Siyonist Arz- Mev’utçulara Dur Denilmelidir

 Siyonist Arz- Mev’utçulara Dur Denilmelidir

 Veysi ERKEN

 Büyük felaket.

Deprem felaketi beraberinde “göç”ü getirdi. 4,5 milyon insanın şehrini ve evini terk ettiği söyleniyor. Bu “göç” geçici olmalıdır, kalıcılığı engellenmelidir.

Tedbirler ona göre alınmalıdır ki, “göç” durdurulabilsin.

Hemen yapılması gereken işlerin başında “konteynır” kentlerin ve iş sahalarının hayata geçirilmesidir. Bu konuda büyük bir gayretin ve çalışmanın olduğunu biliyor ve görüyoruz. Tabii ki “çok ağızlı maşa” fesatlarına devam etmesini de görüyoruz.

Göç durdurulmalıdır çünkü Siyonistler gözünü o bölgeye dikmişlerdir. Tabii ki, bu yeni değildir. Asırlardır arz-ı mev’ud dedikleri yerlerin peşindedirler.

Evet.

Her yolu deniyorlar. Parayla toprak satın alıyorlar, kendileri için çalışacak iki ayaklı devşiriyorlar, fitne-fesat çıkarıyorlar, afet, deprem oluşturmaya ve afetlerden faydalanmaya çalışıyorlar.

“Asırlardır hedefleri, uğradıkları bozgunlardan ötürü Dünya’nın dört bir yanına sürgün olan tüm Yahudiler’i buraya toplayıp, önce Büyük İsrail sonra ‘Dünya Hâkimiyeti İdealini’ gerçekleştirmektir. Dağılan Yahudileri buraya toplamak ve bu ideale ortak etmek için sürekli sahte Mesihler ileri sürüp ikna faaliyetleri gerçekleştirmişlerdir. Sahte Mesihlerle başlayan bu hareket 20. Yüzyılın başlarında Theodor Herlz öncülüğünde artık ‘Siyonizm’ adı verilen siyasi bir kimliğe bürünmüştür.”……..

“Bakın Büyük İsrail Devleti’nin sınırlarına Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi de (Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt, Adıyaman) girmektedir. İsrail boşuna mı GAP ile ilgileniyor sanıyoruz.” https://mirasimiz.org.tr/blog/page/arz-i-mev-ud-un-sirri/2038

Anlaşılacağı üzere doğu ve güney doğu illerimiz birinci derecede hedefleridir.

Bunun engellenmesi için acilen şehirler ağaya kaldırılmalıdır.

Milletimiz bunu fark ediyor ve şom ağızlı “maşa”nın elemanlarına rağmen desteğine devam ediyor.

Milletimiz şunu biliyor ve gereğini yapmaya çalışıyor. Türkiye İslam ve mazlum coğrafyaların “kalbi” ve “beyni”dir. Bu kalb ve beyin diri olmalıdır ki, Siyonist haçlı zihniyetinin zulümleri bitsin.

Ayağa kalkma inşallah kısa sürede olacak ve Siyonist haçlı zihniyetinin oyunları bozulacaktır.

Deprem bölgelerinde iş yerlerinin çarkları dönmeye başlamış ve başlayacaktır. İşte güzel haberlerden biri. “Maraş depremlerinin vurduğu kentlerden biri olan Malatya yaralarını sarıyor. İki haftadır kapalı olan Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (OSB) fabrikalar yarın şalteri kaldırarak üretime başlayacak. Ancak 400 fabrikanın 40 bin kişiyle üretim yaptığı iki OSB’deki işletmelerde, şehri terk edenler nedeniyle büyük iş gücü kaybı var.” https://www.yenisafak.com/gundem/osbde-15-gun-sonra-isbasi-malatya-depremin-yaralarini-sariyor-4509031

İnsanımıza gerçekler ve Siyonistlerin planları anlatılmalıdır ki, oyun bozulsun, yerle yeksan olsun.

Gerçeklerin anlatılmasında diyanetin personeline ve bilen her Müslüman’a görev düşüyor, büyük görev düşüyor.

Fitne ve fücur ancak bu şekilde engellenebilir. Allah’ın lütf-u keremiyle bu fitne ve fesat ateşi söndürülecek ve bir ayaklı maşaların korları suratlarına dönecektir.

Şimdi göçü durdurma, depremzedeleri yerlerinde, şehirlerinde ikametlerini sağlama ve iş edinmelerini tahkim etme zamanıdır.

Haydi, el ve gönül birliğiyle Siyonist haçlı ve arz-ı mev’utçuların oyununu bozalım.

Selam ve Sabırla… 19.02.2023