Kimlere Oy Vermeyeceğim
Veysi ERKEN
Seçimlere birkaç gün kaldı.
Muhtemelen herkes kime oy vereceğini
belirlemiştir.
Yıllarca “açıklık en doğru yoldur” diyerek politik sahada “açık seçik” davranmaya çalıştık.
Özellikle 16 Nisan halk oylamasından
beri bazı partilerin bırakın açık davranmayı en karanlık mahfillerde gizlice iş
tuttuklarını ve halka şeffaf davranmadıklarını gördük ve görüyoruz.
16 Nisan halk oylamasından sonra
partiler bir araya gelerek seçimlere girme durumunu kabullendiler.
Bizce bu normal bir haldir. Bundan
sonra da muhtemelen böyle devam edecektir.
Yani iktidar gücünü en az yüzde elli
ile kullanmak isteyenler gruplaşacak ve milletin karşısına çıkacaktır.
Buraya kadar her şey normaldir.
Normal olmayan bazı partilerin
şeffaf davranmamalarıdır.
Bilindiği üzere “cumhur ittifak”ını oluşturan partiler açık bir şekilde
birbirlerine destek olacaklarını, bazı illerde ortak liste ile seçime
gireceklerini beyan ederken, diğer ikttifakı oluşturan partiler bu şeffaflığı göstermediler,
gösteremediler.
Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener
iktifak kuracaklarını, başka partilerin ittifaklarında yer almadıklarını
söylerken “şeffaf” davranmadılar.
Diğer partilerle ittifaklarını
gizlediler.
Tabii ki, günümüzün Türkiye’si ve
teknolojisi eskisi gibi değildir. Gizlediğin her şey saniyeler içinde ortaya
çıkarılabiliyor.
Bunlar ortaya çıkınca yalanlar izah
edilmeye çalışılıyor, inkâr devreye giriyor.
Kısaca yalan yalanla düzeltilmeye
çalışılıyor.
Hâlbuki “açıklık en doğru yoldur” ilkesine göre hareket etmiş olsalardı bu
hale düşmezlerdi.
Bizle merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile
birlikte siyasette yer aldığımız dönemde “açıklık
en doğru yoldur” ilkesini benimsemiştik. Bu ilkeye istinad ederek “daima doğruyu söyleyiniz ki,
söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın” ı şiar edinmiştik.
Bizi yönetmek isteyenlerden
beklediğimiz budur.
İttifakçılardan beklediğimiz bu idi.
Üzülerek belirtmeliğim ki,
Kılıçdaroğlu ve Akşener ittifak konusunda şeffaf davranmadılar.
Milletin karşısına kapalı kapılar
ardında oluşturulan listelerle ve desteklerle çıktılar.
Çıkmaza girdikleri için de bu bir
yerel seçim demeye başladılar.
Yerel de olsa milletin önüne şeffaf
bir şekilde çıkılmalıydı. Cumhur ittifakına karşı kimlerle ittifak
oluşturulmuşsa hepsi zikredilmeliydi.
Bu
yapılmadı.
Bunun için Kılıçdaroğlu ve Akşener’in
oluşturduğu ittifaka oy vermeyeceğim. Dostların da oy vermelerini doğru
bulmuyorum.
Bu yazıyı okuyan herkese de tavsiye
oy vermemeleri yönündedir.
Bilindiği üzere kapalı kapılar
arkasında yapılan pazarlıklardan hayır gelmez.
31 Mart 2019 seçimleri için
düşündüğüm budur.
Karanlık tercihlerden dolayı seçim “yerel seçimler” olmaktan çıkmıştır.
Ülkemize karşı olan herkes ve bütün şerir örgütler cumhur ittifakına karşı işbirliğine
teşne olmuş veya edilmiştir.
Bundan dolayı karanlıklara oy
vermeyeceğim ve sizler de tavsiyem oy vermeyin.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?