28 Nisan 2023 Cuma

Tutmadığımız sözler tutmayacağımız sözlerin teminatıdır

 Sana Söz. Tutmadığımız sözler tutmayacağımız sözlerin teminatıdır

Veysi ERKEN Dr.

“Sana Söz” ile başlayan reklam.

Kim söz veriyor.

Kemal Kılıçdaroğlu.

Tabii ki şürekâsı adına da “söz” veriyor.

Tabii ki “söz namustur” bize göre.

Peki, Kılıçdaroğlu ve Belediye başkanları verdikleri “söz”leri tuttular mı?

Hani dilimizde meşhur bir deyim vardır.

“Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır”

Bu deyimi şöyle de anlamak mümkündür.

Tutmadığımız ve yerine getirmediğimiz sözler, tutmayacağımız ve yerine getirmeyeceğimiz sözlerin teminatıdır.

Evet, 2009 yılından beri verilen sözlere ve vaatlere bakmak gerekir.

Birkaç misal verelim.

İlk etapta Baykal’ın istifasından sonra genel başkanlığa aday olmayacağına dair söz verdi.

İki gün geçmeden adaylığı ilan ettirildi ve genel başkanlığa seçtirildi.

Tabii ki “söz”ü tutmamak için bu bir başlangıçtı.

Ve

Devamı geldi.

Seçimde %40’tan aşağı oy alırsak genel başkanlıktan istifa edeceğim dedi. Hala kaç yıl geçti aradan gayrı şarkısını terennüm ediyor. Yani “söz” berhava oldu.

Yetmedi.

Mahalli seçimleri kazandıkları takdirde hiçbir kişinin işine son verilmeyeceğini taahhüt etti. Hatta yanılmıyorsam taahhütname imzaladı.

Ama İstanbul ve Ankara büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere binlerce kişinin işine son verildi. Kişiler mağdur, aileler aşsız, babalar işsiz bırakıldı ve bırakılmaya devam ediliyor. Sözler tutulmadı.

Verilen sözleri çiğnemek CHP’nin alışkanlığıdır.

Yine Belediyeler de ucuzluk sözü verildi.

Hatta Mansur, Allah’ın suyu parayla satılır mı? diye ahkâm kesti.

Ulaşım, su ve ekmekte zam oranı %300’leri geçti.

Yetmezmiş gibi her ay zarar açıklıyorlar.

Başka ne söz verdiler.

Hatırladım.

Metro yapılacaktı. İstanbul’da yılda 30, Ankara’da yılda 4 kilometre metro sözlü.

Durum ortada.

Öğrenciler bedava otobüslere bineceklerdi güya.

Ne oldu.

Öğrencilere sormak gerek.

Bir de 11 Belediye başkanı “yangın söndürme uçaklarının” bakım ve onarım sözünü vermişlerdi. Sahi bir vida parası verdiler mi?

Bilen varsa söylesin.

Kılıçdaroğlunun verip de tutmadığı sözleri yazacak olursak binlerce sayfayı geçer.

Onun için uzatmaya gerek yoktur diye düşünüyorum.

Bir de çiftçilere bedava elektrik söz vermişti.

Nerede bu bedava elektrik.

Türkiye’de olmadığını biliyorum da her halde başka ülkelerin çifçilerine vaat etmişti.

Şürekâsı da bundan aşağı kalır tarafları yok.

Onların tutmadıkları sözleri fazlasıyla yazabilirim.

Deprem bölgeleri için iyi ki söz vermediler.  Bunların deprem bölgelerinde icraatlarını ve katkılarını gören var mı acaba.

Benim aklıma şu geliyor.

Kumar masalarında verilen “söz”ler geçerli değildir, onun için “söz”ler tutulmuyor. İhtimaldir ki, efendilerine verdikleri sözleri tutmaya çalışıyorlar.

Kısaca Kılıçdaroğlu ve şürekâsı milletin huzurunda şunu terennüm ediyorlar herhalde.

Sana söz verdiğimiz hiçbir sözü tutmayacağız. Tutmadığımız sözler tutmayacağımız sözlerin teminatıdır.

Selam ve Sabırla…28.04.2023

 

26 Nisan 2023 Çarşamba

“Kılavuzu Karga Olanın Burnu… kurtulmaz” Ya Bidengilleri kılavuz edinenler

 “Kılavuzu Karga Olanın Burnu… kurtulmaz” Ya Bidengilleri kılavuz edinenler

Veysi ERKEN

Hilal haç kavgası asırlardır devam ediyor.

Devam edecek de.

Bu kavganın içinde Müslüman görünümlü haçlı zihniyetliler ön sırada yer almakta veya ön sıralara sürülmektedir.

Bunların kılavuzları Biden’ler, Soros’lar, Mendenez’ler, Bolton’lar ve şerikleridir. Kısaca Siyonist haçlı zihniyeti piyonlarının ve uşaklarının hem amiri hem de kılavuzudur.

Dilimizde güzel bir deyim vardır.

“Kılavuzu Karga Olanın Burnu … kurtulmaz”

Evet, kılavuzu “karga” olanın burnu pislikten kurtulmaz da Biden’gilleri kılavuz edinenlerin ülkesi ve milleti pislikten, yokluktan, kıtlıktan kurtulur mu?

Elbette ki, kurtulmaz.

Maalesef ittihatçı ve jöntürk anlayış haçlıyı efendi ve kılavuz edinmiş ve ülkemizi yıkıma sürüklemiştir.

İttihatçı zihniyetin devamı olan zihniyet bugünde melanetlerini devam ettirmektedir. Bu yıkım ekibi fetöist ve bölücü örgütlerle iç içe bir hal almış ve ülkemizi yıkıma uğratmaya çalışmaktadır.

Defalarca ifade ettiği gibi Türkiye’de muhalefet yok, Türkiye’ye muhalefet vardır.

Bu muhaliflerin kılavuzları yerli değil, Bidengiller taifesidir.

Bu kılavuzlar maşalarını masalaştırmış ve bir kazanda eriterek kullanıma hazır hale getirmişlerdir.

Velhasıl milletimiz ve insanımız şunu fark etmelidir ki, algı operasyonları ile zihinlerimizi kirleten/ kirletmeye çalışanların kılavuzlarının etkisinden kurtulalım.

Bilinmelidir ki, Müslüman’ın tek kılavuzu ve rehberi Hz. Muhammed Mustafa’dır sav. Hz. Peygamberi kılavuz ve rehber edinler takip edilir, oy verilir ve desteklenir.

Elbette ki bizler beşeriz, hataya düşebiliriz.

Ama Bidengilleri kılavuz edinenlerin peşinde asla gitmeyiz, Müslüman olan gidemez.

Umarım ki, Kur’an'n ifadesiyle “akl”ımızı kullanırız.

Ayette aklını kullanmayanların pislik içinde olacakları belirtilir.

Demek ki, Biden’gilleri kılavuz edinenlerin pislikten kurtulma imkânları yoktur.

Pisliklere batmamak için her gün nefsimizi hesaba çekmek durumunda olmalıyız. Her gün şu soruyu kendimize sormalıyız.

Bugün Allahın rızasını kazanmak için ne yaptım.

Arkadaşımı, dostumu ve bütün Müslümanları uyardım mı?

Biden’gillerin uşağı, piyonu ve yıkım elemanı olmamaları için “emr-i bil Maruf ve Nehyi anil Munker” ayetlerinin gereğini yaptım mı?

Allah bize iki yolu göstermiştir.

Yollardan birinde fetöist şeytanlar, Biden’nin elemanları, haçlı zihniyetinin uşakları oturmakta ve insanımızı kandırmaya sağından, solundan, arkasından yanlarından girmeye çalışmaktadır.

Mümin Müslüman bir delikten iki sefer ısırılmaz.

Bidengillerin kılavuzluğundan Allah’a sığınalım ve ittihatçı zihniyetin kazanına düşmeyelim.

Kazana düşenler iflah olmaz, yok olur.

Kimliğini, şahsiyetini, amblemini kaybedenler ortadadır.

Şimdi felaha erme ve Biden’gillerin kılavuzlarından kurtulma zamanı…

Selam ve Sabırla…26.04.2023

25 Nisan 2023 Salı

Türkiye’yi Ateşe Atmak İsteyenlere Karşı Tarafımızı Belirleyelim

 Türkiye’yi Ateşe Atmak İsteyenlere Karşı Tarafımızı Belirleyelim

Veysi ERKEN

Haçlı zihniyeti asırlardır Türkiye ve Türk-İslam coğrafyaları ile mazlumlar dünyasını ateşle yakmaya çalışıyor.

Bu gerçek dün olduğu gibi bugün de devam ediyor.

Bilinen bir gerçektir ki, Türkiye İslam ve mazlum coğrafyaların hem “kalbi” hem de “beyni” durumundadır.

Bunun için asırlardır haçlı zihniyeti gerek doğrudan gerekse dolaylı olarak piyonları ve uşakları vasıtasıyla Türkiye’yi yakmaya, olumlu gelişmeleri durdurmaya çalışıyor.

Seçim bu atmosferde yapılacak.

Bir tarafta Türkiye’yi “ateş”in içine sürüklemeye, öteki tarafta ülkeyi “selamet” ve “refah”a kavuşturmak isteyenler.

Bir tarafta “Nemrut”un yanında olanlar öteki tarafta “İbrahim”in yanında olanlar.

Evet.

Zaman İbrahim’in ve Musa’nın yanında yer alma zamanıdır.

Hani merhum Muhsin Yazıcıoğlu “Firavun”a karşı olmak yetmez “Musa”nın yanında yer almak gerekir” diyordu ya.

Tarafımızı seçmek durumundayız.

Hz. Muhammed’in yolunun izini takip etmeye çalışanların, İbrahim gibi ateşe atılmak istenenlerin, Musa gibi olanların, Yusuf gibi zindanda çürütülmek istenenlerin yanında olmak durumundayız.

Evet.

Bir tarafta Türkiye’yi ateşe sürmek ve yakmak isteyen Biden’lerin, Soros’ların, Bolton’ların elemanları olan odun taşıyıcıları, körükçüler öbür tarafta “karınca” misali yangını söndürmeye çalışanlar var ki, ülke “berden ve selamen” olsun diye çırpınanlar.

Evet, Türkiye’yi yakmak ve yıkmak isteyenlere karşı tarafımızı belirlemek zorundayız. Seçimimizi ona göre yapmak durumundayız.

Unutulmamalıdır ki, “ateş”in yakılmasını isteyen “nemrut”lar var. Ateş için odun toplayan Müslüman görünümlü ademler var, CHP’in kazanında eriyen ateş olanlar var. Yetmedi ateşi harlamaya çalışan, algıları, zihinleri ve zemini çalışan fetöist terörist körükleyiciler var.

Bizler “hasbunallah ve nimel vekil” diyenlerin tarafında olacağız “karınca” misali.

Gücümüz kadarınca su taşıyıp ateşi söndürmeye çalışmakla mükellefiz ki ülke ateşten, fitneden korunsun “berden ve selamen” olsun.

Zaman “kumar masa”larını yıkmak, “maşa”ları ortadan kaldırmak, ateşi harlamaya çalışan algı operatörlerinin, fetöist teröristlerinin körüklerini patlatmak zamanıdır.

“Rey”imiz irademizin eseri olsun zehirli “algı”ların değil.

Allah akıl ve irademizi kullanmamızı emreder.

Aklını ve iradesini kullanamayanlar Siyonist haçlı zihniyetinin kazanına düşer, odun misali ateşte yanar, erir kül olur ve ülkeyi yakabilir.

Akıl ve iradesini kullananlar ülkenin “ refah ve “selamet”e kavuşmasına katkı sağlar “karınca” misali.

Bilindiği üzere “karınca” tarafını belirlemek için gücü kadar “su” taşımıştı “ateş” sönsün diye. Bizler de “oy” denilen “rey”imizle gücümüz kadar ülkenin kalkınmasına, huzuruna, refahına, İ’layı Kelimetullah için Nizamı âlem davasına katkı sağlamalıyız. Gün bugündür.

Haydi, gençler, ihtiyarlar ve her mümin Müslüman olanlar tarafınızı seçiniz. Nemrutlara, Firavunlara, Ebuleheblere, Ebucehillere karşı Hz. Muhammed Mustafa’nın sav. İzini takip etmeye çalışanların tarafını seçelim.

Ülkemizin imarına, refahına, huzuruna ve Dünyaya nizam vermesine katkı sağlayalım.

Tarafımız hayra motor, şerre fren olsun.

Tarafımız “çağrımız İslam’da dirilişedir” diyenlerden yana olsun.

Tarafımız “Kızılelma”İ’layı Kelimetullah olanlardan yana olsun.

Bahtımız ve yolumuz “Kızılelma” gibi açık ve irtifası “yüksek” olsun.

14 Mayıs’ta seçimimiz doğru olsun inşallah.

Duamız “İhdinassırat’el-Müstakim” olsun.

Âmin.

Selam ve Sabırla… 25.04.2023

24 Nisan 2023 Pazartesi

SEÇİM. Unutmayalım; her seçiş bir vazgeçiştir

 SEÇİM. Unutmayalım; her seçiş bir vazgeçiştir

Veysi ERKEN

Başta bütün gençlere sesleniyorum. En çok sizler “algı” operasyonlarına maruz kalıyorsunuz.

Her gencin elinde cep telefonu eksik olmuyor. Tabii ki sosyal medya hesabı da cabası. Bunun için en çok “algı” operasyonuna gençler maruz kalıyor, zihinleri ve beyinleri “teşviş” ve “tağyir” edilmeye çalışılıyor.

Tabii ki sadece gençler değil bütün toplum kesimlerinin zihinleri allak bullak edilmeye çalışılıyor.

Önümüzde seçimler var.

Ya izzet, ya zillet, ya Türkiye’den yana, ya tasmalı hale getirilmek istenen bir Türkiye’den yana, Ya Hilal’den ya Haçlı’dan yana oy kullanacağız.

Daha önce defalarca yazdım.“Türkiye’de muhalefet yok, Türkiye’ye muhalefet var” diye,

Evet, bir tarafta Türkiye ve İslam coğrafyaları sevdalıları öteki tarafta Batı/batının elemanları.

Seçim bu iki zihniyet arasında olacak.

Onun için her seçiş bir vazgeçiştir.

Batı/batıla mı teslim edileceğiz, yoksa bağımsız, özgür bir şekilde kalkınma ve refah yolunda kendi göbeğimizin bağını kendimiz mi keseceğiz.

Merhum Turgut Özal "Türkiye hala kalkınamamışsa bunun en büyük sebebi batının içimizden çok kolay adam satın alabilmiş olmasıdır" diyordu.

Haklı idi ve bu söz her devir için geçerlidir.

İçimizde kolay satın alınan veya doğuştan batının/ batılın elemanı olanlar sürekli devletimizi, milletimizi veya şahıs olarak bizleri batırmaya, kalkındırmamaya, refaha ve huzura eriştirmemeye çalışmışlardır, çalışıyorlardır.

Bu ahlaksız ve haince çalışmalar yeni değildir elbette.

Her devirde karşımıza çıkmıştır ve çıkmaya devam ediyor.”

Evet, batının, batılın, bidenin, sorosun, boltonun elemanları bütün hınçlarıyla sahada ve yapılan her hayırlı işe karşı durmakta.

İşte seçim bu iki zihniyet arasında olacak.

Onun için diyorum ki, tavrımızı, duruşumuzu ve oyumuzu “zillet”ten yana değil, “İZZET”ten yana belirleyelim ki, özgürlük şarkımızın yankısı büyük olsun.

Kızılelma’mız gerçekleşsin.

Dünyada İlayı kelimetullah için nizam olsun.

Tarafımızı belirlemek ve doğru seçim yapabilmek için çok uzağa gitmeye gerek yok.

Bilindiği üzere Türkiye’ye muhalefet olan zihniyet son dört yılda yerel yönetimlerde iktidar.

Yaptıkları yapacaklarının teminatı olsa gerek.

Metro inşaatlarını betonla doldurdular, tünellerin ve yol yapımların durdurdular, yangın söndürme uçaklarını tamiratı için söz verdiler ve yapmadılar, şehirleri çöplüklere çevirdiler, söz verdikleri halde insanların ekmekleriyle oynadılar ve binlerce yeni personel alarak belediyeleri batırdılar.

Sadece tek icraatları oldu.

“Zam, zulüm işkence, işte CHP” ilkesini hayata geçirdiler.

Onun için diyorum ki, seçimimizi doğru yapalım ki, zillete düşmeyelim, batılın kölesi olmayalım.

Merhum Özal bir projeyi hayata geçirmeden önce muhaliflerin nabzını şöyle ölçermiş. Özal. O “Ben bir icraat yapacağım zaman sol kafaların yazdıklarına bakarım. Eğer hiç sesleri çıkmıyorsa o projeyi yapmam, rafa kaldırırım. Yarısının sesi çıkmıyor, yarısının sesi çıkıyorsa o projeyi yeniler, öyle yaparım. Eğer bütün solcular projeyi engellemek için yaygara yapıyorsa hiç kimseyi dinlemem, o projeyi aynen yapar ve bitiririm. Çünkü o proje memleket için hayırlara vesiledir.

Evet, zilletin nabzını ve icraatını ölçelim ve tarafımızı belirleyelim.

Bölücülerden yanama mı olacağız yoksa Türkiye sevdalılarından yana mı?

Batılıların belirlediği, yürüyen merdivene ters binenden yana mı yoksa Kızılelma sevdalılarından yana mı?

Seçim sizin, bizim gençler ve bütün oy verecekler.

Ya İZZET ya zillet.

Selam ve Sabırla… 24.04.2023

22 Nisan 2023 Cumartesi

İçimize sızan Müslüman Görünümlü Münafık, Müfsit ve Şeytanlar

 İçimize sızan Müslüman Görünümlü Münafık, Müfsit ve Şeytanlar

Veysi ERKEN

Müslüman için tek ve değişmez referans/ mehaz Kur’an-ı Kerimdir. Hz. Muhammed Mustafa s.a.v Kur’anlı kerimi bizlere tebliğ, teybin, tefhim, talim vs. etmiştir. Bütün amel ve davranışlarımızı bu ilkelere göre düzenlemek mecburiyetindeyiz.

Tabii ki, bizler insanız ve ayetin ifadesiyle insan görünümlü şeytanlar da vardır. Ayette “Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle baş başa bırak da âhirete inanmayanların kalpleri ona (o yaldızlı sözlere) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri kötülüğü bundan böyle de işlemeye devam etsinler. En’am-112-113 https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/En%27%C3%A2m-suresi/901/112-113-ayet-tefsiri biçiminde açıklanır ve şeytanların yaldızlı sözlerle sızmaya çalıştıkları bizlere anlatılır.

“Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.” A’raf-17

https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/A%27r%C3%A2f-suresi/970/16-18-ayet-tefsiri

İçimize lağım gibi sızan münafık müfsit ve şeytanların niteliklerini bilirsek onların zararlarından ve hilelerinden korunmuş oluruz.

Kur’an-ı Kerim’de Müslüman görünümlü münafıkların nitelikleri ve faaliyetleri şu şekilde anlatılır.

1. Münafıklar sana geldiklerinde: Şahitlik ederiz ki sen Allah'ın Peygamberisin, derler. Allah da bilir ki sen elbette, O'nun Peygamberisin. Allah, münafıkların kesinlikle yalancı olduklarını bilmektedir.

2. Yeminlerini kalkan yapıp Allah yolundan yan çizdiler. Gerçekten onların yaptıkları ne kötüdür!

3. Bunun sebebi, onların önce iman edip sonra inkâr etmeleridir. Bu yüzden kalpleri mühürlenmiştir. Artık onlar hiç anlamazlar.

4. Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah onların canlarını alsın. Nasıl bu hale geliyorlar?

5. Onlara: Gelin, Allah'ın Peygamberi sizin için mağfiret dilesin, denildiği zaman başlarını çevirirler ve sen onların, büyüklük taslayarak uzaklaştıklarını görürsün.

6. Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de birdir. Allah onları kesinlikle bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış topluluğu doğru yola iletmez.

7. Onlar: Allah'ın elçisinin yanında bulunanlar için hiçbir şey harcamayın ki dağılıp gitsinler, diyenlerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır. Fakat münafıklar bunu anlamazlar.

8. Onlar: Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır, diyorlardı. Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah'ın, Peygamberinin ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.

9. Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

10. Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın.

11. Allah, eceli geldiğinde hiç kimseyi (ölümünü) ertelemez. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.

http://www.kuranikerim.com/mdiyanet/munafikun.htm

 

8. İnsanlardan, inanmadıkları hâlde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler de vardır.

9. Bunlar Allah'ı ve mü'minleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değillerdir.

10. Kalplerinde münafıklıktan kaynaklanan bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını artırmıştır. Söyledikleri yalana karşılık da onlara elem dolu bir azap vardır.

11. Bunlara, "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde, "Biz ancak ıslah edicileriz!" derler.

12. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.

13. Onlara, "İnsanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler.(4) İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.

14. İman edenlerle karşılaştıkları zaman, "İnandık" derler. Fakat şeytanlarıyla (münafık dostlarıyla) yalnız kaldıkları zaman, "Şüphesiz, biz sizinle beraberiz. Biz ancak onlarla alay ediyoruz" derler.

15. Gerçekte Allah onlarla alay eder (alaylarından dolayı onları cezalandırır); azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir.

16. İşte onlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almış kimselerdir. Bu yüzden alışverişleri onlara kâr getirmemiş ve (sonuçta) doğru yolu bulamamışlardır.

17. Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.

18. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

https://kuran-ikerim.org/meal/diyanet/bakara-suresi

Hâsılı kelam, Rabbulalemin bizleri masonik örgütlenmenin içinde olan Müslüman muhalifi müfsit münafık ve şeytanlaşmışların şerrinden emin ve muhafaza eylesin. Âmin.

Selam ve Sabırla… 22.04.2023

17 Nisan 2023 Pazartesi

Topluluklar Nasıl Dönüştürülür (Tarikat, Cemaat, Parti, STK vs.)

 Topluluklar Nasıl Dönüştürülür (Tarikat, Cemaat, Parti, STK vs.)

 Veysi ERKEN Dr.

İster büyük, ister küçük olsun topluluklar dönüştürülebiliyor. Genel anlamda dönüştürülmek istenen grupların önderleri ve liderleri inandırılır, kandırılır, satın alınır veya en başta yetiştirilmişler önder ve lider diye öne çıkarılır, model haline getirilir.

İradesini önderine ve liderine mutlak olarak teslim edenlerin sapmaları kolaydır. Rabbulalemin bizleri uyarıyor ve irademizi teslim etmememizi istiyor. İlgili ayetleri verdikten sonra merhum Esat Coşan hocamızın bu konudaki yazısını paylaşacağım. İsteyenler Atilla İlhan’ın “bir ajan nasıl yetiştirilir” başlıklı yazısını da okuyabilir.

Ayetlerde sadat ve ümera olarak zikredilen büyükler ve liderler ile ilgili ifadeler şöyledir.“Rabbimiz! Biz efendilerimizi ve büyüklerimizi dinledik, onlar da bizi yoldan saptırdılar. “Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver ve onları ağır bir şekilde lânetle!” Ahzâb -67-68”

Ayetler şu şekilde tefsir edilmektedir. Allah insanlara akıl vermiş, ona yardımcı olmak üzere peygamberlerle çok değerli bilgi ve ölçüler göndermiştir. Asıl kullanılacak olan bilgi araçları bunlardır. Bunları bırakıp da din, siyaset, cemiyet, sanat, medya vb. alanlarda meşhur veya karizma sahibi olmuş, otorite kazanmış olan veya öyle sunulan kimseleri taklit edenler, bunların söylediklerini ölçüp biçmeden, tenkide tâbi tutmadan kabul edip uygulayanlar ya doğru yoldan uzaklaşırlar veya tesadüfen onun üzerinde bulunsalar bile bunun şuurunda olamazlar. Hiç kimseyi, dünyada ve âhirette “Filân dedi ben de inandım ve yaptım” gibi bir mazeret kurtaramaz; “İnsana senin aklın ve iraden neredeydi diye?” sorarlar. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Ahz%C3%A2b-suresi/3599/66-68-ayet-tefsiri

İşte bu gerçeği gören ve kitleleri uyaran merhum hocamız Prof. Dr. Esad Coşan’ın Tarikat- Cemaat” gerçeğini yazdığı ve sonrasında muhtemeldir ki fetöist teröristler tarafından şehit edildiği son makalesi:

“İslam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.”

“Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar, takip ederler... Hem de kendisi takip etmez... Amerika seni John'la takip etmez, Smith'le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslüman’la takip eder; canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır.”

“Herkese ajan demiyoruz; metot bilmediğinden, ilimden uzak olduğundan emperyalist onu kullanır, fark etmez. Sahte bir takım organizasyonlar var, topluyorlar insanları etraflarında, ondan sonra onları toptan satıyorlar! Götürüyor, olmadık yere bağlıyor... Mü'min feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın!”

“Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne bağlanmayın! Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın!”

“Emperyalistlerin türlü oyunları var. İslâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hâle gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaştırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan..." diye bir şey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.”

“Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe bağladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediği yere götürüyor!”

“Onun için, teşkilât kurdurtuyorlar; teşkilâtın başına kendi adamlarını --hain bir kimseyi-- koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.”

“Müsaadeli, ağabeyli, bilmem neyli hizmet olmaz... Tâbî olmayın kimseye! 

Bana da tabi olmayın! 

Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra, 

"Sen bu adamlarına şöyle yap!" derler. 

İslâm'a, Allah'ın emrine tabi olun! 

Allah'ın dinine hizmet edin! 

Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun! 

O zaman İslâm kalkınır; başka türlü kalkınamaz! 

"Aa, efendim, dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik, organizasyon bozulmasın" diyorlar.

“Her biriniz İslâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunuzu düşünün. Ama senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa; onlarla da işbirliği yap! Yapmıyorsa, silkele at be! 

Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın? 

Beni sırtında taşımak zorunda mısın? 

Kimse kimseye hürriyetini vermesin! 

Hürriyet aziz şeydir. İnsan, ancak Allah'a kul olur.

"Allah’ım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz" 5 Mayıs 1990”

Selam ve Sabırla… 17.04.2023

 

 

 

15 Nisan 2023 Cumartesi

Seçim yaklaşmışken Cumhur ve Yedili Masa (Kumar masası) ittifaklarının vaatleri ve icraatları

 Seçim yaklaşmışken Cumhur ve Yedili Masa (Kumar masası) ittifaklarının vaatleri ve icraatları

Veysi ERKEN

Meşhur bir söz vardır. “Yaptıkları yapacaklarının kanıtıdır”.

Evet, Türkiye 2018 yılından beri belirgin bir şekilde “ittifak”larla seçimlere gidiyor. Vaatler ve icraatlar “ittifak” partilerinin icraatları ve vaatleri yapacaklarının delilidir.

Bilhassa gençlere bu konu iyi anlatılmalı, izah edilmeli ve gerçekler aktarılmalıdır.

Bilindiği üzere 2019 seçimlerinde nüfusa baktığımızda Türkiye’nin yarısından fazlasına yedili masa (kumar) hizmet götürme imkânını kazandı. Bu durum şu şekilde haberleştirilmiş idi.

“Türkiye genelinde büyükşehir ve il belediyelerinde partilerin yönetecekleri nüfus sayısı ve oranları ortaya çıktı. Buna göre büyükşehir ve illerde Türkiye nüfusunun yüzde 48,4’ünü CHP yönetecek. AK Parti ise bu alanda nüfusun yüzde 39’una belediye hizmeti götürecek.

31 Mart yerel seçimlerinde partilerin gösterdikleri performanslar farklı açılardan değerlendiriliyor. Partilerin aldıkları oy oranı ve kazandıkları toplam belediye sayısı akla gelen ilk değerlendirme kriterleri. Ancak partilerin kazandıkları büyükşehir ve illerdeki nüfus sayısı dikkate alındığında işin seyri çok değişiyor. İstanbul ve Ankara’yı kazanarak büyük çıkış yapan CHP Türkiye nüfusunun yüzde 48,4’üne (39,7 milyon) belediye hizmeti verecek. https://tr.euronews.com/2019/04/02/buyuksehir-ve-il-belediyelerinde-turkiye-nufusunun-yarisini-chp-yonetecek-31-mart-yerel

Gerçek bu.

Peki, gerek yedili masa ve gerekse cumhur ittifaklarının vaatleri ve icraatları ne durumdadır. Bunun bilinmesi gerekir ki, millet ve özellikle gençler algı operasyonlarıyla kandırılmasın.

Bilindiği üzere belediye hizmetleri denilince akla ilk gelen ulaşım, su ve ekmek gelir. Tabii ki, imar, yeşil alan, sosyal yardımlar vs. bunun devamıdır.

Seçimlerin üzerinden dört yıl geçti.

Bu vaat ver gerçekleşmelere baktığımızda yedili masanın halka yansıyan doğru dürüst bir hizmetlerinin olmadığını görüyoruz.

Üretmeye çalıştıkları mazeret “engelleniyoruz”.

Bu ifade kendilerine defalarca soru olarak yöneltildiğinde ve hangi konularda engellendiklerine dair cevap istendiğinde cevapları olmamıştır. Varsa cevaplarını yayınlarız.

Engelleniyoruz ifadesine ispatlayacaklarına yalan, inkâr, iftira ve ithamdan başka bir şey yapmıyorlar.

Birkaç misal verelim. Özellikle İstanbul ve Ankara Belediyelerinden, diğerlerinin de bunlardan farkı yok esasında.

Mesela İstanbul Belediye Başkanı her yıl için 30 km metro, Ankara Belediyesi Başkanı beş yılda 48 km metro vaat etmiş idi. Ankara’da gerçekleşme 0(sıfır) İstanbul’da 2,7 km. Tabii ki, bitme noktasında devraldığı metro hattı.

Aynı belediyeler ulaşımda, suda, ekmekte her ay zarar ettiklerini afişleriyle halka duyurmaktan ekmeğe, suya, ulaşıma zam yapmaktan başka icraatları yok. Örnek olsun ekmek 70 kuruştan 300 kuruşa, ulaşım 2,5 liradan 9,5 liraya, Allahın suyu parayla satılır mı diyenlerin su zammı yüzde 350 civarında.

Yine aynı belediyeler genel başkanları dâhil kimseyi işten çıkarmayacaklarını şeref ve namus sözlü vererek açıklamışlardı. Bütün belediyeleri baz aldığımızda 50 binden fazla kişinin işinden ve aşından koparıldığına şahit olduk, namus sözleri çiğnenmiştir.

Sosyal yardımlar için pahalı ve yetersiz alımlar ile ilgili haberler ayyukaya çıkmış. Kendi ifadeleriyle binlerce ihale pahalı bir şekilde yandaş ve Candaşlarına verilmiş.

Başlanmış hizmetler durdurulmuş, tören yapmama törenleri yapılmış, arıtma tesislerinin, metro inşaatlarının yapımı durdurulmuş, yetmiş yıllık park özel üniversiteye devredilmiş, yol yapım projesinin iptali için bakanlığa müracaat edilmiş, şehirler “entübe” edilmiş, belediyeler borç batağına saplanmıştır.

Tabii ki vaat ve icraatlara baktığımızda en hafif tabiriyle yerel yönetimlerle sınırlı olmadığını görüyoruz.

Yedili (kumar) masası her türlü yatırıma ve gelişime karşı çıkmış, iha, siha, togg, teknoparklara cephe almış, Irak, Suriye, Libya ve Mavi vatanda olmamızı hazmedememiş, güvenliğimiz için kurulan “üs”lere karşı çıkmış, yol, köprü, tünel, her türlü fabrika yatırımını sabote etmeye çalışmıştır.

Deprem bölgelerinde olmaları gerekirken adeta toz olmayı tercih etmişlerdir.

Kısaca Yedili masanın vaat ve icraatları incelendiğinde karşımıza bir “yıkım zihniyeti” çıkmaktadır.

Esasında yedili masanın temel zihniyeti İttihatçı ve jöntürk zihniyetinin devamıdır ve daima yıkıcı olmuştur.

Bilindiği üzere ittihatçılar 10 yıllık iktidarları döneminde devleti darmadağın etmiş, balkanlardan, yemenden, Mısırdan, Libya’dan ricatlar gerçekleşmiş, insanımız fakirleşmiş, topraklarımız küçülmüş ve Anadolu coğrafyasına mahkûm edilmişizdir.

Aynı zihniyet son dört yılda büyük oranda yıkıma sebep olmuş “zam, zulüm, işkence işte CHP” sloganı gerçekleşmiştir.

Evet.

Sevgili halkım ve özellikle gençler.

Bizler Türkiye’de yaşıyoruz.

Bu gerçekleri bilin, görün ve yıkım ekibinin icraatlarını anlayın.

Bilinmelidir ki, ittihatçıların ipleri nasıl yerli ve milli olmayanların elinde idiyse, bugünün kumar masası etrafında toplaştırılanların da iradeleri başkalarının elindedir. Biden, Soros, Bolton, Kandil bunu gizlememektedir.

Ve unutmayalım ki, Siyasi iktidarlar “seçim”le belirleniyor.

Oy kullanırken yerli ve milli olmaya çalışanlardan yana mı olacaksınız yoksa Biden, Soros, Bolton, Kandil’in emriyle hareket edenlerden yanında mı olacaksınız.

Unutmayın her oy geleceğimizin şekillenmesinde etkili olacaktır.

Seçimi doğru yapmak mecburiyetindeyiz.

Unutmayalım ki; “her seçiş bir vaz geçiştir”.

Oyumuz bize “izzet”in yolunu tahkim etmeli, “zillet”in değil.

Oyumuz “çağrımız İslam’da dirilişedir” diyenlere olmalıdır ki, “İ’lay-ı Kelimetullah için nizam-ı âlem”i kurmanın yolu açılsın.

Selam ve Sabırla…15.04.2023

 

 

14 Nisan 2023 Cuma

Bütün Fetöcüler Gayrı Müslim’dir

Bütün Fetöcüler Gayrı Müslim’dir

Veysi ERKEN

Algı operasyonları ile zihnimizi ve hayatımızı allak bullak etmek ve Türkiye’yi çıkmaza sokarak yok etmeye çalışan Siyonist haçlı zihniyeti pek çok örgütü, derneği, partiyi, vs. araç olarak kullanıyor.

Bu araçların en tehlikelisi İslami görünümlü olanlarıdır. Esasında bunları İslam ve Müslümanlıkla bir ilgileri yoktur. Bu yapıların başında fetöist teröristlerin yapıları gelmektedir.

Geçmişten günümüze kadar masonik örgütlenme biçiminde olan bu yapılar dün olduğu gibi haçlı zihniyetinin bir aparatı olarak görev yapmış ve yapıyorlar.

Daha önce yazdım. Kendi gazetelerindeki tanımlarından hareket ettim.

Ve bunları gayrı Müslim olduklarını anladım. Bakınız kendilerini nasıl tanımlamışlardı

Uğur Kömeçoğlu'nun tavsifi ile hizmet hareketiHizmet hareketi artık dindarlarla dindar olmayanların, Müslümanlarla Müslüman olmayanların eğitimsizlik ve yoksullukla mücadele gibi pek çok konuda (insanlığa hizmet etme ortak idealinde) buluşup birlikte çalışabilecekleri, örneklerini kendinden çıkaran yeni bir imkân sahası ve fırsat haritası sunmaktadır. Farklı milletlerden insanları buluşturan sırlı anahtar ise yapılan işlerin mâkûliyeti ve mantıkıyetidir. Sosyal hareketler literatürüne hâkim olanlar bilirler ki bütün ulus-üstü hareketlerde çeşitli meslek gruplarından, muhtelif ulus, kimlik ve etnisite yapılarından gelenler farklı gönüllülük derecelerine göre bu hareketlere destek verir ya da katılımda bulunur. İnsanların katkı ve katılım düzeylerinin azlığı, çokluğu sabit değil değişken olduğu için tek bir organizasyonel modelle de açıklanamazlar.  Uğur Kömeçoğlu, 17.01.2015 http://www.zaman.com.tr/yorum_sosyolojik-bir-duzeltme-cemaat-degil-

Bu tarif biçimi fetöistlerin İslam’la ilgisinin olmadığını göstermeye yetmektedir.

Hâsılı kelam bilinmelidir ki, algı operasyonlarında maşa olarak kullanılan bütün gayrı Müslimler fetöisttir denemenz ama fetöist yapıların elemanları gayrı Müslim'dir.

Ve.

Bu gayrı Müslimler sadede efendilerine hizmet eden bir çete ve şebekedir.

Selam ve Sabırla… 14.04.2023