Toplumsal Bütünleşme İçin BEDELLİİİİİİİİİİİİİİİİİ ve
Cumhurbaşkanlığı Seçimi
Veysi
ERKEN
Meclisin tatile çıkma
tarihi ertelendi sevindik. Umarım ki, bu sevincimiz yarıda kalmaz. Temennimiz
meclisin Ramazan iklimine uygun bir verimlilikle çalışması ve çalıştırılmasıdır.
Bütün partilerin
yöneticilerine ve vekillere sesleniyorum. Hükümet toplumsal bütünleşmeyi
güçlendirmek gayesi ile bir kanun tasarısı sunmuş. Kanun tasarısının başlığı “Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal
bütünleşmenin güçlendirilmesi” şeklinde belirlenmiş.
Terörün
sonlandırılması hepimizin canı gönülden desteklediğimiz bir durumdur. Bu
ülkenin insanına terörle çok acılar çektirilmiştir. Anaların feryat ve figanı
arşı âlâya yükselmiştir. Analar direnmeye başlamıştır. Temennimiz terörün bütün
boyutlarıyla nihayete erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlenmesidir.
Toplumsal bütünleşme
için dağda olmayanın da huzura kavuşması gerekir. Bugün işini kurmuş, aşının
peşinde koşan ve eşiyle mutlu olmaya çalışan milyonlara yaklaşan gencimiz
vardır.
Toplumsal
bütünleşmenin güçlendirilmesi için acilen milyonları rahatlatacak bedelli
kanununun çıkarılması gerekir.
Defalarca yazdım.
Genelkurmay Başkanı Sayın Necdet Özel de ifade etti. Artık ordumuzun teknik
yapısının değişmesi gerekir. Uzay ordusunun kuruluş çalışmaları başlatılmıştır.
Ülkemizin güçlü,
donanımlı ve mobil orduya ihtiyacı vardır. Kanundaki tanımına uygun bir
askerlik düzeni kurulması gerekir. Uzay ordusunu kurabilmek için de GBT korkusu
ile yaşatılan gençlerin ızdırabına son vermek gerekir.
Herkes biliyor ki,
yaşı kemale ermiş, işini kurmuş, aşını bulmuş gençlerle uzay ordusu kurulamaz.
Bunlar sadece yük olur.
Mevcut durum herkese
yüktür. Kişinin kendisine, ailesine, iş yerine ve mesleğine yüktür. Sadece yük
mü biniyor gençliğin sırtına.
Hayır.
Aynı zamanda manevi
eziyet de var işin içinde. Çünkü GBT ile mobbinge maruz kalmaktadır gençlik.
İşte bu sebeple bütün
vekillere acil çağrımı tekrarlıyorum. Partiniz hangisi olursa olsun fark etmez.
Geliniz BEDELLİ’yi çıkararak “toplumsal
bütünleşmenin güçlendirilmesi”ne katkı sağlayınız. Mübarek bir ayda
toplumsal huzura ve bütünleşmeye zemin hazırlayınız.
Atasözü ile “bütünleşme ve huzur” “çorbasında sizin de tuzunuz” olsun
diyorum.
Gençlik için, huzur
için, güven için, GBT’siz günler ve toplumsal bütünleşme için hadi bir gayret
daha.
Haydi, BEDELLİ için
meclise.
Ey vekiller duyun
gençliğin sesini.
BEDELLİİİİİİİİİİİİ İSTİYORUZZZZZZZZZZZZZZZZZ
Cumhurbaşkanı Adayları
Cumhurbaşkanlığı için
aday belirleme süreci işliyor. AK parti ve HDP’nin adayları belli gibi. (Hatta HDP’nin adayı MHP’lilerin oylarına
talip olmuş bile.)
Bunu anladık. Diğer
partiler bir aday üzerinde ittifak ettirilmiş. Ekmeleddin İhsanoğlu.
Kemal
Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle “Ekmeloğlu”.
Kılıçdaroğlu'nun
ifadesinden anladığım şudur. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Ekmeleddin
İhsanoğlu’nu tanıyan yok ve aday olarak belirleyen partiler ve partilerin
yöneticileri değil. Aday başka mahfillerde belirlenmiş ve kendilerine dikte
ettirilmiştir. Medyadan öğrendiğimize göre Kılıçdaroğlu'nun gönlünden Yılmaz
Büyükerşen geçiyormuş. Bahçeli’nin gönlünden kim geçiyordu acaba?
Kısaca Kılıçdaroğlu'nun
adayı etrafında halkalaştırılmak istenen partilerin hiçbiri adaylık belirleme
sürecinin içinde değillerdir. Partilerin bulamaçlaştırılmasıyla milletin önüne “bizim”
adayımız konulamaz. Mahfillerin bulamacı yanlıştır. Buna katkı sağlayacak bir
yapı varsa desteklemeyeceğim. Benim gibi düşündüğünü varsaydığım partinin
yönetiminden destek beklemiyorum. Destek olurlarsa itirazımı yüksek sesle
dinlendireceğim.
İşte benim itirazım
bunadır.
Partiler aday
belirlemelidir.
Yol yakınken her
parti kendi adayını belirlesin ve hangi aday halkla ünsiyet kurabiliyorsa o
seçilsin.
Partiler malum
mahfillerin, kartel ve zimmet medyalarının dayatmalarına boyun eğmemeli ve payandası
olmamalıdır diyorum. Bu minvalde gönül birliği içinde olduğumu düşündüğüm insanlara
çağrım şudur. Biz geçmişten bugüne kadar “şahsiyetçilik
ve hürriyetçilik” ilkesine göre hayatımızı kurgulamaya çalıştık. Bugünden
sonra da zihnimizi buna göre kurgulamaya çalışalım ve aklımızı kullanalım. Dayatmalara
itibar etmeyelim. Gerçek anlamda istişare edelim. Aklımızı kullanalım. Aklın
yolu birdir ve aklını kullanmayanlar zarar etmeye mahkûmdur.
Bilinmelidir ki, halk
artık tepeden yapılmak istenen dayatmalara itibar etmemektedir. Esasında şahsi
ikballeri için çırpınıp siyaset yapıyorum diyenlerin foyaları erken ortaya
çıkmaktadır. Türkiye bilişim çağındadır ve kişileri herkes saniyeler içinde
tanıyabilmektedir.
Hâsılı kelâm; bir
seçmen olarak bütün partilerin adaylarını görmek istiyorum. İstiyoruz ki,
partilerin fikirleri ile amelleri ne kadar mutabık olduğunu görelim.
Hani moda tabirle
eylem ve söylem birliğinin olup olmadığını anlayalım.
3 Temmuza fazla bir
zaman kalmadı.
Bütün partilerin
yöneticilerine sesleniyorum.
Lütfen sizin adaylarınızı
görelim.
Selam ve Sabırla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?