Aile ile birlikte Ülke yok oluyor
Veysi ERKEN Dr.
Onlarca yazı yazdım. Sesimiz duyulmuyor.
Güya bakanlık kurduk.
Aile bakanlığı.
Aileyi ve değerlerini korumak için.
Nafile.
Son nüfus istatistikleri açıklandı.
Felaket artıyor. Gören duyan ve tedbir alan yok.
Evet.
“Türkiye’yi büyük bir nüfus krizi bekliyor.
Nüfus krizi hem nitelik hem nicelik olarak kapımızdadır.
Maddi ve teknolojik gelişmeler iyidir, yatırımlar, yollar, köprüler, hastaneler yapılıyor.
Bunlar güzeldir.
İyi gitmeyen hatta gittikçe kötüleşen ise ülkenin manevi boyutu, nitelik kaybı, nicelik azalış ve ailenin çökmesi, çöktürülmesi konusudur.
İslam’dan uzaklaşmalar, uzaklaştırmalar arttıkça, manevi hayat çöktükçe, çökertildikçe aileler dağılıyor, ülkesini seven, vatanı için savaşmayı düşünenlerin sayısı azalıyor, boşanmalar artıyor, evlilikler azalıyor, doğurganlık sıkıntılı bir hal alıyor, doğan çocuk sayısı azalıyor, şiddet ve cinayetler artıyor.
Evet.
Manevi hayat bitirildikçe, İslamsızlaştırma arttıkça Allah nimetini kesiyor ülke ve devlet yıkılışa doğru hızla yaklaşıyor. Yıkılış ve dağılış heyelana ve çığa dönüşüyor.
Hem tarihimizden hem de günümüzden ibret almıyoruz.
Batı/ batıl ülkelerin ve düzenlerinin içine debelendikleri derekeden ibret almıyoruz. Hala nüfusumuzu “aile planlaması” adı altında faaliyet gösteren iblisler şekillendiriyor, medya ile teşvik ediliyor, aile paramparça ediliyor. Nüfus ve aile nitelik ve nicelik bakımından ihmal etmeye, azaltmaya ve yokluğa sürüklemeye çalışılıyor.
Bunun misalleri çoktur.
Esasında sadece son istatistikler aklımızı başımıza almamıza yetmelidir diyorum.
Ama baş kalmadı.
Yetkili olduğunu düşündüğümüz başlar derin uykuda, narkozlaşmış.
Etkililer, yetkililer ve sorumlular “lâl” kesilmiş durumda.
Lafı uzatmaya gerek yok.
Sizce son istatistiklerden, yazılanlardan, arş-ı alaya yükselen feryatlardan ve yaşananlardan ibret alıp kendimize, maneviyatımıza, İslami inancımıza ve huzurumuza dönecek miyiz? Yoksa diğer konularda olduğu gibi (GAZZE, DOĞU TÜRKİSTAN) dipdiri meyyitler kalmaya devam edecek miyiz?
Hani merhum Akif;
Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak...
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle:
Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle:
Ey dipdiri meyyit! “İki el bir baş içindir”
Davransana... Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.”
Görünen manzara dipdiri meyyitler kalmaya devam edeceğimiz şeklindedir.
Çünkü etkili, yetki ve yöneticilerin bu konuyu tefekkür etmeye niyetleri, kararları ve icraatları yok, düzelmeye ve yeniden İslam’la İslâmlaşmaya niyetleri hiç yok.
Batıllaşmak, batıllaştırmak ve aile ile birlikte milleti yok etmek için gayret çok.
Hani derler ya.
“Niyet hayır, akıbet hayır”
Hayırlı niyet yok ki, akıbet hayr olsun.
İstatistikler bunu gösteriyor.
Selam ve Sabırla…14.02.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?