Not: Vekillere çağrı BEDELLİ için torba kanunu fırsatı kaçmasın. Gençler küsmesin.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi Hususunda Büyük
Birlik Hareketi Tuzağa Düşmemeli
Veysi ERKEN
Değerli dostlar.
BBP yönetiminin tutumunun yanlış
olduğunu, bu konuda görüş beyan etmemin gerektiğini ifade ediyorsunuz.
Değerli dostlar
40 yıl beraber kahve içtik. Bir
kahvenin kırk yıl hatırı olduğuna göre bir daha kendimi ifade edeyim. 2011
yılından beri BBP’nin hiçbir kurulunda görevim bulunmamaktadır. Ancak istişare
eden her insana doğruluğuna inandığımı ifade eden bir kişiyim. Bu anlamda zaman
zaman BBP’den de fikrime müracaat eden olmuş ve görüş beyan etmişimdir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna
gelince.
Bu konuda onlarca yazıyı kaleme
almış ve görüşümü net bir şekilde ortaya koymuş durumdayım. Bu konuda BBP’nin
kendi adayını açıklaması gerektiğine inandım ve bunu zamanlı bir şekilde parti yönetimine
ifade ettim. MHP’den kapalı kapılar arkasında değil merhum Muhsin başkanın “açıklık en doğru yoldur” üslubunca açık
bir şekilde 20 imzanın talep edilmesi gerektiğini belirttim. MHP imza vermez
ise bu durumun kamuoyuna deklere edilmesinin icap ettiğini ifade ettim.
Aday gösterilemez ise mutlaka bir
adayın kurumsal olarak desteklenmesi şart değildir diye beyanda bulundum.
Partiler
arasındaki ziyaretlerin sadece bir kılıf olduğunu bilen biri olarak BBP’nin
kurumsal olarak baronların oyununda yer almamasının gerekliliğini beyan ettim.
Hâsılı kelam BBP yönetiminde bulunmuş, YİK’e
Başkanlık yapmış biri olarak kardeşlik hukuku ve ahlakilik adına parti kararı
olarak açıklanan görüşün yanlış olduğunu düşünüyorum.
Bu konuda parti yönetiminin ittifak
ettiğini de zannetmiyorum. Zira partilerdeki istişareler bir safsatadan ibaret
olup birkaç kişinin görüşünün dayatmasının kılıfıdır.
Kanaatime göre dayatmalar
neticesinde yönetimden birkaç kişi cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda bu görüşü
açıklamış durumdadır.
Malum baronların isteği ile CHP
öncülüğünde bir aday ismi açıklanmış ve buna MHP angaje edilmiştir.
30 Mart seçimlerinden önce cumhurbaşkanlığı
seçimi konusunda tezgâhlanan oyun bir bulamaca dönüştürülmüş ve buna DSP, LDP,
BTP katılmıştır. Küsurat bile sayılamayacak bu partilere tuz biber olsun diye Marksist
/sosyalist görüşe mensup Sosyalist İşçi Partisi ve Devrimci Halk Partisi de ilave edilmiştir.
Yıllardır senarize edilen oyun
sahneye konulmuş ve buna BBP’den birkaç kişi destek olduğunu beyan etmiştir.
Yurt genelinden gelen mesajlardan şu
açık bir şekilde anlaşılmaktadır. “Cenabı
Allah’ın birliği ve Hz. Peygamber’in (s.a.v.) risaleti” dışında
tartışılmazı olmayan büyük birlik hareketinin gönüllüleri rahatsızdır, mevcut manzara acıdır ve daha
önceden ifade ettiğim gibi bu tuluat tiyatrosunda yer almayacaktır. Tezgâhçılarla
kol kola girmeyecektir.
Zira çağrısı İslam’da dirilişe olan
bir hareketin baronların oyuncağı olacağı düşünülemez.
Bu anlayışa sahip olanların şu anki
partileri farklı olabilir. Ama hiç biri bu oyunun oyuncusu veya seyircisi olmaz
ve olamaz.
Bu durum Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle
Ekmeloğlu’nu, kendi esprili(!) ifadesiyle Coca Cola'nın adayını ( http://www.ensonhaber.com/ekmeleddin-ihsanoglu-coca-colanin-adayiyim-2014-07-21.html)
destekleyen
partilerin sahaya inememesinden de anlaşılıyor. Sadece BBP’de değil diğer
partilerin tabanı da rahatsızdır ve sahnelenen oyunu fark etmektedir.
Sonuç
olarak kültürümüze ve inancımıza göre yanlıştan vazgeçmek fazilettir. “Çağrımız İslam’da Dirilişedir”
ilkesine inananların yanlıştan vazgeçeceklerini ve akıllarını kullanacaklarını ümit
ediyorum. Yeter ki, aklımızı kullanalım. Nitekim Cenabı Allah Yunus Süresinin
100 ayetinde “O, akıl erdiremeyenlerin
üzerine iğrenç bir pislik kılar” buyurmaktadır.
Şimdi
aklımızı kullanma zamanı.
Selam
ve Sabırla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?