Gök Vatan ve İslam Nazarında “Ortak Vatan” Nedir?
Veysi ERKEN
“Gök vatan”
Selçuk Bayraktar beyin kullandığı bir kavramdır.
“Gök vatan”a sahip olamayan vatanını koruyamaz dedi.
Aynen katılıyorum. Tebrik ediyorum, başarılar diliyorum.
Arz (Kara) vatanınızı, Mavi Vatanınızı ancak gök vatanınız varsa koruyabilirsiniz. Tabii ki bunların hepsini kapsayan bir de “Gönül Vatan”ımızı da.
Hem karada, hem denizde hem de gönlümüzde var olan vatanı korumak için uzay bilimlerinde, iletişiminde, silahında kısaca gökyüzünün her santimetrekaresinde olmak gerekir.
Selçuk Bayraktar “Kızılelma”sıyla, “Akıncı”sıyla, İha, siha, tiha ve diğer iş ve işlemlerle, üretimlerle “Gök Vatan”ı inşa ediyor gençlerle, ülke sevdalılarıyla, Dene Yap atölyeleriyle.
Tabii ki, muhalefet görünümlü Türkiye muhalifleri ve İslam düşmanları her türlü engellemeyi yapmaya çalışıyorlar.
Bütün sabotelere, engellemelere ve uşakların faaliyetlerine rağmen “Gök Vatan”ımızı Rabbulaleminin izni ve nusretiyle başaracağız. İslam düşmanlarına diz çöktüreceğiz ve gönül vatanımızla birlikte “mavi vatan” ile “kara vatan”ımızı muhafaza edeceğiz.
Tabii ki bütün bu faaliyetler Allahın rızasını kazanmak için yapılıyorsa “Gönül vatan”ımızı ve “gönül coğrafya”mızı korumuş oluruz. Mana âlemini ihmal ederek madde âlemini daimi kılamayız.
Bütün bu faaliyetler İslam ve mazlum coğrafyaların ihyası ve inşası için olmalıdır. Ben bunu görüyorum. Zira bizim İslam anlayışı içerisinde geniş bir ortak vatanımızdan da bahsedilir ve bu tabiidir.
Dolayısıyla “Ortak Vatan” kavramı üzerinde tefekkür edenler söz konusudur.
Gerçekten “ortak vatan” diyenlerin iyi niyetli olduklarından asla şüphem yoktur.
Bilhassa “İlayı Kelimetullah için Nizamı âlem” ülküsü için çabalayanların tefekkürü elzemdir.
Zira bu ülküye inananlar hep “çağrımız İslam’da Dirilişedir” iddiasında bulunmuşlardır.
Bu sedanın yankıları yeryüzünün her noktasında olmuştur. Olmaya devam edecektir.
Zira bu ülküye inananların ortak paydası Rabbulalemin'in vahyi ve Hz. Peygamberin tebliğidir. Yaşayışı, davranışları, tutumları ve Kur’an-ı Kerimi uygulayışı bizim için ortak paydadır.
Vatan bizim için sadece bir toprak parçası değildir. Bayrakları bayrak yapan ülküdür. Uğrunda can verilen yurttur.
Vatanının savunulması onun için kutsaldır.
Bizin vatan anlayışımız “Kur’an'ın ahkâmı” doğrultusunda şekillenir.
Rabbulalemin yurt kavramı ile ilgili nasıl davranmamızın ilkelerini ortaya koymuştur.
“Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın, fakat aşırılığa sapmayın; Allah aşırılığa sapanları sevmez. Bakara190
Onları yakaladığınız yerde öldürün; sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Harâm civarında onlar sizinle savaşmadıkça siz de orada onlarla savaşmayın. Şayet sizinle savaşmaya kalkışırlarsa o zaman onları öldürün. İşte kâfirlerin cezası böyledir! Bakara 191. Eğer onlar vazgeçerlerse, artık Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir. Bakara192
Allah, din konusunda sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlarla iyi ilişkiler içinde olmanızı ve onlara adaletli davranmanızı yasaklamaz. Allah adaletli olanları elbette sever. Mümtehine 8
Allah ancak, din konusunda sizinle savaşmış, sizi yurtlarınızdan çıkarmış ve çıkarılmanıza yardım etmiş olanlarla dostluk kurmanızı yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte bunlar kendilerine yazık etmişlerdir. Mümtehine 9”
Bu ilkeler ışığında “ortak vatan” kavramı tahkim edilmelidir ki, yurdumuz ve insanlık huzur bulsun.
Çünkü “Ortak vatan” kavramında inanma hürriyeti vardır.
Zulüm yok, zalimlerle mücadele ve mucahade vardır.
“Ortak vatan” kavramında sosyal ilişkiler serbesttir.
Adalet esasına göre sosyal ilişkiler geliştirilir.
“Fitne” katilden kötü kabul edilmiştir “ortak vatan” anlayışında.
Aşırılık yasaklanmıştır “ortak vatan”da.
“Zalime karşı Yavuz, Mazluma Yunus” olmadır ortak vatanda.
Kimse renginden, dilinden, makamından, zenginliğinden veya bir başka niteliğinden hor görülmediği alanın adıdır “ortak vatan”.
Coğrafyaları ihata eder “ortak vatan”
“Ortak vatan” kavramı üzerinde tefekkür edenlere çağrım şudur.
Geliniz bize giydirilen deli gömleklerinden ve şablonlardan kurtulalım.
Zihnimizi işgalden kurtararak berraklaştıralım.
Ve.
Tefekkürümüzü Kur’an ahkâmı ile tenvir ederek gerçekleştirelim. Hz. Peygamber’in (sav) izini sürerek ahlakını “ortak vatan”a hâkim kılalım.
Araştıralım lütfen.
Karahan’lı dönemi ile başlayan İslamlaşma sürecimizi inceleyelim. “Ortak vatan” ülkümüzü tahkim edelim.
Unutulmamalıdır ki, ne zaman “Kuran ahkâmı” çerçevesinde “ortak vatan” düşüncesi ve ülküsüne sahip olmuşsak Allahın nusreti arttı. Ne zaman zayıfladıysa zillet çoğaldı.
Karahanlı, Gazneli, Selçuklu, Babür, Osmanlı dönemlerini ve bu dönemlerdeki ülküleri anlayalım ki, tarih bize hamak değil, yay olsun.
“Ortak vatan"ımız büyüsün.
Yeryüzünü İslam güneşi kaplasın ve aydınlatsın.
Kısaca âlem nizam bulsun.
Adalet hâkim olsun.
“Ortak vatan” ülkümüz ve hayalimizdir. Gök vatan ülküsü ile hem mavi, hem kara hem de ortak vatanımız huzur bulsun inşallah.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?