4 Ağustos 2017 Cuma

Yardımcı Doçentlik Meselesi



Yardımcı Doçentlik Meselesi

Veysi Erken

NOT: Bu yazıyı okuyan her bireyin sorunu başta cumhurbaşkanına olmak üzere ilgililere duyurmasını istirham ediyorum. Zira sorunların çözümüne katkı sağlamak insani, ahlaki ve vicdani bir görevdir.

            Yardımcı Doçentlik Meselesi ile ilgili yazım çok ses getirdi.
            Geçmişteki uygulamaları hatırlatanlar oldu.
            İlgi duyan, okuyan, bu sıkıntıyı ilgili ve ilgisiz herkese duyurmaya çalışanlara teşekkür ediyorum.
            Öncelikle şunu belirteyim.
            İlim dünyasında asıl olan cehd ve eserdir.
            Unvan değildir.
            Doktora ve sanatta yeterlik bu cehdin eseleridir.
            Kişinin kendi görüş ve düşüncesini, yöntemini savunabilmesi ve kabul ettirebilmesidir.
            Bu anlayış hem sosyal hem de fen ve tıp bilimleri için geçerlidir.
            Unvanlar cehdi teşvik etmesi gerekirken bugün takoz haline dönüşmüştür.
            Bunu bilen ve fark eden merhum Turgut Özal bunun gereğini yapmış ve zamanında Doktorasını veya Sanatta Yeterliğini almış olanlara layık oldukları unvanları vermişti.
            Benzer bir uygulamayı bugünün Cumhurbaşkanı yapabilir ve bunu iki saatte çözebilir. Tıpkı rektörlük seçimi ile alınan karar gibi.
            Herkesin malumudur.
            Yönetim konusu olan rektörlük akademisyenler arasında ayrışmaya dönüşen bir sorun olmuş ve bu sorun KHK ile giderilmiştir.
            Aynı şekilde bürokratik oligarşi çetesi tarafından kansere dönüştürülmüş Yardımcı doçentlik ve diğer sorunlar KHK ile iki saatte çözülebilir.
            Sayın Cumhurbaşkanına ve tüm bu ülkenin sevdalılarına sesleniyorum.
            Sorunları oligarşik bürokrasiye havale etmekle çözemezsiniz.
            Lütfen bu konuyu YÖK’e değil kendi vicdanınıza havale ediniz ve kısa zaman diliminde çözünüz.
            Bilindiği üzere yara haline gelen bir husus tedavi edilmezse bütün bünyeyi sarar ve bünyeyi ya öldürür veya sakat bırakır.
            2547 Sayılı kanun da bir yara durumundadır ve ilim dünyasını felç etmektedir.
            YÖK bunu bildiği halde bu kanunun kaldırılması için bir gayretin içinde bulunmamaktadır.
            Buradan hareketle diyorum ki, Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanlığı döneminde ülkemize değer katmaya çalışan merhum Turgut Özal gibi hızlı bir kararla Yardımcı Doçentlik unvanını KHK ile kaldırmalı ve engerek düğümüne dönüşen bu sorunu çözmelidir.
Kısaca top çevrilmemeli ve sorun çözümlenmelidir.
Sayın Cumhurbaşkanı istemesi halinde bu konuda gereken fisebilillah bir şekilde yapılacaktır.
Bu böyle biline.
Selam ve Sabırla…
           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?