Muhsin Yazıcıoğlu: Siyasilerin Hayali Olmalı
Veysi ERKEN Dr.
Cinayetin sene-i devriyesidir. Pus ve karanlığın devam ettiği bir zaman dilimi. Merhum Muhsin Başkanla ilgili yeni bir şey yazmaya gerek yok.
Zira onun ve hepimizin bir hayali vardı ve hayalimiz devam ediyor.
İlayı Kelimetullah için nizamı âlem.
Bu ülke ve hayal yeni değildir. Bizden önce olduğu gibi bizden de sonra devam edecek inşallah.
Sadece Türkiye’de değil, dünyanın her karış toprağında.
Özellikle ülkenin yönetimine talip olanların hayali çok önemlidir.
Merhum Başkanla ilgili şunu ifade etmiştim şahadetinde.
“Ülkenin yönetimine talip olanların gerçekleşebilir hayalleri olmalıdır. Hayal sadece ülkenin insanı ile değil dünyayı kapsayıcı da olmalıdır.
Hayal kurmak ve onu gerçekleştirmeye çalışmak fıtri bir duygudur. Yönü ve hedefi yetişme ve yetiştirilme tarzına göre farklılaşır. Dolayısıyla siyasilerin de hayalleri vardır.
Siyasilerin hayalleri ülkenin insanına hizmete yönelik ise anlamlıdır. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun bir hayali vardı.
O gençliğinde “eller silah değil kalem tutmalı derken” huzurlu bir ülkeyi hayal ediyordu. Hayali gerçekçi ve örnek teşkil edecek evsafta idi.
Genel Başkanlığını yaptığı bütün kuruluşlarda ve başkan olduğu dönemlerin tamamında huzurla ilgili hayallerini dillendirmeye devam etti. Çabası hep bu yönde oldu. Bütün siyasilere ve başkanlara örnek olmaya çalıştı ve çabaladı.
İşte merhum Yazıcıoğlu’nun ülkemiz için hayali:
“Bir hayalim var: Bütün vatandaşlarımızın, ay-yıldızlı bayrağın altında şerefle yaşadığı bir TÜRKİYE hayal ediyorum...
Bir hayalim var: Başını örtenle, açanın aynı üniversitede yasaksız, kavgasız kardeşçe yaşadığı bir ülke hayal ediyorum...
Bir hayalim var: KÜRT-TÜRKMEN, alevi-Sünni ayrımı olmadan, zengin-fakir ayrıcalığı görülmeden imtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir TÜRKİYE istiyorum...
Kısacası; Adriyatik`ten, Çin Seddi`ne kadar kaynaşmış, güçlü bir TÜRK dünyası hayal ediyorum. Büyük bir TÜRKİYE hayal ediyorum...”
Ne güzel bir hayal değil mi?
Ülkemizi kargaşaya sürüklemek isteyen siyasi görünümlü bezirgânları seyrettikçe Yazıcıoğlu’nun hayali daha bir anlam kazanıyor?
“Hayalleri olanlar asla uyumaz” diyor Pat Mesiti. Gençlere ve siyasilere sesleniyorum. Merhum Muhsin Başkan bu anlamda hiç uyumadı.
Gençler ve dahi siyasiler sizin de huzura yönelik hayaliniz olsun?
Uyumayın ve hayal kurun.
Kavgasız ve kargaşasız bir Türkiye ve dünya ile ilgili hayal.
Fırıldak olmadan. Kimseyi aldatmadan ve fırıldaklara kanmadan kurun hayalinizi.
Zira huzurlu bir Türkiye ve dünya hayali ancak fırıldaklıklardan uzak bir zeminde kurulur ve gerçekleştirilmeye çalışılır.
Merhum Yazıcıoğlu hayallerini fırıldaklıktan uzak bir zeminde kuruyordu ve düz durmamanın kötülüğünü şöyle açıklıyordu.
“Şimdi bakın yoldan geldik, yola gideceğiz. Hiç birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Yani, ruh bir saniyeliktir. Küf dedi mi gitti. Bunun da nerede geleceği, nasıl geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz. Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Allah’ın izniyle, olsak da milletle olacağız. Olmasak da, milletle olmayacağız. Yarın ahirette Allah, bize ‘Niye iktidar olmadın’ diye sormayacak. Sorsa da ‘Vermediniz’ diyeceğiz. 19 Mart 2009günü partisinin Karaman Seçim Bürosu’ndaki konuşması”
Neticeten fırıldaklıktan uzak huzur dolu hayaller gençlerimize, siyasetçilerimize ve bürokratik yöneticilerimize gereklidir.
Tavsiye olunur.
Mekânın Hz. Muhammed Mustafa’nın ravzasıdır inşallah.
Selam ve Sabırla…
Not: 2009 Şehadeti münasebetiyle yayınladığım kitaptan.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?