10 Kasım 2022 Perşembe

10 Kasım 1983 Serdengeçti’nin vefatı ve Ayasofya şiiri

 10 Kasım 1983 Serdengeçti’nin vefatı ve Ayasofya şiiri

Veysi ERKEN

“Osman Zeki Yüksel” denildiğinde kimse hatırlamaz. “Serdengeçti” denildiğinde hepimizin hatırladığı bir Müslüman mücahid. Esasında “Serdengeçti” çıkardığı dergidir.

Merhum Osman Zeki Yüksel, 15 Mayıs 1917 tarihinde Antalya'nın Akseki ilçesinde dünyevî hayata gözlerini açmıştır.

İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. Ankara Üniversitesi Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde okurken 3 Mayıs 1944 hadisesi bahanesiyle okuldan atıldı.

Bu dönemde 23 kişi, başta Nihal Atsız ve Alpaslan Türkeş ile birlikte bir süre hapiste kaldı.

Tahliyesinin ardından da eğitimine devam etmek için fakülteye başvurdu, ancak kendisine izin verilmedi. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’e hitaben bir dilekçe yazdı. Yazdığı dilekçede "Yüksek makamın alçak vekiline" sözleri nedeniyle yeniden hapsedildi.

Osman Yüksel cezaevinden çıktıktan sonra da Serdengeçti dergisini yayınlamaya başlar. Osman Yüksel'e yazıları sebebiyle birçok dava açılır ve dergi düzenli yayınlanamaz. Dergi fasılalarla ancak  33 sayı çıkarılabilir.

1952 senesinde de Bağrı Yanık isimli bir mizah gazetesi çıkardı. Daha sonra siyasete atılarak 1965-1969 yılları arasında milletvekilliği yaptı. Fakat sert söylemleri sebebiyle partisinden ihraç edildi. 

Ayrıca milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı aldı. İkazları dikkate almayınca da genel kurula girişi yasaklandı. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girdi, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, Kanunda nereye takılacağı belli değil. İstediğim gibi takarımsözleriyle karşılık verdi. 

Osman Yüksel Serdengeçti, 10 Kasım 1983 tarihinde Ankara'da hayata gözlerini yumdu. Cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Eserleri ibretliktir. Her gencin okuması gerekir.

Bizi İslam’dan nasıl uzaklaştırdıklarının dramatik bir anlatımıdır merhum Serdengeçtinin yazıları.

Eserleri şu şekilde sıralanabilir. “Mabedsiz Şehir, Bu Millet Neden Ağlar?, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?, Ayasofya Davası, Mevlana ve Mehmet Akif, Türklüğün Perişan Hali, Gülünç Hakikatler, Kara Kitap, Müslüman Çocuğunun Şiir Kitabı, Radyo Konuşmaları, Akdeniz Hilalindir” Özellikle Mabetsiz şehir, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler, Ayasofya Davası isimli kitaplarını herkese tavsiye ediyorum.

Ayasofya ile ilgili meşhur şiiri.

“Ey İslam'ın nuru, Türklüğün gururu Ayasofya!
Şerefelerinde fethin, Fatih'in şerefi,
Işıl ışıl yanan muhteşem mabet!...
Neden böyle bomboş, neden böyle bir hoşsun?

Hani minarelerinden göklere yükselen,
Ta maveradan gelen ezanlar?...
Hani o ilahi devir, ilahi nizamlar?...

Ayasofya ses vermiyor,
Ayasofya bir hoş,
Ayasofya bomboş!...

Hani nerede?
Şu muhteşem minberde,
Binlerce erin baş koyduğu şu temiz yerde,
Şimdi hangi kirli ayaklar dolaşıyor?...

Ayasofya! Ayasofya!... Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?!...

Hani nerede?
Gönüllerden kubbelere,
Kubbelerden gönüllere
Gürül gürül akan Kur'an sesleri?...
Kur'an sesleri dindirilmiş,
Müslümanlar sindirilmiş!...
Allah-Muhammed-Hülafa-i raşidinin
İsimleri kubbelerden yerlere indirilmiş!...

Fethin, Fatih'in mabedinden kitab-ı mübini,
Bu ulu dini kaldıran kim?
Dinimize, imanımıza saldıran kim?
Mabedimin göğsüne uzanan namahrem eli,
Kimin elidir?!...
Söyle Ayasofya, söyle.
Seni puthane yapan hangi delidir?!...

Elleri kurusun, dilleri kurusun!
Ayasofya! Ayasofya! Seni bu hale koyan kim?
Seni çırılçıplak soyan kim?!...

Ayasofya,
Ey muhteşem mabet;
Gel etme,
Bizi terk etme!...
Bizler, Fatih'in torunları, yakında putları devirip,
Yine seni camiye çevireceğiz...

Dindaşlarımızla,
Kanlı gözyaşlarımızla,
Abdest alarak secdelere kapanacağız,
Tekbir ve tehlil sadaları boş kubbelerini yeniden dolduracak
İkinci bir fetih olacak,
Ezanlar bu fethin ilanını,
Ozanlar destanını yazacaklar...

Putperest Roma'ya yeni bir mezar kazacaklar, sessiz ve öksüz minarelerinden yükselen ezan sesleri fezaları yeniden inletecek! Şerefelerin yine Allah'ın ve O'nun sevgili peygamberi Hz. Muhammed'in aşkına, şerefine ışıl ışıl yanacak; bütün cihan Fatih Sultan Mehmed Han dirildi sanacak!...

Bu olacak Ayasofya,
Bu muhakkak olacak...
İkinci bir fetih, yine bir ba'sü ba'delmevt...
Bugünler belki yarın, belki yarından da yakındır,
Ayasofya, belki yarından da yakın!... “

Rahmetle yâd ediyorum. Fatihalarınızı unutmayın.

Selam ve Sabırla…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?