EŞEKLERE DAİR
Veysi ERKEN
Kur’an’ı kerimde “eşek”lerden bahsedilir. “Allah atları, katırları, merkepleri de binmeniz için ve hayatınızı süsleyen bir ziynet olsun diye yarattı. O, sizin bilemeyeceğiniz daha nice vâsıtalar yaratacaktır. Nahl-8”
“Yürüyüşünde ölçülü ve dengeli ol; konuşurken de sesini ayarla. Unutma ki, seslerin en beğenilmeyeni eşeklerin sesidir! Lokman-19”
“Tevrat’la yükümlü tutulup da onun hakkını vermeyenlerin durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumuna benzer. Allah’ın âyetlerini yalan sayan kavmin misali ne kötü! Allah zalimler topluluğunu doğru yola çıkarmaz. Cuma-5”
Eşek deyip geçmeyin başlıklı bir paylaşım gelince ayetleri hatırladım.
Evet, Kur’an-ı Kerim’de “eşek”lerin fonksiyonlarını ve görevlerini insanoğluna izah ediliyor. Tabii ki, anlayan ve ibret alanlar, alabilenler için.
İnsan görünümlü olanlar bu ayetler üzerinde tefekkür edeceklerine “eşek”lere hakaret ederler.
Bunları anlamak için “eşek deyip geçmeyelim” başlıklı gelen metni paylaşayım ve tefekkür edelim.
“Her ne kadar insanoğlu türlü akılsızlıkları “eşek”likle nitelendirse de en güzel gözlere sahip bu sevimli hayvan, yerine göre çoğu insandan daha akıllıdır…
Eşek, bir kere düştüğü çukura ikinci kez düşmediği gibi, bir kere bastığı bataklığa bir daha basmaz.
Eşek, sıpasını doğururken kimseden yardım almaz, bakımını ve eğitimini kendisi verir.
Eşek, kendine iyilik yapanı da, kötülük yapanı da asla unutmaz.
Eşeğin gözleri harikadır, yakından bakınca içinde kaybolursunuz.
Eşek bir defa gittiği yolu asla unutmaz.
Bu yüzden değerli ve makbul kurban sayılan develere kılavuzluk yaparlar.
Eşek, bir mühendis gibi yokuşları matematiksel bir eğimle kat ederek, kısa mesafeleri de virajlar alarak çıkar.
Eşek, iyi bir yol mühendisidir. Yokuşları en fazla yüzde yedi eğimle ve kısa mesafelerde virajlar alarak çıkar; dediklerinde ben de inanmamış ve nivelman yaptırmıştım yani topoğrafik aletle ölçüm. Sonuç şaşırtıcıydı: Yüzde 7.
Hani bu konuda çoğumuzun bildiği meşhur bir Anadolu fıkrası vardır:
1950’li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye’ye. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok. Nafıa mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış. Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:
– Ne yapıyorlar böyle?
– Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.
– Nasıl yani, anlayamadım?
– Eşek yüzde 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz demişler. Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:
– Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
Yetkili cevap vermiş:
– Amerika’dan mühendis getirtiyoruz.
Bu yüzden bazı insanımsı yaratıklara eşek demek, eşeklere yapılmış hakaret olur...”
Sizce de hakaret olur mu?
Bence olur.
Zira içimizde Kur’an ve sünnetle yükümlü olduğu halde bunlardan uzaklaşan ve “ kel himar” durumunda olan epey mahlûk vardır. Bu tipler battıkları çamurdan çıkamıyorlar ve tekrar tekrar lağım çamuruna/bataklığına batıyorlar.
Onun için bu tipleri eşeklere benzeterek eşeklere hakaret etmeyelim.
Selam ve Sabırla… 27.11.2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?