24 Temmuz 2024 Çarşamba

Azgın Azınlık

Azgın Azınlık

Veysi ERKEN Dr.

İslami yaşayışımız, ilkelerimiz ve kurallarımız, kısaca vahye dayalı yaşayışımız o derece tahrip edilmiştir ki, hayatımız felç olmuş vaziyettedir. Tabii ki tahribat her gün artmakta, etkililer ve yetkililer “azgın azınlık”a göz yummakta ve görmezden gelmektedir.

Son şirretliklerinden birisi Mecliste sergilenmiş ve cezasız kalmıştır.

Maalesef tedbir almakla mükellef olanlar/ yönetimler ve kanun koyucular derin uykulardan vazgeçemiyorlar.

İki ayaklı “Azgın azınlık” rahat durmuyor, asla rahat durmayacak, “Kabil” ruhludur.

“Azgın azınlık” ülkeyi karıştırmak, kargaşa çıkarmak ve insanımızı birbirine düşürmek isteyen yerli ve Müslüman olmayan azınlıktır. İlave olarak kendilerine benzetilenlerdir.

Azgın azınlığın bir tek derdi vardır; o da halkın arasındaki ihtilafları körüklemek, köpekleştirme seviyesini yükseltmek ve İslami hayatı ortadan kaldırmak.

Azgın azınlık kullanacağı kesimleri de rahatlıkla bulmaktadır. Özellikle “Medya ve Sosyal medya” denilen mülevves sahanın köşebentleri ve uşakları bunların en ön sıradaki elemanlarıdır.

Partilerde, STK denilen yapılarda, ticarette, sanayide bolca “sayanim”leri  ve ajanları bulunmaktadır. Hatta MİT tarafından yakalanan ajanları mevzuat boşluklarıyla kısa sürede serbest bırakılmaktadır.

İslamî değerlere saldırma “azgın azınlık”ın temel vazifesidir. Sahipleri onları sahipsiz köpekler her tarafa ve ortama salınmış gibi. Topyekûn İslâm düşmanlığını bunun için körüklüyorlar her fırsatta.

Ahmaklar ve gafiller bunların oyuncağıdır.

İşleri güçleri, köpekler, kadının bedeni ve İslam dışı unsurlar üzerinde siyaset, ticaret ve hayat sürmektir.

Medeniyet ve çağdaşlık yaftaları ile kadını pazarlamak birinci vazifeleri.

Ahlaka, İslam’a ve güzelliğe tahammülleri yoktur. Onun içindir ki, medeniyeti açılmak, heykel dikmek ve saçılmak olarak yuttururlar, köpekleri insandan daha çok önemserler.

Evet.

Yaptıkları melanetleri medeniyet diye yuttururlar.

Yaptıkları ve dayattıklarına baktığımızda giyecek bir şey bulamayanlar ve giyimden muaf olarak yaratılmış hayvanlar daha medenidir.

Ben şahsen Afrika’daki bedevileri ülkemizdeki kadın pazarlamacılarından daha çok seviyorum. Onlara asla hakaret edemem ve onları küçültemem.

Küçük olan ülkemizdeki azgın ve gayrı insani olan azınlıktır.

Azgın azınlık her yerde egemenliğini kaybetmek istememektedir.

Yıllar önce doğrudan “İslâm’a” saldıramadıklarından kadın üzerinden saldırılarını yoğunlaştırıyorlardı. Şimdi daha da azgınlaştılar ve doğrudan İslam’a ve Müslüman’a saldırır hale dönüştüler, dönüştürüldüler.

Bilinmelidir ki, değerlerini kaybederek değişen toplumların yeri tarihin mezarlığıdır.

Toplumların yok oluşu kötülüğü yüceltmeleriyle gerçekleşmektedir. Bu ilahi bir kuraldır. Kötülükleri vasıf olarak benimseyen toplumlardan “nimet” kesilir.

“Mutrefin” azgınlaşmada öncülük eder genellikle.

Halk ve meclis azgınlaşan azınlığa dur diyebilmelidir.

Azgın azınlığa dur demenin bir tek yolu vardır diye düşünüyorum.

O da;

Onları teşhir, tedbir ve boykot etmektir.

Önce teşhir.

Siyasetini, ticaretini, kültürünü, ahlakını, reklamını ve propagandasını kadının açık bedeni ve köpekler üzerinde yürütenleri teşhir etmek ve buna göre tedbir almak bu ülkenin sevdalıları için öncelikli görevdir.

Teşhir, tedbir sonra boykot gelir.

Her yönüyle ve topyekûn boykottur.

Azgın azınlığın mallarını almamak, medyasını takip etmemek ve yayınlarını satın almamak boykotun bir yönüdür. Cenazelerine katılmamak da bir boykot çeşididir.

“Esfel”leşen azgın azınlığa dur demenin zamanı geçmiştir.

Biraz daha gecikilirse tarihin mezarlığına gidiş sürecimiz kısalır.

Selam ve Sabırla… 24.07.2024

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?