5 Eylül 2021 Pazar

Harabeler bahanesiyleTürkiye İşgal Ediliyor

 Harabeler bahanesiyleTürkiye İşgal Ediliyor

 Veysi ERKEN  

Türkiye maddi- manevi, görünen- görünmeyen vecheleriyle işgal ediliyor ve bizler bunun farkında değiliz maalesef. Biz bunun farkında değiliz derken kast ettiğim taife kendini Müslüman ve Türk olarak ifade edenler.

Diğer taifelerden her pisliği, ahlaksızlığı ve uşaklığı zaten bekliyorum.

Önemli olan bizim ne tedbir aldığımız ve yaptığımızdır.

Bizler hep şunu haykırıyorduk. Ülkümüz göklerde dalgalanan sancak, bizler ALLAH’IN huzurunda eğiliriz ancak!”

Bunun gereğini yapmaya çalışıyorduk.

Maalesef zihinlerimiz işgal edildi ve her şeye boyun eğer olduk. İşgal edildiğimiz içindir ki, maddi ve manevi yapımızı oluşturan her şeye saldırılıyor ve yerine gayrı İslami olan ne varsa ihya ve inşa edilmeye çalışılıyor, bizler de bunu alkışlıyoruz.

Adeta arkeolojik kazılarla biz biz olmaktan çıkarılıyoruz ve bu yapılanlara sessiz kalıyoruz.

Bilmem nerede Bizans’tan kalan harabeler bulunmuş, feşmekân pagan kalıntısı keşfedilmiş, Diyarbakır’da, Urfa’da, İzmir’de, Ankara’da vs. yerlerde bulunanları ve bunları bulanları büyük bir hararetle alkışlar hale dönüştürüldük.

Bütün kültürel kodlarımızın içi boşaltılıyor, İslam’dan ve İslami hayattan uzaklaştırılıyoruz ve biz bunu alkışlıyoruz.

Belki bu durum anlaşılır ve intibaha vesile olur diye yıllar önce Mardin ilimizde işlenen cinayetle ilgili yazdığım yazıyı paylaşayım. Umulur ki, birkaç kişi intibaha eder, gerçeği görür ve etkili, yetkili dediklerimizi uyarır.

Şahsen ben bu görevimi yıllardır yaptığıma inanıyorum, bize ait eserlerin ihya edilmesinin gereğini dillendiriyorum ve Ya Rabbi elimden gelen budur diyorum.

Herkesi göreve davet ediyorum.

İşte o yazım. “Mardin Nereden Nereye Tarihçiler bilir. Mardin bir direniş şehridir tarih boyunca ve kurtuluş savaşında. Tarihinden ve mirasından aldığı ilhamla istiklal harbi döneminde kapılarını Fransızlara açmamış, kalesinde yabancı bayrağı dalgalandırmamış şehirdir Mardin.

Çünkü geçmişinde Selçuklu, Eyyubi ve Artuklu ruhu vardı Mardin’in.

Ya bugün.

Evet...

Dünün kahramanından eser kalmamış adeta Mardin’de. Başka yerlere benzemiş. Hatta en çok ondan söz edilir olmuş.

Vilayet coniler tarafından işgal edilmektedir. Ve maalesef işgal conileşen toprak ve mülk sahipleri vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir vilayette.

Ülkenin her tarafında olduğu gibi yiğit Mardin’imde de duygu kırılması mevcut. Hem de topraklarını conilere peşkeş çekecek kadar.

Esasında Mardin’deki duygu kırılmasının neticelerini yazın fark etmiş ve ilgilileri uyarmıştım.

Maalesef tedbir alınmış değil. Bilakis kırılma artarak devam etmekte. Türkiye’ye hızla yayılmakta.

Türkiye’mde İslami değerlerden kopma/ koparılma devam ettikçe, yurdumun insanları yaşadıkları İslami değerler yüzünden okullarından, işlerinden ve eşlerinden ayrılmak zorunda kaldıkları müddetçe duygu kırılması her yerde olduğu gibi Mardin’de azalmayacak ve şehirde conileşenlerin sayısı artacaktır. Bu bir kehanet değil, bir gerçektir.

Unutulmamalıdır ki, dini değerlerle duygularını meşbulaştırmamışlarda vatan sevgisi ve millîlik özelliği gelişemez. Dinî değerlerle meşbu olmayanların değerleri olamaz. Beş kuruşluk menfaat için her şeylerini kiralarlar ve satarlar.

Ülke insanımızın yaşadığı duygu kırılmasının Mardin’e yansımaması mümkün değildi elbette. Yazın bölgeye yaptığım gezide işte bunu tespit etmiş ve ilgililere iletmiştim.

Mardin ilinin işgali yeni başlamış değildir. Son birkaç yıldır gizli bir işgal sürdürülmektedir Mardin’de. Uyanmazsak korkarım ki, Siyonistlerin hedefi gerçek olacak.

Mardin’deki işgal Hıristiyanlardan kalma kilise ve mezarlıkların ihyasıyla başlatılmış Mardin’de. Deyr’uz-zaferan ve Deyr’ul- umur manastırları başta olmak üzere irili ufaklı her türlü kalıntıda ihya ve imar faaliyetleri devam ettirilmektedir. Maalesef “kent konseyi” adı ile oluşturulan teşekküller de bunlara teşne olmaktadır.

Bölgeyi gezen herkes görür ve bilir ki, içinde tek bir Hıristiyanın olmadığı köylerde bile Hıristiyan mezarlığı adı altında topraklar çevrilmektedir.

İşte bu işgal faaliyetleri bugün büyütülmüş Taşucu’ndan Şırnak’a kadar uzanmıştır.

Kripto Yahudiler öncülüğünde her türlü şer odağı elbirliği ile ülkemiz işgal edilmektedir.

Ve maalesef duygu kırılması yaşamış ve hala yaşamakta olan insanımız seyirci olarak durmaktadır.

Yetkililere sesleniyorum. Kangrenleşmiş olan bu kırılmayı durdurunuz. Bırakınız insanımız örtüsüyle okuluna girebilsin, lojmanında rahat otursun ve iş yerinde korkusuzca çalışsın.

İçteki duygu kırılması tamir edilemezse ülkenin tamamı işgal edilse de insanımızın seyirci kalacağı gözükmektedir.

Ey Mardinliler ve ey yurdumun güzel insanları kripto Yahudilere, sabatayist çeteye ve boğazdaki aşiret mensuplarına rağmen direnişimizi gösterme zamanıdır.

Selçukludan, Eyyubilerden, Artukoğullarından ve Osmanlılardan kalan üstü küllenmiş duygularımızı ve eserlerimizi harlamak zamanıdır.

Unutulmamalıdır ki, şimdi Kılıçaslanlaşmak ve Selahaddinleşmek zamanıdır. 27.04.2003”

Sizce Türkiye’de işgal artmış mı, azalmış mı?

Benim gördüğüm işgal zihinle başlamış ve her şeyimizi, her yerimizi ve vatanımızın her karış toprağını sarmıştır.

Böyle devam ederse biz biz olmaktan tamamen çıkar, sodom gomorlaşırız.

Selam ve Sabırla...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?