Emekliler için “zam ANI”dır
Veysi ERKEN Dr.
“Gençler hayalleriyle ihtiyarlar anılarıyla yaşarlar”mış.
Emeklilerin çoğu “zam ANI”larıyla yaşıyorlar.
Bir zamanlar emekli olduklarında aldıkları toplu para ile “Ev” alabiliyorlar, çoluk çocuklarını EVlendirebiliyorlarmış.
Tabii ki bunlar geçmişte ve hatıralarda kalmış,
Şimdi “ZAM anı”dır.
Emekliler zamlardan, yokluktan, yoksulluktan, geçim, kira, ev alamama, çocuğunu evlendirememekten başka anabileceği, hatırlayacağı ve sohbet konusu yapabileceği bir şeyi kalmamış.
Ne de olsa “ZAM anı”dır, zamanıdır.
Tabii ki çifte kavrulmuş veya daha kavrulmuş, kalınlaştırılmış ücretlerle emekli olanlardan bahsetmiyoruz.
Onlar zaten çifte çifte kavrulmuş lokumlarla ve ücretlerle geçiniyorlar.
“ZAM anı”nı bu tipler yaşamıyorlar.
Onlar sekülerleşmiş, dünyevileştirilmiş tipler “ZAM an”larından ve “ZAM anıları”ndan haberdar değillerdir.
Bir zamanlar mevcut “asgari ücret” insanlık suçudur deyup “simit- çay” hesabı yapanlar ortalıkta yoklar artık.
Zamların anlık olarak yağdığı, hayatın zam fırtınalarına, boranlarına mahkûm edildiği bir dönemde elbette “çay- simit” muhasebesi yapılacak değildir.
Az gelirli emekli “ZAM anı”larıyla yaşasın neyine yetmiyor.
Allah “Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz hiç kimseyi gücünün üstünde bir şeyle sorumlu tutmayız. Konuştuğunuz zaman, en yakınlarınızın aleyhinde bile olsa adaleti gözetip doğruyu söyleyin. Allah’a ve Allah için verdiğiniz sözleri yerine getirin. İşte bunlar, düşünüp ders almanız için Allah’ın size emrettiği hususlardır.” En’am-152
“Artık ölçüyü ve tartıyı tam yapın. Mal ve eşyanın değerini düşürerek insanlara haksızlık yapmayın. Yeryüzünde düzen sağlandıktan sonra orada bozgunculuk çıkarmayın. Gerçekten mü’min iseniz, sizin için hayırlı olan budur.” A’raf-85
“Ölçüyü ve tartıyı eksik tutmayın. Ben sizin helâl yoldan kazanmadığınız bol nimetler içinde yaşadığınızı görüyorum. Böyle giderse, hepinizi azabıyla çepeçevre kuşatacak bir günün gelivermesinden sizin adınıza korkuyorum.” Hud-84
Göğe gelince, Allah onu yükseltti, kâinattaki mükemmel ahengi sağlayan ölçü ve dengeyi koydu. Rahman-7” diye buyururken hangi adaletten, doğru ölçü ve tartıdan bahsedilebilir.
“Bir kişiye dokuz pul, dokuz kişiye bir pul” düştüğü bir düzende sahi adaletten, haktan ve hukuktan bahsedilebilir mi?
Asgari geçim indiriminin dikkate alınmadığı bir ekonomik yapılanmada insanlıktan ve insaftan bahsedilebilir mi?
Bilindiği üzere bizim iktisadi anlayışımızda asli ihtiyaçlar esas alınarak hayat tanzim edilir. Asli ihtiyaçların vergisi olmaz. Hatta asgari geçim indirimine sahip olmayanlar zekât, sadaka, infak ve diğer unsurlarla desteklenir.
Maalesef artık bizim hayatımızda bunlara yer yok.
Varsa yoksa “mutrefin” daha da şımarsın, sermaye daha da malum ellerde teraküm etsin (toplansın ve fakir daha da yoksulluğa ve yokluğa sürüklensin.
İşte böyle bir zaman dilimi elbette yoksullar ve az gelirli emekliler sadece “ZAM anı”dır. Ezilme zamanıdır.
Emekliler ve her insaf sahibi “zam ANI”nı değil ADALET istiyor.
Sıkıntı varsa ADİL dağıtılsın istiyor. Nimet için de aynı şeyi talep ediyor.
Umulur ki “ZAM” “anı” olmaktan çıkarılır, ZAM’IN zamanı olur ve adalet sağlanır.
Hayal mi?
Şimdilik hayal.
Ama unutulmamalıdır ki,”hayali olmayanın hakikati olmaz.”
Selam ve Sabırla… 04.09.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?