Savunulacak Değeri Olmayanların Hali
ve Seçim
Veysi
ERKEN
Geçmişte
cemaat olarak ifade edilen yapının iç yüzünü iyi bilen, bir dönem emniyet
imamlığını yaptığını ifade eden Kemalettin Özdemir’i dinleyip de savrulmayı
fark edemeyenlerin aklına şaşarım.
Tabii
ki, Kemalettin Özdemir’i dinlerken şaşırmadım. Savunacak değeri kalmayanların savrulmaları,
başkalarına hizmet etmeleri, hatta bütün yolları mubah görmeleri kadar tabii ne
olabilir. İşte yolun sonu.
İlkesizleşenlerin sonu budur.
İlkesizleşenlerin ayağı kaydırılır Rabbim tarafından. Neye uğradıklarını
şaşırırlar.
Bu
yapı şaşırdı.
Bu
yapı yapılanları görmezlikten, duymazlıktan gelecek.
Açıklamaları
unutturmaya çalışacak.
Anladık.
Tabii
ki, sadece bu yapı şaşırmadı. Şaşırtmadı.
Cumhurbaşkanlığı
seçiminde bu yapının yönlendirmesiyle (tabii ki bunlar piyon. Asıl
yönlendirenler başkaları) bir araya getirilenler tekrar bir araya gelip
ülkemizi kaosa sürüklemeye çalışmaktalar.
Bir
araya gelmesi mümkün görülmeyenler de şaşırdı. Hepsi paralelin ipine bağlandı.
Bu
ülkeyi savunduklarını, bu ülkenin sevdalısı olduklarını zannettiklerimizin
tuzağa düşmeleri anlaşılır gibi değil.
Seçime
bir gün bile kalmadı.
Umarım
ki, milletimiz bu oyunu bozar.
Şerde
ittifak kuranların tuzaklarını başlarına çalar ve ülkemizin birliğine katkı
sağlar.
Kemalettin
Özdemir'in açıklamalarını dinleyip de dehşete düşmeyen yoktur zannediyorum. Açıklamalarını
başka bir yazıda tahlil etmek gerekir.
Kısmet
olursa onu da yazacağım.
Ama
bugün ülkemize kurulmak istenen tuzağı boşa çıkarma vaktidir.
Herkes
ibret almalı ve şer ittifakını boşa çıkarmalıdır.
Bilinmelidir
ki, paralel yapının ve onunla işbirliğini kabul edenlerin derdi hırsızlığı,
yolsuzluğu ve yoksulluğu ortadan kaldırmak değildir.
Dertleri
ve gayeleri tektir.
ÜLKEMİZİ
ZAAFA UĞRATMAK.
Ülkemizi
söz sahibi yapan projeleri durdurmak ve ülkemizi çökertmektir.
Ülkemize
kurulan kumpas yeni değildir. Ancak “one minute” ile daha da belirginleşmiş,
gezi ve 17/25 kalkışması ile ortaya çıkmıştır.
Milletimiz
ADALET ekseninde kumpası bozacak biiznillah.
Kalkınmayı
kumpasçılar engelleyemeyecek inşallah.
Ve...
Yarın
yeni bir başlangıç, yeni bir ihya olacak inşallah.
3 Kasım 2002
seçimlerinde ülkeyi kurtarmak için nasıl yönetimi gasp edenler alaşağı
edildiyse 7 Haziran 2015’te de kumpasçılar, paralelciler ve uzantıları alaşağı
edilecektir biiznillah.
Adalet
için.
Birlik
için.
Beraberlik
için
“Her
yerde ve her işte adalet”, özgürlüğün, huzurun, kalkınmanın ve
gücün esasıdır. Adaletin ortadan kalktığı ülkeler ve toplumlar yerle yeksan
olmuşlardır.
Adalet, hak sahibine hakkının
teslimini ifade eder.
Her yerde ve her işte adalet yönetimi gasp etmek
isteyen kumpasçıların, despotların ve travestilerin sonudur.
Adalet, içte ve dışta itibarlı
yönetimin gerçekleşmesidir.
Adalet, avuç açan elin yerine yeryüzüne
yardım dağıtan elin ikamesidir.
Milletimiz “one minute” ile belirginleşen tuzağı ve “İsrail’i otorite” kabul edenleri ve işbirlikçilerini deşifre
ederek, olanı biteni hatırlatarak “adalet”i oylarıyla tesis edecektir. Adalet
önce gönüllerde sonra eylemde yerini bulacaktır Türkiye’de.
7 Haziran seçimleri değerlerin
ihyası ve inşası için başlangıç olmalıdır. Milletimiz bu ihyanın ve inşanın
muştusunu verebilmelidir insanımıza. Adaletle gerçekleşecek ihyanın muştusunu
verebildiğimiz oranda halk teveccüh edecek.
Bu ülkeyi ve
ülkenin insanını seven ve gönül veren her gönüldaşa tavsiyem kalan saatlerin
değerlendirmesi ve bütün seçmenlere ulaşılmasının hedeflenmesidir.
Hedef, seçmenleri kurulan tuzağa
karşı uyarmak ve gönüllerini “adalet”le
fethetmektir.
Hedef tüm seçmene ulaşmak olmalıdır.
Unutulmamalıdır
ki, hedef ne kadar büyük olursa o kadar arzulanır ve gerçekleştirilmeye
çalışılır.
Selam
ve Sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?