1 Eylül 2020 Salı

Hayat -Özelde Aile- Nasıl Huzur Bulur

 Hayat -Özelde Aile- Nasıl Huzur Bulur

 Veysi Erken

          Yazdığımız yazılardan tefekkür tarzının temelinde Vahyi ve uygulamasını esas alan ve onları önermeler olarak kabul edenler anlar.

            Kur'an'ı Kerim'i ve Hz Muhammed Mustafa'nın sav yaşayışını esas almayana bir şeyi anlatmak ve izah etmek zordur. Bizim öyle bir derdimiz yoktur. Çünkü onların kalpleri mühürlenmiştir, akletmezler, tefekkür etmezler.

            Esasında   her alanda bunu yani Kur'an ve sünnetsizliği yaşıyoruz. Eğitim, aile sağlık, ticaret, iktisat, sanayi vs. bütün alanlarda bunun sıkıntısını yaşıyoruz.

            Çünkü yaşayışımızı belirleyen ve hukuk kaidelerine dönüştürülen ilkeler bize, hayata ve hayat kaynağımız olan kitabullaha aykırı.

            Masala ayet bilgi edinme ve beceri geliştirme özgürlüğünü bahşederken eğitimde ayete aykırı olarak insanları bir alana, aileyi ise Kur'an'a aykırı bir yaşayışa mahkûm ediyoruz. Bir başka ifade ile yaşayış tarzı dayatması geçerlidir.

            Aile konusunda Allah bize nasıl bir hayat öngörmüştür diyeceğimize cedaw, lanzarote, İstanbul sözleşmesi ne diyor, nasıl bir hayatı tasavvur ediyorun derdindeyiz.

            Kadının hakları, şiddet, tecavüz, cinayet, evden uzaklaştırma gündemimizi, zihnimizi kuşatan ve işlemez hale getiren konular.

             Ya erkeklerin durumu.

             Farklı mı?

            Elbette ki, hayır.

            Zira bütün hayatımızın tanziminde batıl olan sözleşmeler hâkim.

            Bize kalplerin ancak Allah'ı zikretmekle huzur bulacağı gerçeğini unutturdular.

            Peki, huzur zikrullah ile olacaksa zikir ne demektir.

            Zikir anmak, hatırlamak ve yaşamaksa Allah'ın neyini anacağız, hatırlayacağız ve yaşayacağız.

             Temel soru ve sorun buradadır.

            Aile hayatımızda ve ilişkilerimizde babanın, ananın, çocuğun, karının, kocanın kısaca falanın feşmekanın ne dediği değil Allah'ın ne dediğine bakılırsa onu zikretmiş oluruz, huzur buluruz. 

Böylece Aile mesut ve bahtiyar bir tarzda hayatını idame ettirir.

            Bizler bunu diyeceğimize İstanbul sözleşmesi ne diyor sorusuna cevap arıyor ve hayatı ona göre kurguluyoruz.

            Huzur olur mu?

            Elbette olmaz.

            Çünkü Allah'ı ve sünneti hayatımızdan çıkardık.

            Daha doğrusu çıkarıldı hayatımızdan.

            Hayatımız değersizleştirildi, anlamsızlaştırıldı.

             Hayatımızın  varlık gayesini kaybettik.

            Allah'ın ipinden kopunca şiddet, cinayet, tecavüz, ahlaksızlık, fuhuş ve aile içi geçimsizlik vs. arttı. 

            Sadece son on yılın istatistiklerine bakmak yeterlidir. Hani bizleri "sayı"dan ibaret kabul ediyorlar ya.

            İlave olarak bu zihniyetle fuhuş, cinayet, şiddet, çocuğa bakış ve yetiştiriliş tarzı ile her türlü ahlaksızlık artacak, kimsenin şüphesi olmasın.

            Çözüm mü isteniyor. Çözüm kolay.

             Hani dilimizde güzel bir deyim var.

            " Yiğit düştüğü yerde ayağa kalkar"

            Aile hayatımızda ayağa kalkmak istiyorsak düştüğümüz yerde yitiklerimizi bulup ayağa kalkacağız,  kalkmalıyız.

            Başka çıkış yok.

            Huzurlu hayat ve aile için ayağa kalkma zamanı.

            Haydi, birlikte kıyama, felaha ve huzura

            Gerisi angarya.

            Selam ve sabırla...

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/no_photo.png


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?