Kutuplaşma mı, kutuplaştırma mı, yoksa ortak paydada buluşma mı?
Veysi Erken
Müslüman kutuplaşma, kutuplaştırma peşinde değildir.
Kutuplaşmayı ve kutuplaştırmayı teşvik etmez.
Bilakis "tevhid" peşindedir.
Farklı veya gayrı Müslim olanlara "lekum dinikum veliye din" der. Onlara marufu ve iyiliği tebliğ etmeye çalışır.
Batı/batıl düşüncesinin müritleri ise "kutuplaştırma" peşindedir. Çünkü zeminleri bunu gerektirir. Böl parçala yut felsefeleridir.
Farklılık oluşturmaya ve bunlar üzerinde toplumu parçalayarak, bölerek "kutuplaştırma"yı ve çatıştırmayı hedefler.
Her türlü bölücülerin hayat iksiridir kutuplaşma ve kutuplaştırma kelimeleri.
Son günlerde tekrar gündeme getirildi kutuplaşma tabiri.
Bunu özellikle halkın teveccühü ile iktidar olamayan dikta ruhlu, Siyonist haçlı zihniyetinin müptezeli olanlar gündeme getiriyor ve bununla gündem oluşturmaya çalışıyor.
Bazı ahmaklar ise bunlara alet oluyor farkında olmadan.
Buna yüzlerce misal verilebilir.
Her türlü değerimizi küçümseyen, İslâm dışı hayat süren adeta Firavun'un tavrını sergileyenlere hasbelkader cevap sadedinde biri cevap verse, iyi niyetli zannedilen ahmaklar hemen o koroya katılarak aman kutuplaştırmayalım teranesini söylemeye başlarlar.
İslâm ve Müslüman düşmanlarını anlıyorum da bu ahmak saftirikleri anlamada zorlanıyorum.
Hani bir deyim vardır.
"Kraldan fazla kralcı" kesiliyor aşağılık duygusuna sahip ahmaklar ve eblehler.
Saftirikler böyle bir şey.
İslâm ve Müslüman düşmanlarını destekliyorlar.
28 Şubat döneminde de bunu görmüştük.
Bizler o zaman "namlusu halka çevrilmiş tankı selamlamayacağız" diye haykırırken eblehler İslâm düşmanlığı yapanlar için mazeret üretiyorlardı.
Adeta Müslümanlar çok ileri gidiyor diyorlardı.
Dün olduğu gibi bugün de Siyonist haçlı zihniyetinin palikaryalarına gereken cevabı vereceğiz.
Haksız, hukuksuz, ahlaksız, fütursuz ve şerefsiz saldırılarına anladıkları dilden cevap vereceğiz inşallah.
Bugün medya denilen mecrada ahlaksız bir şekilde saldıran müptezellere ve yazdıkları palavraları deşifre edeceğiz Rabbulalemin kuvvet verdikçe.
Eskiden bir "pravda"dan bahsedilirdi. Bugün onların ifadesiyle pek çok pravda sağda solda türemiştir.
Sahiplerinin sesi.
Hele birisi neredeyse kalemşorlarının tamamı müseccel pislik. Milliyetçi kılığa büründürülmüş.
Misalleri çoğaltabiliriz. Gerek yok.
Kutuplaştırmama bahanesiyle darbeci zihniyete sessiz kalmayacağız.
Bunu herkes böyle bilsin.
Saniyesine hükmedemediğimiz bir hayat için kutuplaştırmama teranecileri gibi fırıldak olmayacağız.
Bizler faniyiz.
Merhum Abdurrahim Karakoç ağabeyin dediği yerde birleşeceğiz inşallah.
"Birleşin ey secde-i Rahmanda birleşenler" diyordu.
Ortak paydamız budur, tevhidtir.
Başkalarına "lekum dinikum veliye din" derken, onlarla anladıkları dilden cevap vereceğiz, bizler birleştiğimiz paydada dik duracağız ve dik yürüyeceğiz.
Unutulmamalıdır ki, zafer Allah'a inanan ve gereğini yapanlarındır.
Biz ilayı Kelimetullah için yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz, çalışacağız.
Bunun içindir ki, "mefkûremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah'ın huzurunda eğiliriz biz ancak" diyoruz ve ilgililerden halk, millet düşmanı, darbe şakşakçısı insan müsveddeleri olanlardan hesap sorulmasını bekliyoruz.
Selam ve sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?