3 Aralık 2019 Salı

Gönlümüzü ve Zihnimizi İslam’dan Uzaklaştıran Günler


Gönlümüzü ve Zihnimizi İslam’dan Uzaklaştıran Günler

Veysi ERKEN

            Siyonist haçlı zihniyeti bireylerin elindekini çalmak, servetlerini heba etmek için çevirmediği ve çevirmeyeceği fırıldak yoktur.
            Siyonist haçlı zihniyeti dünyanın tamamıyla yetinmeyen, daha fazlası peşinde koşan bir anlayışa sahiptir. Bu sapık zihniyeti anlamak için “Dünyayı ve yüzde beşini istiyorum” başlıklı yazıyı okumak yeterlidir diye düşünüyorum.
            Bu sömürü ve saptırma anlayışını benimsetmek ve yaymak için icat edilen unsurlardan biri de “GÜN” kavramıdır.
            GÜN
            Ne günü?
            Siyonist haçlı zihniyetinin icadı olan günlerden İşte size bir demet, birkaç gün.
            Öğretmenler Günü,
            Sevgililer Günü,
            Anneler Günü,
            Babalar Günü
            Yılbaşı
            Vesaire.
            Kara Cuma Günü
            Peki, bu günlerde ne yapılır. Çıldırtılır. İsraf ve rezillik had safhaya çıkarılır.
            Birkaç misal vereyim.
            “Öğretmenler Günü”nde öğrenciler rüşvet vermeye, öğretmenler rüşvet almaya alıştırılır. O gün rüşvet verecek imkânı olmayan öğrencinin duyguları böylece alt üst edilmiş olur.
            Bunu laf olarak söylemiyorum. Lütfen o günlerde sınıf öğretmenine veya diğer öğretmenlere verilmek üzere velilerden toplanan paraları veya katkıda bulunamayan öğrencilerin duygu dünyasını mercek altına alınız, öğrenmeniz için yeter.
            Sömürme sadece o gün mü?
            Elbette ki, hayır.
            Özellikle diğer günlerde de sömürme had sayfaya çıkarılır.
            Taze olması bakımından “kara Cuma” denilen ve güya tepkiler üzerine adı “efsane Cuma (!)” diye yutturulan günü inceleyiniz.

Haberlere göre dünyada bu günde (28 Kasım 2019) Türkiye harcama listesinde üçüncü sırada yer almış.
            “Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider……..” atasözünün tam olarak yansıdığı güne dönüşmüş. İçmeye ayranı olmayanlar bile plastik paralarla (kart) israfa, çılgınlığa adeta huşu ile katılmış oldu.
            Borç batağındaki insanların bile “tüketim mabetleri (AVM)”ne hücum ettiklerine, birbirlerini ezdiklerine şahit olduk maalesef.
            Tabi ki, günleri tek tek tahlil etmeye gerek yok.
            Bu günlerle zihnimiz ve gönül dünyamız İslam’dan o kadar uzaklaştırılıyor ki, farkında olmadan bize ait olabilecek her şeyi red noktasına dönüştürülmüş vaziyetteyiz.
            Bunu bir misalle izah edeyim.
            Yukarıda bahsettiğim günleri zevkle, şevkle ve heyecanla kutlayan ve kutsayan Müslümanların bir kısmı “İslam’da gün ve geceler” bidattir, bunlarda fazlaca tefekkür, tezekkür, tedebbür ve taakkule gerek yok demekten gerek duymuyor.
            Mevlid yok, gece yok.
            Peki, Kadir Gecesi, Beraat Gecesi vs. ne oluyor dediğimiz zaman utanmasalar bize “Kara Cuma” yeter diyecek kadar zihin ve duygu dünyaları değiştirilmiş ve iğfal edilmiş oldu.
            Hiç düşünmeden İslami olabilecek her şeye karşı çıkarken, papaz veya köleleri ucuza satma gününü adeta bir taabbud iştiyakıyla ihya etmeye çalışıyor. (Kara Cuma veya bize yutturulan efsane Cuma günü kavramını merak edenler araştırsın. Bu gün adeta ıskartaya çıkmış köleleri ucuza satma için icat edilmiş şükran gününden sonraki satış günüdür. Sevgililer günü papaz valentine günüdür. Bilmeyenler araştırsın https://www.sabah.com.tr/galeri/yasam/sevgililer-gunu-nedir-nereden-geliyor )
            Aziz dostlar,
            Zihni ve gönlü dönüştürülmüş kişiler, Hz. Peygamber’in anılması ve usve/ örnek alınmasına tahammülleri kalmamıştır denilebilir.
            Sorsanız hepsi Müslüman’dır
            Bir zamanlar etkili olan biri gayrı Müslimliğini ben “sosyolojik Müslüman’ım” demişti. Sosyolojik Müslümanlar maalesef çoğalmış bu yutturulan günler sayesinde.
            En din(i)darların hayatında bu günler o kadar etkili hale geldi ki, birazcık uzak durun denildiğinde hemen dişlerini gösterir yaratıklara dönüşüveriyorlar.
            Ne diyelim.
            İnandıkları ve yaşar hale dönüştükleri fiil ve eylemleriyle haşrolsunlar demekte başka elimizden bir şey gelmiyor.
            Selam ve Sabırla…
           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?