Gönlümüzü ve Zihnimizi İslam’dan Uzaklaştıran Günler
Veysi ERKEN
Siyonist haçlı zihniyeti bireylerin
elindekini çalmak, servetlerini heba etmek için çevirmediği ve çevirmeyeceği
fırıldak yoktur.
Siyonist haçlı zihniyeti dünyanın
tamamıyla yetinmeyen, daha fazlası peşinde koşan bir anlayışa sahiptir. Bu
sapık zihniyeti anlamak için “Dünyayı ve
yüzde beşini istiyorum” başlıklı yazıyı okumak yeterlidir diye düşünüyorum.
Bu sömürü ve saptırma anlayışını benimsetmek
ve yaymak için icat edilen unsurlardan biri de “GÜN” kavramıdır.
GÜN
Ne günü?
Siyonist haçlı zihniyetinin icadı
olan günlerden İşte size bir demet, birkaç gün.
Öğretmenler Günü,
Sevgililer Günü,
Anneler Günü,
Babalar Günü
Yılbaşı
Vesaire.
Kara Cuma Günü
Peki, bu günlerde ne yapılır. Çıldırtılır.
İsraf ve rezillik had safhaya çıkarılır.
Birkaç misal vereyim.
“Öğretmenler
Günü”nde öğrenciler rüşvet vermeye, öğretmenler
rüşvet almaya alıştırılır. O gün rüşvet verecek imkânı olmayan öğrencinin
duyguları böylece alt üst edilmiş olur.
Bunu laf olarak söylemiyorum. Lütfen
o günlerde sınıf öğretmenine veya diğer öğretmenlere verilmek üzere velilerden
toplanan paraları veya katkıda bulunamayan öğrencilerin duygu dünyasını mercek
altına alınız, öğrenmeniz için yeter.
Sömürme sadece o gün mü?
Elbette ki, hayır.
Özellikle diğer günlerde de sömürme
had sayfaya çıkarılır.
Taze olması bakımından “kara Cuma” denilen ve güya tepkiler
üzerine adı “efsane Cuma (!)” diye
yutturulan günü inceleyiniz.
Haberlere
göre dünyada bu günde (28 Kasım 2019) Türkiye harcama listesinde üçüncü sırada
yer almış.
“Ayranı
yok içmeye, tahterevalli ile gider……..” atasözünün tam olarak yansıdığı
güne dönüşmüş. İçmeye ayranı olmayanlar bile plastik paralarla (kart) israfa,
çılgınlığa adeta huşu ile katılmış oldu.
Borç batağındaki insanların bile “tüketim mabetleri (AVM)”ne hücum
ettiklerine, birbirlerini ezdiklerine şahit olduk maalesef.
Tabi ki, günleri tek tek tahlil
etmeye gerek yok.
Bu günlerle zihnimiz ve gönül
dünyamız İslam’dan o kadar uzaklaştırılıyor ki, farkında olmadan bize ait
olabilecek her şeyi red noktasına dönüştürülmüş vaziyetteyiz.
Bunu bir misalle izah edeyim.
Yukarıda bahsettiğim günleri zevkle,
şevkle ve heyecanla kutlayan ve kutsayan Müslümanların bir kısmı “İslam’da gün ve geceler” bidattir,
bunlarda fazlaca tefekkür, tezekkür, tedebbür ve taakkule gerek yok demekten
gerek duymuyor.
Mevlid yok, gece yok.
Peki, Kadir Gecesi, Beraat Gecesi
vs. ne oluyor dediğimiz zaman utanmasalar bize “Kara Cuma” yeter diyecek kadar zihin ve duygu dünyaları
değiştirilmiş ve iğfal edilmiş oldu.
Hiç düşünmeden İslami olabilecek her
şeye karşı çıkarken, papaz veya köleleri ucuza satma gününü adeta bir taabbud
iştiyakıyla ihya etmeye çalışıyor. (Kara Cuma veya bize yutturulan efsane Cuma günü
kavramını merak edenler araştırsın. Bu gün adeta ıskartaya çıkmış köleleri
ucuza satma için icat edilmiş şükran gününden sonraki satış günüdür. Sevgililer
günü papaz valentine günüdür. Bilmeyenler araştırsın https://www.sabah.com.tr/galeri/yasam/sevgililer-gunu-nedir-nereden-geliyor
)
Aziz dostlar,
Zihni ve gönlü dönüştürülmüş
kişiler, Hz. Peygamber’in anılması ve usve/ örnek alınmasına tahammülleri
kalmamıştır denilebilir.
Sorsanız hepsi Müslüman’dır
Bir zamanlar etkili olan biri gayrı
Müslimliğini ben “sosyolojik Müslüman’ım” demişti. Sosyolojik Müslümanlar maalesef
çoğalmış bu yutturulan günler sayesinde.
En din(i)darların hayatında bu
günler o kadar etkili hale geldi ki, birazcık uzak durun denildiğinde hemen
dişlerini gösterir yaratıklara dönüşüveriyorlar.
Ne diyelim.
İnandıkları ve yaşar hale
dönüştükleri fiil ve eylemleriyle haşrolsunlar demekte başka elimizden bir şey
gelmiyor.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?