28 Mayıs 2020 Perşembe

3-Nifak, Münafık ve Günümüzde Nifak Hareketleri


3-Nifak, Münafık ve Günümüzde Nifak Hareketleri

Veysi ERKEN

Dünden Devam

Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Münafıklar, sadece kendileri tahribatta ve ifsatta bulunmazlar. Gruplara sızarlar. Bilhassa grup yöneticilerini, liderlerini ve kanaat büyüklerini şantaj, iftira, tezvirat vs yöntemlerle etkileri altına almaya çalışırlar. Başardıkları takdirde onları kullanarak grupları ifsad ederler.
Kişileri kandırırlar. Grupları ve kişilerin zihinlerini tahrip ederler. Günümüzün münafıkları sızdıkları gruplarda da yalan, iftira ve ithamlarını tekrar ederek, o grupların mensuplarına da aynı ithamları tekrar ettirirler. Böylece münafıklar bütün grupları münafıklığa yöneltmeye çalışırlar. Maalesef hala başarılı oluyorlar.
Grupların yanında bireyleri tek tek avlamaya çalıştılar ve çalışıyorlar. Toplumda itibarlı bir yeri olan vekil, genel müdür, iş adamı, sanayici vs. gibi fertleri muhtelif yöntemlerle devşirerek kendilerine köle durumuna düşürerek istediklerini yaptırıyorlar.
“Kaset kumpasları” ve “ananas pazarlıkları” bunun tipik misalleridir.
Bu sebepledir ki, maalesef kendini bir grupta (STK, Sendika, Birlik, Parti vs.) konumlandırmış pek çok kişi ve grup bugün hala münafık fetö diliyle konuşuyor ve ithamda bulunuyor.
Özellikle fetönün münafıklığından maddi veya manevi kaybı olmuşsa onların dilini daha kolay bir şekilde kabulleniyor ve yalanlarını yaymaya çalışıyor.
Bugün çokça kullanılan mağduriyet edebiyatı bunun önemli bir göstergesidir. Münafık haşhaşin hareketinin, yıllardır bu ülkeye verdiği ve vermeye çalıştığı zarar ve ziyanı görmeden onların dilini tekrar edenleri (grupları) incelemek yeterlidir.
15 Temmuz’da şehid olan, yaralanan, sakat kalan, tahrip edilen yerler, yağdırılan bombalar akla gelmez.
Neden nifak hareketi etkili olmuş ve olmaya devam ediyor. Kanaatime göre etkililiği nerdeyse her evden hırsızlığı neticesinde devşirilenlerdir.
Bilindiği üzere haşhaşin fetö örgütünün en önemli araçlarından biri “hırsızlık”tır. Hırsızlık sadece maddi alanda değil, en büyük hırsızlık “insan” konusunda gerçekleştirilmiştir.
Muhtelif yöntemleri kullanarak ve vaatlerde bulunarak hemen hemen her evden “ insan” çalmışlardır.
Hırsızlık, şantaj, gasp, kandırma, inandırma, tezvirat, itham gibi yöntemlerle ele geçirdikleri servetleri “insan” hırsızlığında kullanmışlardır.
Bilhassa dershane, özel ve açık kurslar ile okullar “insan” hırsızlığının en temel vasıtaları olarak kullanılmıştır.
Ve bu yollarla devşirilenlerin yakınları maalesef haşhaşin-tapınakçı fetö münafıklarının sözlerine ve yalanlarına kanarak mağduriyet edebiyatını yapar hale getirilmiştir diyebiliriz.
Hâsılı kelam, bugünün nifak, münafık ve nifak hareketlerini anlamak için geçmişi bilmek mecburiyetindeyiz.
Hz. Peygamber s.a.v. döneminde başlayan nifak hareketlerini doğru okumak, münafıkların Yahudilerle olan ilişkilerini ve ortak çıkarlarını anlamak durumundayız. Anlarsak ilhamı Kur’andan alarak asrın idrakine İslam’ı söyletebilir ve günümüzün münafıklarını deşifre edebiliriz.
Aksi takdirde dün olduğu gibi bugün de münafıkların tuzağına düşerek sadece savunma durumunda kalır ve kaybedenlerden oluruz.
Bilinmelidir ki, ülkemizde var olan haşhaşin- tapınakçı fetö nifak hareketi Siyonist haçlı zihniyetinin bir parçası olarak yeryüzünün tamamında nifakını ve ifsadını yayma çabasından vazgeçecek değildir. Yapılan her hayırlı işi efendilerine şikayet konusu yaparlar. İyilik ve güzellikten rahatsız olurlar. https://twitter.com/nedimsener2010/status/1266462321704153093
Dolayısıyla; hadiselere Kur’an zeminli yaklaşmazsak, fetö-tapınakçı haşhaşin nifak hareketi
Yalan,
İftira,
Şantaj,
Tezvirat,
İtham,
İnkâr,
Kötüleme,
Tahfif vs. yöntemlerle ve çağın en teknolojik araçlarıyla hayatı zehirlemeye, harsı bozmaya ve bizi İslamsızlaştırmaya devam edecektir.
Yapılması gereken şey ilk olarak herkesin ve her kurumun bunların yöntemlerini ve araçlarını keşfederek içlerindeki pislikleri temizlemeleri ve bu pislikleri enterne etmeleridir.
Unutulmamalıdır ki, bu münafıklar her kurum ve kuruluşta mevcudiyetini devam ettiriyor. Özellikle “kudret” alanı kabul edilen kurumlarda daha fazla varlıklarını devam ettirerek fesadı yayıyorlar.
“Sala” konusunda işaret fişeği çakıp kenara çekilen ve o işaret fişeği ile kalemleriyle ve kelamlarıyla harekete geçen münafıklar ve benzemez zannedilen partilerin kapalı kapıların arkasında oluşturdukları ittifak bunun en belirgin delilidir. Başta belirttiğimiz gibi münafığın her hareketi gizli ve köstebek yuvası gibidir.
Açıklık işlerine gelmez.
Seciyelerinin gereğini yapmaya devam ediyorlar.
Gereği yapılmazsa geç kalınır.
İktidar sahibi olduğunu zannedenlere duyurulur.
İlk önce “etraf”ınızdaki münafıkları temizleyiniz.
Selam ve Sabırla…
 Not: Nifak hareketlerini anlamak için çok okumak gerekir. Hiç olmazsa Ahmet Sezikli’nin Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri ve Ayşe Atıcı’nın Hasan Sabbah ve Alamut isimli kitapları okumakta fayda var.

1-Ahmet Sezikli, Hz. Peygamber Devrinde Nifak Hareketleri, TDV Yayınları, s.9, Ankara 2013.
2- A.g.e., s10
3- A.g.e., s.14

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?