddin Veled hazretleri, gidip yapılanları
görür ve şöyle der;
“Kaleniz,
sel felaketlerini, düşman akınlarını önlemek için fevkalâde güzel ve kuvvetli
görünüyor. Lâkin sen, idâren altındaki mazlumların, ezilen insanların bed-duâ
oklarına karşı hangi tedbiri aldın? Çünkü onların bed-duâ okları, yalnız senin
kalen gibi bir kaleyi değil, Yüz binlerce kale burcunu deler geçer ve dünyayı
harâbeye çevirir.
En
iyisi sen, adalet ve iyilikten kale burçları yap ve Salihlerden, hayırlı duâ
askerleri teşkil etmeye gayret et. Böylesi senin için surlardan daha emindir.
Zira halkın ve dünyanın güven ve huzuru o duâ askerleriyle sağlanır. Osman Nuri
TOPBAŞ, Dua, Altınoluk, sayı 194, Nisan 2002.”
Umulur
ki, hepimiz dualarda yer bulan, beddualarda unutulanlardan oluruz.
Selam
ve Sabırla.
HAŞİYE: Kurban bayramının İslam âleminin
ve dahi tüm insanların huzur, kutluluk ve refahına vesile olmasını Cenabı Allah’tan
niyaz ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?