Kişinin Kendini Sorgulaması kendini ve kurumları geliştirir
Veysi ERKEN Dr.
Hadis olduğu veya Hz. Ömer’e (r.a) atfedilen meşhur bir tespit vardır.
Hâsibû enfusekum kable en tuhâsebû... Hesaba çekilmeden önce, KENDİNİZİ SİZ hesaba çekin!
Evet.
Kendini ve yönettiği alanları hesaba çeken, sorgulayan, hata ve kusurlarını tespit eden daima kazanmıştır.
Sorgulayan düştüğü hataları, işlediği kusurları, kibir çukurunu ve halka yabancılaşmasını fark ve idrak eder. Yaptıklarından ibret alır, ders çıkarır ve kendini doğrultabilir.
“Kamet” ve “İstikamet”ini ihya edebilir.
Son mahalli seçimler Cumhur ittifakına bu imkânı ve fırsatı sağlamıştır.
Umulur ki, cumhur ittifakının yöneticileri başta Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli sorgulama sürecini sağlıklı bir şekilde işletir ve 2018 yılında deklere ettikleri “İlayı Kelimetullah için Nizamı Âlem” ilkesine uygun bir yola girer. Bilindiği üzere hatadan dönmek fazilettir bizler için.
Bilhassa cumhur ittifakının bu ilkeden koptuğunu, kibir ve gurura kapıldığını, halktan ve haktan koptuğunu, fakiri daha da fakir, zengini daha da zenginleştiren bir yapıya büründüğünü, ekonomiyi adeta yabancılara teslim ettiğini ve başkanın özellikle yanıltıldığını görüyoruz ve müşahede ediyoruz.
Seçim sonrasında Başkanın“Hatayı, kusuru, yanlışı millette aramak, bizim geleneğimizde asla yoktur. Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde böyle bir yola başvurmadık, şimdi de başvurmayacağız. Açık söylüyorum, şahsım dâhil bu masanın etrafında oturan hiçbir arkadaşım, 31 Mart seçim sonuçlarının sorumluluğundan kaçamaz. Başkalarını hesaba çekmeden önce kendimizi hesaba çekeceğiz. İğneyi kendinize çuvaldızı başkasına batırmanızı istiyorum.”
“Ya hatalarımızı görerek kendimizi toparlarız ya da güneşi gören buz misali erimeye devam ederiz. Ya başından sonuna kadar işimizi dört dörtlük yaparız ya da çok daha ağır bedeller ödemekten kurtulamayız. Ya milletimizle olan gönül köprülerimizi yeniden güçlendiririz ya da eleştirdiğimiz partilere benzemekten kendimizi alıkoyamayız. Kim olursa olsun hiç kimsenin 22 yıllık birikimi, 22 senelik zorlu bir mücadeleyi heba ve heder etmesine izin veremeyiz, buna müsaade etmeyeceğiz” sözleri tespitlerimizin ne kadar geçerli olduğunu göstermeye yeter artar bile.
Bu tespitlerimiz elbette yeni değildir.
Yıllardır özellikle gençliğin ihmal edildiğini, yaşlı ve emeklilerimizin görmezlikten gelindiğini haykırıyoruz, dillendiriyoruz, yazıyoruz ve uyarıyoruz.
Meşhur atalarımızın sözüdür. “Eğer şehri imar ederken nesli ihmal edersen, bir gün ihmal ettiğin nesil, imar ettiğin şehri tarumar eder!”
Evet, nesil ihmal edilmiş, İslami ve insani değerlerden kopmasına zemin hazırlanmış ve bu şekilde gençlik şehirleri ve partileri imhaya başlamıştır. Terbiye edici programlarla tedbir alınmazsa imha faaliyetlerinin artması kaçınılmazdır.
Tabii ki, bunun yanında toplum bir bütün olarak düşünülmeli ve yaşlı ile emeklilerin duyguları, tefekkür tarzları ve imkânları yeniden ihya edilmelidir ki, akıbetimiz hayrolsun.
Velhasıl muhasebe yalakalar, efendimciler, dalkavuklar ile değil bu ülkenin gerçek sevdalıları ve İslam’ı yaşayanların marifetiyle yapılmalıdır ki sonuç alınsın, adeta yoldan çıkmış gönül kervanı rayında devam etsin.
Etraf yalakalardan temizlenmelidir ki, sağlıklı ve doğru kararlar alınabilsin, gönüller yeniden fethedilsin, Türkiye dünyaya nizamat verebilsin.
Selam ve Sabırla… 07.04.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?