Rachel Corie’den Aaron Bushnell’e, Her şey Gazze için
Veysi ERKEN Dr.
16 Mart 2003’ü hatırlayanınız var mı? 21 yıl önce idi. Vicdanı, insanlığı katılaşmayan Rachel Corie ““zulüm bizdense ben bizden değilim” diye haykırıyordu.
Ve
“Ben diğer çocuklar için buradayım. Buradayım çünkü önemsiyorum. Buradayım çünkü her yerde çocuklar ıstırap çekmekte. Çünkü kırk bin insan açlıktan ölmekte. Buradayım çünkü o insanların çoğu çocuklar. Anlamalıyız ki fakirler her yanımızda ve biz onları görmezden geliyoruz. Anlamalıyız ki bu ölümler önlenebilir! Anlamalıyız ki üçüncü dünya ülkelerindeki insanlar da tıpkı bizim gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar! Anlamalıyız ki onlar bizim rüyalarımızı görüyor, biz de onların rüyalarını! Anlatmalıyız ki onlar biz, biz de onlarız! Rüyam, her gün ölen kırk bin insanı kurtarabilmek! Rüyam gerçekleşebilir ve gerçekleşecek, eğer hepimiz geleceğe bakıp oradaki ışığı görebilirsek...” diyen ve hayatını farklı dine, yani Müslüman Filistinliler için feda eden küresel vicdan sahibi bir genç kız.
https://www.youtube.com/watch?v=vrWcHJoCSDU
Evet.
Yıllar sonra aynı şekilde "Artık soykırıma iştirak etmeyeceğim, Filistin'e özgürlük" diyerek kendini ateşe veren ABD Hava Kuvvetlerinin muvazzaf üyesi olan Aaron Bushnell’in eylemleri müslümanlara, kendini insan zannedenlere bir şeyleri hatırlatmalıydı?
ABD İsraile destek verdiği için ABD Hava Kuvvetlerinin muvazzaf üyesi olan Aaron Bushnell, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki sivillere yönelik yoğun bombardımanını ve ABD'nin saldırıya verdiği desteği protesto etmek için 25 Şubat'ta başkent Washington'daki İsrail Büyükelçiliği önünde kendini ateşe vermiş. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/gazze-icin-kendini-yakan-abdli-askerin-ordunun-filistindeki-soykirima-dahline-dair-belgeler-gordugu-iddiasi/3149740
Evet bunlar insan, kalpleri katılaşmayanlar.
Ya kendini Müslüman olarak addeden Müslümanlar. Allah; “Bundan sonra kalpleriniz yine katılaştı; artık kalpleriniz taş gibi, hatta daha da katıdır. Taşın öylesi var ki ondan ırmaklar kaynar; öylesi de var ki çatlayıp bağrından su fışkırır; bazı taşlar da var ki Allah korkusuyla yuvarlanıp düşer. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir. Bakara-74 buyuruyor.
Demek ki, kalplerimiz katılaştı, vahşeti görmüyor, katliamı duymuyor, fareler gibi korkuyor ve inlerimizde saklanıp vızıldıyoruz.
Rachel ve Aaron gibi davranamıyoruz.
Zalimlere karşı mazlumların yanında yer almıyoruz.
İslam bu kadar mı sinelerimizden çekildi.
Bilinmelidir ki, Küresel haydutların piyonu olan İsrail terör örgütünü ancak Rachel ve Aaron gibi cesur yürekliler, zulme iştirak etmeyenler durdurabilir.
Vicdansızlığın hüküm sürdüğü Gazze’de vicdanın hâkim olması için “zulüm bizdense ben bizden değilim” diyen Rachel ve Aaron gibi cesaretliler çabalamak gerek.
Rachel Corrie’nin İsrail askerlerinin buldozeri karşısında haykırdığı sözdür bizi hareket geçirecek.. Belki vicdan hâkim olur insanlığa.
Rachel “zulüm bizdense ben bizden değilim” diye haykırıyordu.
Ve
“Ben diğer çocuklar için buradayım. Buradayım çünkü önemsiyorum. Buradayım çünkü her yerde çocuklar ıstırap çekmekte. Çünkü kırk bin insan açlıktan ölmekte. Buradayım çünkü o insanların çoğu çocuklar. Anlamalıyız ki fakirler her yanımızda ve biz onları görmezden geliyoruz. Anlamalıyız ki bu ölümler önlenebilir! Anlamalıyız ki üçüncü dünya ülkelerindeki insanlar da tıpkı bizim gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar! Anlamalıyız ki onlar bizim rüyalarımızı görüyor, biz de onların rüyalarını! Anlatmalıyız ki onlar biz, biz de onlarız! Rüyam, her gün ölen kırk bin insanı kurtarabilmek! Rüyam gerçekleşebilir ve gerçekleşecek, eğer hepimiz geleceğe bakıp oradaki ışığı görebilirsek...” diyen ve hayatını farklı dine, yani Müslüman Filistinliler için feda eden küresel vicdan sahibi bir genç kız.
Onun gibi her uygulaması ile bizleri ezmeye çalışan, küresel haydutlara, Gazze’deki katillere karşı haykırmalıyız.
İslam’ın adalet ve hakkaniyet anlayışını hâkim kılmak için haykırmalıyız ve diyebilmeliyiz ki zulüm bizdense ben bizden değilim.
Küresel haydutluğu durdurmanın bir tek yolu vardır. Her bakımdan güçlü olmak, esareti reddetmek, cesareti kuşanmak ve tevhidi sağlamaktır.
İster buna ümmetin birliği değin, ister başka bir şey fark etmez.
Ben buna “bütün mazlum ve mağdur insanların ve coğrafyaların birliği diyorum.”
Peki, bu mümkün mü? Rachel ve Aaron gibi olabiliyorsak, İnanıyor ve sabrediyorsak mümkün.
Selam ve Sabırla…07.03.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?