13 Ocak 2016 Çarşamba

Küresel Terörünün Piyonları

Küresel Terörünün Piyonları

Veysi ERKEN

            Terörün küreselleştiği ifade ediliyor.
            Aklı başında zannedilen herkes aynı şeyi tekrar ediyor.
            Evet,
            Terör de, katliam da, yokluk da, sefalet de küreselleştiriliyor.
            Peki, kim küreselleştiriyor.
            Nerede küreselleştiriyor
            Niçin küreselleştiriliyor
            Nasıl küreleştiriyor
            Bu sorulara cevap aranacağı ve buna göre tedbir alınacağı yerde bilinen laflarla millet oyalanıyor.
            Terörün, katliamın, yokluğun ve sefaletin küreselleştirilmesini dünyada huzur istemeyenler sağlıyor. Buna isterseniz diplomatik ifadeyle “üst akıl” deyin, isterseniz Hıristiyan Siyonizm’i deyin fark etmez.
            Bunu okuyan ve düşünen herkes bilir ve anlar.
            Tabii ki, bilmek ve anlamak yeterli değildir.
            Tedbirinizi ona göre almak durumundasınız.
            Aksi takdirde “üst akıl” her zaman piyonlar, maşalar ve taraftar bulmaya çalışır. Zaten piyonlar, maşalar ve taraftar bulunmazsa “terör, katliam, yokluk ve sefalet” küreselleştirilemez.
            Olay ve olgulara bu mantıkla baktığımızda örgütler arasında bir fark olmadığı gerçeğini anlarız. Adı ve sanı farklı olsa da örgütlerin amacı efendilerine hizmettir. Katliamı, terörü, yokluğu ve sefaleti bunun için yaygınlaştırırlar.
            Bilinmelidir ki, terörü İslam coğrafyasında yaygınlaştırmaya çalışan bütün örgütler maşadır.
            Üst akıl” önce cazip bir “paradigma” inşa eder, sonra birisini “karizmatik”leştirir ve onu ve metinlerini “enigma”tik hale getirir.
            Tabii ki, bunlar yetmez.
            Doğrudan veya dolaylı bir şekilde her türlü ekonomik ve diğer desteklerini gerçekleştirir. Özellikle örgütleri, eylemlerini ve liderlerini şirin göstermek için medyayı, “akademik” elemanları, hukukçuları, aydın kabul edilenler, doktorları, parti başkanlarını kısaca her tür vasıta ve meslek grubunu kullanır.
            Maşalar ve piyonlar sahada katliam yaparken aydınlar(!) onları cicileştirir.
            Coğrafyamızda ve gönül coğrafyamızdaki dramın özeti budur.
            Tarihe uzanmaya gerek yok.
            Bir haftalık Türkiye’deki medyayı inceleyiniz, yapılan açıklamaları okuyunuz serdedilen alçaklığı görürsünüz.
            Bu kanlı oyunun devamı için “üst akıl” piyonlarını sürekli değiştirir. Adına ne denilirse denilsin “darbe”ci tavır sergileyen yapılar ve bunların sahadaki unsurları aynıdır. İttihatçı yapının devamıdırlar.
            Bunların tamamı “Hıristiyan Siyonizm”in mensuplarının piyonları ve maşalarıdır.
            Küresel terörü durdurmak mümkün müdür?
            Evet mümkündür.
Küresel terörün durdurulması “küresel vicdan”la mümkündür. Küresel vicdanı harekete geçirecek akla ihtiyaç vardır. Küresel merhametle donanmış üst akıl. Bu akıl gerçek anlamda küresel terörün beynine “bir dakika” diyebildiği takdirde küresel terör azalır.
            Küresel vicdan aklını bulursa surumuzda yeni gedikler açılmaz. Surlarımızda açılan gedikler kapatılır.
            Ey küresel vicdan!
            Aklını ne zaman bulacaksın?
            Ey küresel merhameti kalplerimize ilkah edece Allah’ım.
            Küresel merhametinle aklımıza ne zaman kavuşacağız.
            Bütün vicdanlı ve akıllı insanlara sesleniyorum.
            Artık hendeklere, bombaları, yokluklara, sefaletlere dur diyelim.
            Her vicdan sahibi kendi gücü nispetinde buna katılmaya mecburdur.
            Tıpkı Hacca niyetlenen karınca misali küresel teröre karşı küresel merhamete yol alalım.
            Selam ve Sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?