Siz de kaybettiniz
Veysi ERKEN
Değerli
dostlar
Seçimler
bitti.
Seçim ile
ilgili değerlendirmemi daha önce yapmıştım.
Cumhur
ittifakı her ne kadar sayısal olarak çoğunluğu elde etmiş, belediye
başkanlıklarında yüzde yetmişinden fazlasını kazanmış olsa da manevi ve
değerler boyutunda kendini muhasebeye çekmesi gerektiğini ifade etmiştim.
O
yazımdan bir parça: Buradan hareketle diyorum ki, cumhur
ittifakını oluşturan partiler ve partililer nefis muhasebesi yapmalı ve hata,
kusur ve günahlarını terk etmelidir.
Özellikle
AK parti kendi içindeki pensilvanya şeytanlarından kurtulmalıdır. Zira bu
seçimde “esasında ben ak partiliyim ama…” deyip CHP için çalışan yüzlerce
ahlaksızla karşılaştım.
Bu
tip ahlaksızlar cumhur ittifakına zarar vermişlerdir.
Acilen
tedbir alınması gerekir. Tabii ki, bu tipler sadece seçmen değil, partinin,
bürokrasinin ve cumhurbaşkanlığına kadar uzanan kaymaklı kitledir.
Cumhur ittifakı
aslına döndükçe kazandığını görüyoruz. Özellikle “çağrımız İslam’da
dirilişedir” ilkesini yaşayış umdesi haline getirdikçe kazanma oranı
artmaktadır.
Seçimin bir
başka açıdan okunuşu CHP zihniyetinin etrafında kümelendirilenlerle ilgili
olmalıdır.
HDP
kaybetmiştir ve kaybetmeye mahkûmdur. Dikkat edilirse korkunun egemen olmadığı
yerlerde HDP dağılma sürecine girmiştir. Bundan sonra da korku egemen
kılınmadıkça toparlanması mümkün değildir diye düşünüyorum.
Meral
Akşener’in partisine gelince kuruluşundan beri bir görevinin olduğunu ifade
ediyorum. Bu parti de kaybetmiştir.
Zira bunun
misyonu ülkücü ve milliyetçi bilinenlerin zihniyetini değiştirerek CHP
zihniyetiyle özdeşleştirmek olarak ortaya çıkmıştır. Meral Akşener bu misyonunu
ifa etmiş ve hiçbir şehirde seçimi kazanamamıştır.
Kendini
milliyetçi veya ülkücü olarak ifade edenlerin düştükleri durumdan kendilerini
kurtaracaklarını zannediyorum.
Bunun
örneklerini pek çok şehirde gördüm. Meral Akşener’in partisi de dağılma
sürecine girmiştir. O partide olan ve hüsn-ü niyet sahibi olanlara tavsiyem bir
an önce orayı terk etmeleridir.
CHP’ye gelince
bütün dış ve odakların desteklemelerine rağmen hep kaybetmektedir. Sebebi gayet
açıktır. CHP zihniyetinin kodları milletin değerleriyle uyuşmuyor. CHP’lilere
tavsiyem ya kendi ilkelerinizi değiştiriniz veya partinizi fes ediniz.
Bu seçimde en
örgütlü çalışan Siyonist haçlı zihniyetinin parçası, piyonu ve taşeronu olan
haşhaşi fetö örgütüdür diye düşünüyorum.
Bu seçimde
yalan, iftira, inkâr gibi yöntemlerle milletin zihnini bulandırmaya
çalışmışlardır.
Bu yöntemleri
seçim öncesinde kullandıkları gibi, seçim sonrasında da kullanmaya
çalışacaklardır. Gayrı Müslim topluluk olduğu için makyavelist anlayışla her yolu
ve pisliği rahatlıkla kullanıyorlardır.”
Seçimle ilgili değerlendirmemi okudukları halde yüzlerce
kişi Adnan İslamoğulları beyinin yazısını nazire olsun diye tarafıma
gönderiyorlar.
Adnan Bey bizden genç bir kardeşimizdir. Yazısını bana
gönderenlere cevaben kısa bir değerlendirmemle birlikte kendini cumhur
ittifakının karşısında konumlandıranlara diyorum ki, SİZ DE KAYBETTİNİZ
Evet;
Adnan beyin “Kabul edin, siz
kendinize yenildiniz” başlıklı yazısını okudum. Bütün tespitlerine katılıyorum.
Ve Siz de Kaybettiniz.
Siz bir bayanın peşine
takılarak milliyetçi ve ülkücü bilinenlerin ilke ve ülkülerinden
tamamen kopmalarına vesile oldunuz.
Kaybettiniz
Siz de kaybettiniz.
Domuz sever, ezanın yurdumun üstünde ebedi
susmasını isteyenlerle bir ve beraber oldunuz.
Siz de kaybettiniz.
Kürdistan’da biz kazanacağız, batıda
cumhur ittifakına kaybettireceğiz diyenlerle kol kola girdiniz, aynileştiniz.
Siz de kaybettiniz. Beş büyük şehre
kayyum atadık diyenlere ses çıkarmadınız. Bu ifadeleri kabullendiniz.
Benzeştiniz.
Siz de kaybettiniz.
Topraklarımızı arzı mev’ud olarak
kabul ederek “Türkler burayı işgal ettiler, bereketi yok ettiler” diyen Siyonist
haçlı zihniyetlilerle hemhâl oldunuz.
Siz de
kaybettiniz.
Ümmet
bilincini yok edenlerle olsunuz. İlk uygulamalarıyla mülteci ve muhacirlerin
rızkını kesmeye çalışan CHP’lilere yamandınız.
Siz de
kaybettiniz.
Sizler
Osmanlı coğrafyasını 6 yılda darmadağın eden ittihat ve terakkinin devamı olan
CHP zihniyetine dönüşerek ilke ve ülkülerinizi terk ettiniz.
Siz de
kaybettiniz.
Sizleri
dönüştürdüler. Her şeyimizi kaybetmeye vesile olmaya çalıştınız.
Kısaca;
Evet, iktidardakiler kaybettiler,
değerleri tarumar ettiler. Ama kaybeden sadece onlar değil, kirli ittifakın
parçası olan sizler de kaybettiniz. Siz de itiraf ediniz. Belki titreyip
kendinize dönersiniz.
Yüzlerce
kişi tarafından nazire olsun diye gönderilen yazı:
KABUL EDİN ARTIK, SİZ KENDİNİZE YENİLDİNİZ...
Bir seçim yaşandı ve kaybettiniz,
aldığınız yüzde bilmem kaç oya rağmen, aldığınız bilmem kaç tane belediyeye
rağmen siz kaybettiniz…
Yaptığınız bütün itirazlar,
bürokrasi üzerinde kurduğunuz tüm baskılar yenilginizin ağırlığından…
Siz kaybettiniz ve sizinle birlikte
sürdürmeye çalıştığınız düzen kaybetti…
Yapmadığınız ne kaldı bilmiyorum,
lâkin artık mızrakların ucuna Kur’an sahifelerini takarak bir Cuma çıkışında
sokaklarda da yürüseniz kaybettiniz, söylediğiniz her söz artık, “Bâtılın kast
edildiği hak sözler” olacaktır…
Siz, aslında yüzde bilmem kaç oy ve
belediyeleri kaybettiğinizi sanıyorsunuz, en büyük yanılgınız da bu!..
Şimdi biraz geriye dönün ve yine bir
Mart ayında, 1994 yılında yapılan mahallî seçimlere bir bakın, kazandığınız
oylara, belediyelere bir bakın. Daha da önemlisi o döneme ait fotoğraflarınıza
bakın ve kurduğunuz cümleleri tekrar okuyun. Nereden nereye geldiğinizi anlamak
isterseniz eski albümlerinizi karıştırın, onlara bakın. O yıllarda oturduğunuz
evleri hatırlayın. Başörtüsü yasaklarına karşı kilometrelerce uzunlukta el ele
tutuşarak oluşturduğunuz demokrasi zincirlerindeki fotoğraflarınıza bakın, emin
olun kendinizi tanımakta zorlanacaksınız…
Siz kaybettiniz, sizi kendi
hikâyeniz yendi, siz kendi hikâyenizin altında kaldınız…
Çünkü sizin hikâyeniz ‘Mekkeli bir
yetimin’ hikâyesinden ilham alıyordu, siz Mekkeli o yetimi unuttunuz. Siz, O
‘Mekkeli yetim’in altına bir şilte serildiğinde, “Benim dünya ile ne işim
olabilir!’ diyerek reddettiği şiltenin altında kaldınız...
Sizi Ömer’in hususî hayatında
kullanmadığı devletin mumunun alevleri yaktı, siz o mumun alevleri altında
kaldınız…
Çok beğendiği Şam işi bir kilimi
Aişe’nin evinde gördüğünde, “Korkarım ki müminleri bu dünya merakı yakacak”
diyen Ömer’in hassasiyetini unuttunuz, siz o kilimin altında kaldınız…
Siz, bir gayrimüslimin arazisi için
Şam Valisi’ne “Camiyi yık, adaleti yıkma” diyen Ömer’in adaletinin altında
kaldınız…
Siz, başörtüsü mücadelesini
kazandınız, ama tesettürün hikmetinin, tesettürün haysiyetinin, tesettürün
ahlâkının ve tesettürün hicâbının altında kaldınız…
Siz, iktidara geldiğinizde demokrasi
mücadelesini kazandınız, ama demokrasinin ruhunu, demokrasinin herkes için
olması gerektiği gerçeğini, demokrasinin kültürünü, demokrasinin her şeyden ve
sizin gibi düşünmeyenler ve sizin gibi yaşamayanlar için bir garanti olduğu
hakikatini kaybettiniz, siz demokrasiye yenildiniz…
Siz, bir meclise teşrif ettiğinde
ayağa kalkılmasını yasaklayan o ‘Mekkeli yetim’in tevâzuunu unuttunuz, “Beni
Hristiyanların İsa’yı övdüğü gibi övmeyin” diyen o ‘Mekkeli yetim’in tevâzuunu
unuttunuz, siz kibrinize yenildiniz…
Siz, sahip olduğu tüm servetini bağışlayan
Ebû Bekir’in kızının, “Bize ne bıraktın?” diye sorduğu soruya, “Allah’ı ve
Resûlünü bıraktım, yetmez mi?” diye cevaplayan Ebû Bekir’in cömertliğini
unuttunuz, siz kaybettiğiniz yetinme duygunuza yenildiniz…
Siz, “Dağlara buğdaylar serpin,
Müslüman ülkesinde kuşlar aç kaldı demesinler” diyen, “Fırat’ın kıyısında
kurdun kaptığı koyundan mesulüm” diyen Ömer’i unuttunuz, dağıtan değil,
biriktiren vakıflar kurdunuz, dağıtan değil, zenginleşen vakıflar kurdunuz,
dağıtan değil, komisyon alan vakıflar kurdunuz. Siz mizanı unuttunuz, siz
hileli tartan terâzinize yenildiniz…
Ve siz…
Haksızlığa mâruz kaldığınızda
haykıran sizler, başkalarına yapılan haksızlıklar karşısında hep sustunuz,
“Haksızlık karşısında suskun kalan şeytandır” sözünün hikmetini unuttunuz, siz
hikmetsizliğinize yenildiniz…
Şimdi feverân ediyorsunuz…
Ne için?
Yüzde bilme kaç oy için,
kaybettiğiniz belediyeler için…
Siz aslında neleri kaybettiğinizin
farkında değilsiniz…
Siz ölçünüzü kaybettiniz, siz adalet
duygunuzu kaybettiniz…
Siz, hikâyenizi kaybettiniz…
Oturun asıl bu kaybettiklerinize
ağlayın…
Siz kaybettiniz… Kaybetmekle
kalmadınız, savunduğunuz tüm değerleri de yıprattınız…
ADNAN İSLAMOĞULLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?