19 Nisan 2014 Cumartesi

Belediyeden Üniversite İçin Beklentilerimiz



Belediyeden Üniversite İçin Beklentilerimiz

Veysi ERKEN

Seçimler bitti.
Hangi partiden olurlarsa olsunlar kazanan adaylardan hizmet bekliyoruz.
Tabii ki, görev yaptığım Kastamonu şehri olunca belediyesinden beklentilerim daha fazla olacaktır.
Beklentilerim şahsi olmayıp üniversitemizle ilgilidir.
Kısa sürede gerçekleşmesini arzu ettiğim faaliyetler hem üniversitemizin hem de Kastamonu ilimizin gelişimine katkı sağlayacak faaliyetlerdir.
Kastamonu üniversitesinin yeryüzü üniversitesi olmasına katkı sağlayacak faaliyetlerin başında öğrenciler ve personel için sağlanacak imkan ve huzurlu ortamlardır.
2014-2015 yılı eğitim öğretim yılında Kastamonu 25 bin öğrenci kapasiteli barınma imkanı sağlayabilmelidir. Bunun yolu belediyenin muhtelif kuruluşlarla hızlı bir şekilde işbirliği yapmasından geçtiğini düşünüyorum.
Mesela yurt için ayrılmış parseller hızlı bir şekilde değerlendirilmeli ve öğrenci adayları huzurlu bir şekilde Kastamonu üniversitesini tercihi sağlanmalıdır.
Ayrıca belediye öğrencilere başka imkânlar da sunmalıdır.
Çorbaya ilave imkânlar.
Tabi ki, üniversite personeli için de imkânlar sağlanmalıdır ki, Kastamonu’nun üniversitesi tercih edilsin ve Kastamonu’nun kalkınmasına katkı sağlasın.
Belediye başkanının yapabileceği faaliyetler vardır. Mesela TOKİ marifetiyle konut yapımının önündeki engellerin aşılması ve Kastamonulu hayırsever zenginlerin üniversite için yatırımlarının sağlanması hemen gündeme getirilebilecek faaliyetlerdir. (Bildiğimiz kadarıyla defterdarlık tahsis edilmek istenen araziyi başka kuruma devretmiş. Böyle bir durum varsa belediye başkanı gereken girişimleri yapıp hatadan dönülmesini sağlamalıdır)
Kısaca yeni belediye başkanları şehrimiz sevdamızdır diyebilmeli ve faaliyetlerini bu yönde yoğunlaştırabilmelidir.
Kısaca Kastamonu üniversitesinin yeryüzü üniversitesi olabilmesi için belediyenin katkı sağlayacak faaliyetlerini bekliyoruz.

Karayollarında 2014 Yılı 2013 Gibi Kayıp Olmasın


            2023 hedeflerinden birisi karayollarında bölünmüş yol miktarını 36000 Kilometre olduğu ifade ediliyordu.
            Karayolları Genel Müdürlüğünün faaliyetlerine baktığımızda bunun gerçekleşmesi mümkün görülmemektedir.
            Nereden çıkarıyorum.
            Gayet basit.
            Karayollarının yapım ve ihale edilecek yollar haritasına baktığımızda bunu görmek kolay.
            Mesela her hafta gidip geldiğim Ankara-Kastamonu ve Kastamonu-Karabük-Ankara güzergâhında ilave olarak Kastamonu-İnebolu hattında işlerin durma noktasında olduğunu görüyoruz.
            2013 yılında ihale edilecek kısımların ihalesi yapılmadığı gibi 2014 yılının nisan ayına geldiğimiz halde ihalelerden eser yok.
            Yapımı devam eden yerlerdeki faaliyetlerde de ilerleme yok.
            Yapımların durma noktasına geldiği hatlar sadece buralar değil. Dostlardan edindiğim bilgiler hemen hemen bütün güzergâhlarda aynı olduğu yönündedir. Bölünmüş yol yapım haritası incelendiğinde de bu durum bariz bir şekilde anlaşılmaktadır.
Kısaca 2013 karayolları için kayıp yılı olmuştur. Korkarım ki 2014 yılı da aynı akıbete uğrayacak.
Sayın Başbakanın bu konuyla acilen ilgilenmesi gerekir diye düşünüyorum. Aksi takdirde hedeflerin gerçekleşmesi hayal olur.
Tabii ki, bu konuda Karayolları genel müdürlüğünden açıklama bekliyoruz. Yapım ve ihalelerin gecikme nedenlerini ihtiva eden bir açıklama yaparlarsa okuyucularımızla paylaşırız ve doğru bilgiye ulaşırız.


KUTLU DOĞUM
            Değerli gönüldaşım Ökkeş beyden tarafıma gönderilmiş bir maili sizlerle paylaşıyorum. "Kim Elçiye(Peygamber'e) itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur" Nisa Suresi 4/80
Ey Nebi!
Sen anıların değil, anın konusu; hayatın her alanının tartışmasız rehberisin.
Sen rol-model olan tek insan, yürüyen Kur'an'sın.
Ey Nebi!
Sen bize, insaniyetten zayıf alınca, İslamiyetten pekiyi alınamayacağını öğrettin.
Kutlu Doğum Haftasının  bereketi, rahmeti ve feyzi üzerinize olsun.
https://mail.google.com/mail/images/cleardot.gif
  Arif Nihat Asya'nın Diliyle
   
NAAT
     Şimdi seni ananlar,
     Anıyor ağlar gibi...
     Ey yetimler yetimi,
     Ey garipler garibi;
     Düşkünlerin kanadıydın,
     Yoksulların sahibi...
     Nerde kaldın ey Resûl,
     Nerde kaldın ey Nebi?

      Günler, ne günlerdi, yâ Muhammed,
      Çağlar ne çağlardı:
      Daha dünyaya gelmeden
      Mü’minlerin vardı...
      Ve bir gün, ki gaflet
      Çöller kadardı,
      Halîme’nin kucağında
      Abdullah’ın yetimi
      Âmine’nin emaneti ağlardı.
      Hatice’nin goncası,
      Aişe’nin gülüydün.
      Ümmetinin gözbebeği
      Göklerin resûlüydün...

      Elçi geldin, elçiler gönderdin...
      Ruhunu Allah’a,
       Elini ümmetine verdin.
       Beşiğin, yurdun, yuvan
       Mekke’de bunalırsan
       Medine’ye göçerdin.
      Biz bu dünyadan nereye
      Göçelim, yâ Muhammed?

        Yeryüzünde riyâ, inkâr, hıyanet
        Altın devrini yaşıyor...
        Diller, sayfalar, satırlar
       “Ebu Leheb öldü” diyorlar.
         Ebû Leheb ölmedi, yâ Muhammed
         Ebû Cehil kıt’alar dolaşıyor!”
 Selam ve Sabırla


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?