Mehdici Anlayış
Veysi ERKEN
“İyi liderler başarıyı tanır ve ödüllendirirler, bu da yalnızca
insanlara bir başarma duygusu vermekle kalmaz, onlara kendilerini önemseyen bir
örgüte ait olma duygusu da kazandırır.”
John P. Kotter, Liderler Gerçekte Ne Yapar?,
Liderlik,s.55.
Her toplumun kendisine has zaafları olabilir.
Bizim zaaflarımızdan birisi sorgulamama kültüründen kaynaklanan “mehdi” beklentisidir. Gerek fert, gerekse
toplum olarak bir sıkıntıya düştüğümüzde bizi birinin veya birilerinin
kurtarmasını bekleriz.
Kendi çabamızla ayağa kalkma zahmetine
katlanmayız veya katlanmak istemeyiz. Bu tarz düşüncenin pek çok tezahürü
bulunmaktadır.
Bu
tezahürlerden birisi “özgür düşünme”
yeteneğinin kaybolması biçimindedir. Başkalarının kalıplarını değişmez olarak
görmek ve kullanmak işimize gelir. Konuşmalarımıza bile “falan dedi ki...” ile başlamayı marifet sayarız. Falanın dedikleri
bizim beklediğimiz kurtarıcımızdır. Bir nevi mehdimizdir.
Beklenen kurtarıcılık anlayışının bir başka
tezahürü “hür teşebbüs”
kabiliyetinin ortadan kalkması biçiminde karşımıza çıkar. Öğrencinin ödevinin
annesi veya babası tarafından yapılması, eşyalarının ebeveyn tarafından satın
alınması bu mantığın birer göstergesidir.
Girişimcilik
anlayışının ortadan kalkması sadece öğrencilerle sınırlı değildir.
Üniversitelerden mezun olanların sırtlarını devlete dayama istek ve arzuları da
beklenen kurtarıcı düşüncesinden kaynaklanmaktadır.
Hep başkası yapsın, başkası düşünsün anlayışı mehdicilik düşüncesinin tezahürüdür. Bu
düşüncenin gelişmesinde en müessir sebep “kölelik
eğitimi”nin okullara hakim kılınmasıdır.
Kölelik eğitimi felsefesinin hakim olduğu
okullaşma düzenlerinde düşünme ve program geliştirme hep başkasından beklenir.
Hatta düşünceler ve programlar dayatılır. Bireyler hazır lopçuluğa alıştırılır.
Hazır lopçuluğa alışanlarda mehdicilik
zihniyeti kaçınılmaz bir şekilde gelişir.
Neticede
beklenen kurtarıcı anlayışını yansıtan “mehdicilik”
toplumu oluşturan fertlerin öz güvenlerinin kaybını beraberinde getirir. Ferdin
“hizmeti” ve “faaliyeti” hep başkasından bekler duruma gelmesi kendilerini mehdi
görenlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
Toplum
gözünde mehdileştirilenlerin veya kendini mehdi görenlerin icraatları genel
anlamda toplumun hayrına olmamaktadır. Kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamak
istemeyenlere “haddi” mehdilerce
bildirilir.
Mehdicilik
anlayışının hakim olduğu kültürlerde yönetme gücünü elinde bulunduranların hür
düşünmenin, bir başka ifadeyle demokratik düşünmenin önündeki engelleri
çoğaltma çabasında oldukları görülür. Bunun başlıca sebebi, hür ve demokratik
düşünme alışkanlığının kölelik eğitimini,dolayısıyla mehdileri yıkmasıdır.
Mehdiliklerini
korumak isteyenlerin yasaklama tarzındaki icraatlarının temelindeki sebep
mehdiliğin elden gitmesi korkusudur.
Netice-i kelam,olan biten karşısında pasif
kalmak,benim işim mi diye sorumluluktan kaçınmak, ben mi düzelteceğim gibi
safsatalar mehdicilik anlayışının sonuçlarıdır. Bu sonuçlar kitleleri
uyuştururken mehdileri çoğaltmaktadır.
Cenab-ı
Allah encamımızı kendilerini mehdi sananlardan ve mehdicilik anlayışından
kurtulmayanlardan korusun.
Selam
ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?