Virüs, aşı, bitkiler ve tedavi
Veysi Erken
İnsanın fıtratı gereği olumlu ve olumsuz yönleri vardır. Olumluluk ve olumsuzluk hem bedeni hem de ruhidir.
Ruhi yöndeki olumsuzluk bedeni de çökertir.
Günümüzde psikolojik çöküntü deniliyor.
Dolayısıyla fıtrat gereği insanın habillik ve kabillik taraflarından bahsedilir.
Bakteriler için de aynı şeyler söylenir.
Faydalı ve zararlı bakteriler.
Olay ve olguları bu şekilde tahlil edecek olursak "virüs" denilen habis yaratıkla yaşamayı öğrenmemiz gerekir.
Dolayısıyla anladığım kadarıyla habis olan Corona virüsü de grip gibi daimi olacaktır.
Uzun süreceği icin tedbirler buna göre alınmalıdır.
Hatırlanacağı üzere ülkemizde Hıfzıssıhha denilen bir kurum vardı.
Bu kurum aşı ve ilaç için çalışmalar yapıyor idi.
Bildiğim kadarıyla sıtma, grip ve benzer hastalıklar için aşı üretiyordu, ilaç geliştirmeye çalışıyordu.
Ne hikmetse Hıfzıssıhha kurumu kapatıldı. Aşı ve ilaç çalışmaları durduruldu.
Bugünlerde tekrar ilaç ve aşı çalışmaları yapılıyor.
Hatadan dönmek fazilettir denilir ya.
Ben hadiseye bu şekilde bakıyorum.
Umarım ki, aşı ve ilaç sektöründe yüzde yüz yerlilik ve millilik sağlanır böylece küresel ilaç haydutlarının oyunları bozulur.
Tabii ki, içinde bulunduğumuz bir salgın var.
Corona denilen salgın azalacağına artıyor. Bedenden çok ruhi çöküntüye sebep oluyor ve bedeni de bitiriyor.
Corona özellikle psikolojik çöküntü sonucunda bağışıklık sisteminin çökmesine yol açıyor.
Bu yolla hastalık salgına dönüşüyor.
Ne yapılması gerekir.
Hastalık ve salgın bilindiğine göre tedbir alınması beklenir.
Tedbirler için bitkiler tavsiye edilmektedirler.
Bu gerçeklik bilindiği halde sağlık bakanlığı neden bitkilerden faydalanmıyor, bu konularda araştırma ve geliştirme faaliyetleri yapmıyor.
Acaba, İlaç sektöründeki küresel haydutlar mı engel oluyor.
Tıpçılar bitkilerin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini haykırıyorlar.
Hatta bunlardan biri cumhurbaşkanımızın danışmanı. İbrahim Saraçoğlu.
Eczacılık fakültelerinde farmakoloji bölümleri var deniliyor.
Türkistan tıbbı biliniyor.
Bu gerçekler ortada iken hala Batı'nın batıl anlayışından neden medet umuluyor.
Koruyucu olabilecek pek çok destekleyici bitkisel tedavi ürünleri piyasada.
Bilhassa Ahmet Maranki, İbrahim Saraçoğlu, Yavuz Dizdar, Canan Karatay vs. bu konuları gündemde tutmaya çalışıyorlar.
Patentli ürünleri piyasaya veriyorlar.
Ancak sağlık bakanlığı sessiz.
Yahu bu çalışmaların faydası yoksa lütfen delilleriyle açıklayın.
Faydası varsa destekleyin ve bizi küresel ilaç haydutların şerrinden koruyunuz.
Yerli ilaç ve aşı çalışmalarını da sürdürün.
Artık paramızı ve sağlığımızı kaybetmeyelim.
Koruyuculuk ve tedavi yöntemlerinde yerli ve millî olalım ki, dünyaya nizam veren olalım.
Selam ve sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?