Felakete üzüleceğine ESFELLEŞENLER, İki ayaklı şeytanlar
Veysi ERKEN
Büyük bir afet yaşıyoruz
Yüzyılın belki de iki yüz yılın felaketidir yaşadıklarımız.
Akif’in tabiriyle “Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müthiş tipidir; savrulur enkaz-ı beşer...”
Evet, böyle bir afet ve felaket karşısında ESFELLEŞENLER var. Hani ayette “Şüphesiz biz insanı en güzel biçimde yaratmışızdır. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ödül vardır. Artık bu kanıtlardan sonra (ey insan!) sana dini inkâr ettiren şey nedir? Allah hüküm verenlerin en âdili değil midir? Tin Süresi, 4-8 ayetler” belirtildiği gibi en güzel yaratılanın en aşağılık (esfel) derekeye düşmesi tarif edilir ya.
Tam o hâl.
Onu yaşıyoruz.
Siyasetçi, gazeteci, sanayici, tüccar, yazar, sanatçı vs kılıklı ESFELLER.
Gün dayanışma, yardımlaşma ve hayırda yarışma günü olması gerekirken adice, şerefsizce, ahlaksızca, İslamsız ve insansızca fesat, nifak, kargaşa ve umutsuzluk yayma peşinde olan ESFELLER.
Esfel taifesi sizlere sesleniyorum.
Siyonist haçlı zihniyetinin teröristleri, fetöistleri, fasık ve münafıkları
Başaramayacaksınız.
Allahın nusreti bizimledir.
Buna iman ediyoruz.
Bidenlere, soroslara, boltonlara uşaklığınızla baş başa kalıp boğulup gideceksiniz. Bu millet sizi tarihin karanlık sayfalarına gömecek inşallah.
Uğur Işılak “Bu toprağın öz evladını iki özelliğiyle tanırsın… Cenk zamanı canını esirgemez; buhran zamanı malını…
Bu toprağın hainini de iki özelliğiyle tanırsın… Cenk zamanı arkadan vurur; buhran zamanı kalbinden…” diyor.
Evet.
Bu toprağın öz evlatları sizi tanıyor. Bizleri kalbimizden vurmaya çalışıyorsunuz bu buhran günlerinde. Siyonist haçlı zihniyetinin köpekleri, fetöist teröristler olarak.
Ama eğilmeyeceğiz, bükülmeyeceğiz, dik duracağız ve Allahın inayeti ve nusretiyle ayağa kalkacağız, dünyaya şan ve nam katacağız. Bu felaket günlerinde elbette saniyesine hükmedemediğimiz bir hayatta dik duracağız. Merhum Muhsin Yazıcıoğlu, bir konuşmasında şöyle diyordu: “Hiçbirimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da oturanın da garantisi yok. Ruh bir saniyeliktir. Bir saniyenize bile hâkim değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur. Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz.”
https://mp4indir.pro/video/3cqvdL6OVJg/muhsin-yazicioglu-firildak-olmaya-gerek-yok-sozu.html
Evet, Müslüman ve insan olan münafık, müfsit, facir ve fırıldak olmaz, olamaz.
Müslüman deprem felaketi günlerinde ESFELLEŞENLERE, münafıklara, müfsitlere, siyasetçi, gazeteci, tüccar, sanayici kılıklık şeytanlara karşı dik durur.
Müslüman sadece fasık, müfsitlere, firavunlara karşı durmakla yetinmez. Yazıcıoğlunun dediği gibi “Firavun’a karşı çıkmak yetmez, Musa’nın yanında olmak gerekir.” Bugün bu esfellere karşı Musa’nın yanındayız. Mağdurların ve mazlumların yanındayız, milletimizin yanındayız.
Her şeyimizle, fiili ve kavlî dualarımızla, paramızla, pulumuzla varsa bütün imkânlarımızla.
Son deprem felaketini yaşayanların yanında olacaklarına ESFEL ahlaksız, soysuz ve alçaklar derekesine yuvarlananlara sözümüzdür.
Allahın inayeti ve nusretiyle sizi lağımlarınıza gömeceğiz. Oyununuzu her yerde bozacağız. Medyada, sosyal medyada ve hayatın her alanında oyunu bozacağız biiznillah.
Gün fasık, facır, münafık ESFEL şeytan taifesinin oyununu bozma günüdür.
Gün el ve gönül birliği ile enkazı beşeri kaldırma ve yaraları sarma günüdür.
Selam ve Sabırla…09.02.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?