Belediyenin
Üniversiteye Katkısı
Veysi ERKEN
Yıllar
önce bir gençlik derneği ile kampanya başlatmıştık. Kampanyanın adı “Her İl’e Üniversite, Her Eve İnternet”
Kampanyamızın
hayal olduğunu ileri sürenlere rağmen kampanya etkili olmuş ve 3 Kasım 2002 Seçimlerinden
sonra sonuç alınmıştır.
Evet,
bugün her ilde üniversite vardır. Hemen hemen her evde de internet vardır.
İnternet cebe girdi. Umarım ki, internet bedava olur.
Bilindiği
üzere iletişim bir haktır. Devlet denilen organizasyonun asli görevlerinden
birisi “iletişim” ağını
kolaylaştırmaktır.
Gelelim
üniversite meselesine.
Her
ilimize üniversitenin kurulması isabetli bir yaklaşımdır. Medeniyet
tasavvurumuzun gereğidir.
Ama
bazı şehirlerimizde üniversitelerimizin gelişmesine zemin hazırlanmasında
aksaklıklar görmekteyiz.
Bilindiği
üzere belediyelerin görevi şehri imar ve mamur etmedir. Ufku geniş olan
belediye başkanları şehirlerinin mamur hale gelmesinde öncü rol oynar. Kurum ve
kuruluşların önünü açacak çalışmaları yapar.
Konuyu
bu bağlamda incelediğimizde Belediyeleri yapması gereken işlerden birisi
şehirlerini öğrenci açısından cazip hale getirmektir.
Öğrencinin
barınmasından iaşe ve ibatesine kadar katkı sağlamaktır.
Mesela,
Başkan, 200 bin nüfuslu bir Kastamonu’yu tahayyül ediyorsa planlamayı en az 50
bin öğrenciye göre yapması/yaptırması gerekir.
Kent
konseyi toplantısında yurt yapımı için arazi tahsisinin yapıldığı ifade eden
Tahsin Babaş elbette ki doğru iş yapmıştır. Umarım ki, konuşmasında belirttiği
yurtların yapımı gerçekleşir ve Kastamonu üniversitesi en kısa zamanda 50 bin
öğrenci kapasitesine ulaşır (merkezdeki öğrenci sayısı).
Bilindiği
üzere Rektör Sayın Seyit Aydın Bey döneminden beri üniversite hızlı bir gelişim
sürecine girmiştir. Üç Fakülteli bir üniversiteden 11 Fakülteli, 25 bin
öğrencili ve 275 öğretim üyeli bir gelişim olmuştur.
Bu
yeterli mi?
Elbette
ki, hayır:
Bunun
devamı için fiziki yatırımların gerçekleşmesi gerekir.
Fiziki
yatırımlar yapılmıyor değil, ama üniversite bütçesi ile yatırımları
gerçekleştirmek zor.
Her
fakültenin binası ve üniversitenin camisi olmalıdır. Dolayısıyla belediye başkanı
ve Kastamonulu zenginlerin yapması gereken bu yöndeki katkıdır.
Yoksa
yönetime karışmak Belediye başkanının görev alanı içinde değildir. Bunu ifade
etmemin sebebi Başkanın Kent konseyinde kullandığı bir ifadedir. Eğer
kullandıysa düzeltmesi gerekir.
İfadenin
basına yanlış aksettiğini var sayıyorum. Babaş “Üniversitesine en çok özen gösteren
belediyelerden biriside Kastamonu Belediyesi`dir. Bunu kimse inkâr edemez. Bu
noktada kişisel faktörler tamamen devre dışıdır. Orası kimseye ait değildir.
Orası Kastamonu`nun üniversitesidir. Kimseye
de öyle şahsi emellerini gütmesine izin vermeyiz. Bunun ne zamanı ne de
yeridir” diyor. http://www.yenikastamonu.com/kposta3/index2.asp?fuseaction=home.dsp_news&catid=1&cid=40999
Bu ifade
kullanılmışsa yanlış bir yaklaşımdır. Hem de külliyen yanlıştır.
Bir
belediye başkanı üniversite yönetiminin işleyişini bilmeyebilir. Bilmiyorsa
sorar ve öğrenir.
Üniversitede
“Kimseye de öyle şahsi emellerini gütmesine
izin vermeyiz” yaklaşımı bir belediye başkanının vazifesi değildir.
Umarım
ki, Sayın Babaş Kastamonu’yu mamur hale getirmenin ve bu anlayışla şehri
öğrenciler için bir cazibe merkezine dönüştürmenin yolunu izler.
Bunun yolu
ve yordamı üniversitenin cazibe merkezine dönüşümü ile yakından ilgilidir.
Hâsılı
kelam, Sayın Babaş üniversiteye katkı sağlamak istiyorsa, Kastamonu’lu
zenginlerin üniversiteye katkılarını sağlamaya çalışması gerekir ki, “Kastamonu üniversitesi yeryüzü
üniversitesi olsun”.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?