"Def'-i mazarrat celb-i menâfi'den evlâdır"
Zararı ortadan kaldırmak, fayda temin etmekten önce gelir
Veysi ERKEN Dr.
Kur’an- Kerim bizi tafakkuha, fıkh etmeye, tefekkür etmeye davet eder. Ayet bizim boş ve çirkin sözlerden uzak durmamızı tembih eder, uyarır. “Onlar, boş ve çirkin bir söz duydukları zaman ondan yüz çevirirler ve bu sözleri sarf edenlere: “Bizim amellerimiz bize, sizin yaptıklarınız da size. Biz sizin için de ancak iyilik ve selâmet dileriz. Ama biz kendini bilmez câhillerle düşüp kalkmak da istemiyoruz” derler. Kasas- 55
Buradan hareketle genel anlamda tefekkür ederek, boş ve çirkin sözlerden, yazılardan ve yazanlara cevap vermekten uzak durmaya çalışıyorum.
Bunları yaparken de emr-i bil maruf ve nehy-i anil munker ayetlerinden hareketle hukukumuzda yer alan bir kaideyi uygulamaya çalışıyorum.
Birkaç ayet; “Ey mü’minler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan seçkin bir topluluk bulunsun. İşte onlar, doğru ve kalıcı yatırım yapıp kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Âl-i İmran-104”
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederler. İşte onlar, kendilerine Allah’ın merhametle muâmele edeceği seçkin kimselerdir. Şüphesiz ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. Tevbe-71”
“Evlâdım! Namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır ve bu uğurda başına gelecek musîbetlere sabret. Çünkü bunlar azim ve kararlılık gerektiren mühim işlerdir.” Lokman-17
Evet.
İyiliğin emredilmesi def-i mazarratı gerektirir. Mecellede "Def'-i mazarrat celb-i menâfi'den evlâdır." (Zararı ortadan kaldırmak, fayda temin etmekten önce gelir) diye bir kaide, kural vardır.
“Bize düşen münkerin kötülüğünü anlatma ve kötülüklere engel olmaya çalışmaktır. Bunun için kalemimizle, dilimizle, televizyon ve radyo programları ile şerre karşı durmalı, toplumu uyarmak için protesto, yürüyüş gibi her tür barışçıl fırsatı kullanmalıyız.
Fesad ehline engel olmaya çalışmak farz-ı kifayedir.
Özellikle aleni işlenen günahlara, günahların reklamının yapılmasına engel olmaya çalışmak hepimizin en başta gelen vazifesidir; nasıl ki fesad ehli her tür sapıklığın normalleşmesi ve yaygınlaşması için ölesiye mücadele ediyorsa, bizler de bu tür ahlaksızlıkların durdurulması, kanunen de yasaklanması için elimizden geleni yapmalıyız. Zira kötülüklerin normalleştiği ve aleni işlendiği toplumlar ilahi gazap ile helak olmuştur. https://www.islamveihsan.com/def-i-mazarrat-celb-i-menafiden-evladir.html
Evet.
Tarih boyunca Habil ve kabil zihniyetleri ve zihniyetlileri arasında bir mücadele olmuş ve olacaktır.
Bilhassa yönetimi ele geçirmeye veya toplumları yönetmeye çalışanlar arasında bu mücadele her devirde ve günümüzde devam ediyor.
Halka düşman olan, halkın refahını istemeyen, İslam kelimesinden bile uzak duran, Müslümanlara eziyeti ve hakareti reva görenler seçim zamanlarında münafıkça tavırlarla Müslümanları kandırmaya çalışırlar, Müslümanların zihnini ve imkânlarını çalarlar, kandırırlar, saf olanları ikna ederek yoldan çıkarıp şeytanın adımlarını takip ettirirler.
Günümüzde de sergilenen ve sahnelenen oyun budur. Bu oyuna teşne olan maalesef çoğalmıştır.
Bizim vazifemiz def-i mazarratı öncelemek, kötü olanları teşhir etmektir.
Zihni çalınanlar bunu pek istemezler. Çünkü ayetlerde “Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Bu sebeple artık gerçeği kabule dönemezler. Bakara-18”, “Allah’ın dâveti karşısındaki tavırları itibariyle kâfirlerin hâli, tıpkı çobanın çağrısını duyduğu halde, bu sözleri mânasız bir ses ve gürültü olarak algılayan sürünün durumuna benzer. Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü akıllarını kullanmazlar. Bakara-171” denildiği ve belirtildiği gibi her şeyleri kararmış, tafakkuh ve tefekkür edemez hale dönüşmüştür.
İstihale geçirmiş, metamorfoza uğramış ve başkalaşmıştır. Bu tiplerle uğraşmak sadece zaman israfıdır.
Rabbim hepimize hidayetini nasip etsin.
Selam ve Sabırla… 30.03.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?