Radikal Dinsizler
Veysi ERKEN
Bir ülkeyi kaos ortamına sürüklemek, onu çökertmeye çalışmak ve insanları arasında nifak sokmanın en kestirme yolu “kontrollü gerginlik” stratejisini uygulamaktır. “Kontrollü gerginlik” yoluyla ülkeleri hakimiyetleri altına almak isteyen uluslar arası “güç odakları” amaçlarını piyon kullanmak suretiyle gerçekleştirirler.
Piyonlar muhtelif gruplara, derneklere, partilere, sendikalara ve sivil zannedilen bütün kuruluşlara yerleştirilir ve icraat bu yolla gerçekleştirilir.
Senaryoda yer alan piyonlar görünüşte birbirinden farklı düşüncelere,yaşayışlara ve kılıklara sahip olsalar da, ipleri aynı merkezlerin parmaklarındadır.
Başka ülkelerde olduğu gibi ülkemizde yıllardır sahnelenmekte olan senaryo budur. Bu senaryonun farkına varanların sayısı artmakla birlikte hala gaflet uykusunda olanların sayısı küçümsenmeyecek kadardır.
Türkiye’nin asıl sorunlarından birisi budur.
Bugün ülkemizde “kontrollü gerginlik” stratejisini uygulayanların tamamı “dönme” ve “boğazdaki aşiret” mensuplarından müteşekkil “Tapınak Şövalyeleri”dir. Şövalyeler radikal dinsiz piyonları vasıtasıyla gergin ortam oluşturmaktadır.
Ülkemizde, uç bir ifadeyle söyleyecek olursak “dinli” ile “dinsiz” arasında sorun bulunmamaktadır. Kendini ateist ilan eden bir aydın, siyasetçi veya yazar örtülü birisinin hakkını savunurken, dini bütün olduğunu ilan eden de ateistin hakkını savunabilmektedir.
Haklar bağlamında “sizin dininiz size, benim dinim bana” ilkesi dinliyle dinsiz arasında işlemektedir.
Asırlardır sokaktaki vatandaş arasında farklılaşma olmamış herkes inandığı değerleri yaşamıştır. Bu dün de böyle idi bugün de böyledir.
Görmek isteyen gözler sokağa çıktığında bunu hemen fark etmektedir.
İşte bu işleyişten rahatsızlık duyan şövalyeler “kontrollü gerginlik” stratejisi gereğince radikal dinsiz piyonlarıyla ortamı germeye ve ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışmaktadır. Tekelses’e dönüştürülen medya tapınağının kalemşörlerinin müsveddeleri ve yorumları incelendiğinde stratejinin nasıl uygulandığı hemen anlaşılır.
“Kontrollü gerginlik” “tapınak şövalyeleri”nin hakimiyetlerinin devamı için elzemdir. Hakimiyet ama her alanda hakimiyet. Siyasette, ticarette, sanayide, medyada, bürokraside, kısaca hayatın her alanında ve her anında hakimiyet.
İşte, dönme ve boğazdaki aşiretten müteşekkil tapınak şövalyelerinin durumu.
Şövalyeler kiraladıkları radikal dinsiz piyonları vasıtasıyla topluma “cambaza bak” derlerken hortumlamalarını ve hakimiyetlerini sürdürmeye devam ederler.
Halk soyulup soğana çevrilmektedir. Soygun hem maddi, hem de manevi alanda devam ettirilir. Maddi yönden halk açlığa mahkum edilirken tapınakçılar servetlerine servet katmaya devam eder.
Manevi olarak halk “değer”lerinden uzaklaştırıldıkça tapınakçıların eğlence kaynağına dönüşmektedir.
Bu durumun farkına varan dinli-dinsiz,alevi-sunni, doğulu-batılı,Kürt-Türk oyunu bozmakta ve “kontrolü gerginlik” stratejisinin parçası olmaktan kurtulmaktadır.
Tapınakçılar ise senaryonun devamı için ha bire radikal dinsiz piyonlarını muhtelif kılıklarla devreye sokmaya çalışmaktadır.
Türkiye’nin rahatlaması tapınakçıların senaryosunun bozulmasına bağlıdır.
Onun için diyoruz ki, her grup, dernek, vakıf, parti ve sivil organizasyon kendi içine sızdırılmış radikal dinsiz piyonları içinden temizleyebilmelidir.
Çıkış yolu budur.
Selam ve Sabırla...26.08.2001
Not: Okurken 2001 tarihini unutmayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?