Brezilya’da İlk Müslümanlar – Brezilya Seyahatnamesi*
Veysi ERKEN
İslam’ın yayılması gönül ve yürek fethiyle olduğuna hep inanmışımdır. Merhum Fatih Sultan Mehmet “İmtisal-i cahidu fillah olubdur niyyetüm, Din-i İslam'ın mücerred gayretidür gayretüm” diye özetler.
Bu cehd, gayret ve yayılışı özellikle Arnold’un İntişar-ı İslâm Tarihi kitabını okuyunca bir daha tefekkür ettim.
İslam her kıtada vardır.
Afrika kıtasındaki yayılışı ve zayıflamasını okurken batılı/batılın haydut sömürgecilerinin katliamlarını ve köleleştirmelerini fark ettim. Meğerse Afrika’dan milyonlarca insanı köleleştirerek Amerika kıtasına götürmüşler.
Amerika kıtasındaki dramları “Siyahların Dramı”, Malcom X’in ve Rosa Park’ın mücadelesi ve “Kökler” gibi dizilerden az çok biliyordum.
Ama Brezilya’daki Müslümanlarla hele hele ilk Müslümanlarla ilgili doğrusu bilgi yok denecek kadar az idi.
Bu okumalardan “Brezilya Seyahatnamesi” isimli bir risalenin varlığını öğrendim.
Osmanlı donanmasında imam olan Bağdatlı Abdurrahman Efendi Brezilyadaki ilk Müslümanların kısa hayat hikâyesini anlatmış bu risalede.
Basra Körfezine gitmeye çalışan Osmanlı donanmasına ait iki gemi sürüklenerek Rio De Jenerio’ya ulaşır.
Hikâye böyle başlar.
İmam Abdurrahman kıyafetiyle askerlerle birlikte limana çıkar ve orada biri ona selam verir. Kıyafetinin farklı olduğu için kendisine selam verildiğini zanneden imam selamı önemsemez.
Ertesi gün kalabalık artar. Gelenlerin bir kısmı Osmanlı hakkında yanlış bilgisi yüzünden gelenlerin yamyam olması hasebiyle görmek ister ve Osmanlının yamyam olmadığını anlar.
Gelenlerin bir kısmı ise kendilerini Müslüman olarak bilen topluluk. Gemide kalır, öğlen vakti askerler namaz kılmak için abdest alınca bunlar da kalkar abdest alır ve cemaate katılır.
Müslüman olanlar asker ve imamla kaynaşır.
Ama bunlar İslami anlamda hem İslam’dan çok uzak hem de kendilerini gizlemek mecburiyetinde kalan siyahî insanlar.
Bilhassa Müslüman kılıklı bir Yahudi tahribat ve tahrifatta önemli rol oynar.
Bu kaynaşmadan sonra Brezilya Müslümanları İmam Abdurrahman’ın kendileriyle kalmasını isterler ve uzun bir çabadan sonra orada kalır ve birkaç yıl onlara gerçek İslami hayatı öğretmeye çalışır.Sıla hasreti yüzünden İstanbul’a döner ve yaşadıklarını risale olarak kaleme alır. Yüz kırk yıl öncesinin yaşanmışlığıdır bu risale.
İmam’ın ifadesine göre oradaki siyahîlerin tamamı geçmişte Müslüman olan aileler ve onların çocukları. Müslüman kökenliler Brezilya’da neredeyse nüfusun yarısıdır.
Ama İslami bilgi ve yaşayışı neredeyse sıfırlanmış. Bir garip adet, örf ve yaşayışları var. Yaşayışları İslam’dan uzak İslam’dır. Tahrif ve tahrip edilmiş bir inanç.
Okunması ve ibret alınması gereken bir risaledir.
Geçmişe takılmak önemli değil. Zulüm olmuş, katliam ve tahribat olmuş. Önemli olarak günümüzün Müslümanlarına yapabilir.
Zulmü ve yanlışı nasıl ortadan kaldırabilir.
Siyahların ve topyekûn Müslümanların yeryüzünün bütün coğrafyalarında zulümden ve tahribattan nasıl kurtulmalarına yardımcı olunur.
Buna bakmak gerek.
Kanaatime göre Türkiye’nin öncülüğünde İslam ülkeleri işbirliği teşkilatı bünyesinde acilen bir birim oluşturulmalıdır.
Bu birim ile yeryüzünün tamamında nerede, ne kadar Müslüman var? Müslümanlar arasında oluşan tahribat nedir? Nasıl telafi edilir?
Onlara nasıl ve hangi yönlerde yardım edilebilir ve edilir?
Maddi ve manevi ihtiyaçlar nasıl giderilebilir.
Daha iyi bir dünya için ne yapılabilir.
Böyle bir çalışmayı ancak Türkiye başlatabilir. Bu benim inancımdır.
Ama kim yaparsa yapsın hayırlı iş yapmış olur.
İlayı Kelimetullah için böyle çalışmalar elzem ve en kısa zamanda bunlara başlanmalıdır.
Tabii ki, bunları yapabilmek için zemini bilmek gerek. Zemini bilmek için de okumak ve araştırmak gerek.
Geçmişi bilmek için hatıratı, seyahatnameleri ve diğer eserleri okumak ve taramak şarttır.
Haydi, okumaya ve Brezilya’nın ilk Müslümanlarının çilelerini öğrenmeye ve anlamaya cehde.
Evet.
Dostlar. Bağdatlı Abdurrahman Efendi’nin Brezilya Seyahatnamesini okuyunuz okutunuz.
Selam ve Sabırla…
*Bağdatlı Abdurrahman Efendi, Brezilya’da İlk Müslümanlar –Brezilya Seyahatnamesi, çev. Antepli Mehmet Şerif, Hazırlayan N. Ahmet Özalp, Kitabevi Yayınları, İstanbul 2021.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?