İhmal Edilenler Her Şeyi Tarumar Ediyor
Veysi ERKEN Dr.
Malum atalarımız “Eğer şehri imar ederken nesli ihmal edersen, bir gün ihmal ettiğin nesil, imar ettiğin şehri târumar eder!!!” tespitinde bulunmuşlarıdır.
Evet.
Maalesef ülkemizde nesillerin ve topyekun az gelirlilerin, fakirlerin ihmal edilmesi söz konusudur. Görünen manzaraya göre de ihmal edilenler, fakirler, gençler imar edilenleri ve imar edenleri tarumar edecektir.
Bilindiği üzere kitle hareketlerini oluşturan, harekete geçiren faktörler, inanç, güven, heyecan, bağlılık, yapabilirlilik duygularıdır.
Burada oluşan zafiyet kitleyi başka taraflara savurur, başkalaştırır, göç ettirir.
Eric Hoffer Kesin İnançlılar kitabında “Her kitle hareketi, bir bakıma bir göçtür, yani vaad edilene doğru bir yürüyüş. Kitle halindeki göç, bir hareketin birliğini ve maneviyatını kuvvetlendirir. S.37” tespitinde bulunur.
Maalesef ihmal edilen fakir ve yoksullar ile gençlerin oluşturdukları kitlelerde bir göç dalgası başlatılmış ve toplumda zafiyet oluşturulmuştur.
Asena diye topluma model olarak sunulanlar, stratejik derinliğe sahip imajı ile parlatılanlar, paradan kule inşa edilenlerin kıvraklığı, fakirden alıp zengini daha da zenginleştiren uygulamalar marifetiyle nesiller göçe zorlanmış vaziyettedir. Toplumda ahlaksızlık tepelere ulaşmıştır.
Bu göç toplumda yıkımı beraberinde getiriyor, münafıklaşanların sayısını arttırıyor.
Münafıkların sayısı arttıkça toplum tarumarcılara yönelmesi kolaylaşıyor.
“Kur’an terminolojisinde münafık kelimesi iki farklı tipteki insan için kullanılır. İlki halis münafıklar olup bunlar, “Aslında inanmadıkları halde Allah’a ve âhiret gününe iman ettik” derler (el-Bakara 2/8). İkincisi zihin karışıklığı, ruh bozukluğu veya irade zayıflığı yüzünden imanla küfür arasında gidip gelen, şüphe içinde bocalayan (en-Nisâ 4/137, 143; krş. et-Tevbe 9/44-45), imandan çok küfre yakın olan (Âl-i İmrân 3/167) çifte şahsiyetli insanlardır.
Bazı âyetlerde “münafıklar” ve “kalplerinde hastalık bulunanlar” diye ikili ifade tarzının yer alması da bu farklılığı göstermektedir (el-Enfâl 8/49; el-Ahzâb 33/12). Halis münafıklar müminlerle karşılaştıklarında inandıklarını belirtirler, ancak asıl taraftarlarıyla baş başa kaldıkları zaman müminlerle alay ettiklerini söylerler (el-Bakara 2/14). Diğerleri ise Resûl-i Ekrem’e inandıklarını sanmakla birlikte önemli işlerde din dışı otoritelere gitmeyi tercih etmekte, fakat başlarına bir felâket gelince Hz. Peygamber’e başvurmakta (en-Nisâ 4/60-62), böylece hak dine olan bağlılıkları dünyevî menfaatlerine göre değişmektedir (el-Hac 22/11).
https://islamansiklopedisi.org.tr/munafik
Nesillerin ve az gelirlilerin ihmali sonucunda münafıklığın arttığını,nesillerin yamukların, sabetayistlerin, siyonistlerin tarafına göç ettiğini, orada kalıcı hale dönüştüğünü ve imar edilenleri tahrip etmeye başladıklarını görüyoruz.
Yıllardır işletilen plan çerçevesinde bir kısım kendini ülkücü, milli görüşçü, nurcu vs ifade edenler ihmal edilmeleri, zenginlerin kayırılmaları, servetin kapitalist kesime aktarılması neticesinde Osmanlıyı paramparça eden ittihatçı zihniyete eklemlendirilmiş, ittihatçı zihniyet de bunları bölücülere yönlendirmiştir.
İhmalin sonucu budur.
İhmalin sonucu doğru okunamazsa münafık olarak yetişen ve bölücülere katılan kitle şehirleri ve nesilleri tarumar edebilir ve etmektedir. Dün insanımızı “İslam’da dirilişe” çağıran veya “milli görüş”çü” olduğunu ileri süren taifenin bir kısmının tamamen münafıklaştığını, münafıklaştırıldığını hayat tarzının bunun için farklı şekillendiğini, iyiden kötüye doğru göçün arttığına şahitlik ediyoruz.
Eğer bu ihmal devam ederse ülkenin felakete sürüklenmesi kolay olur ve “Eğer şehri imar ederken nesli ihmal edersen, bir gün ihmal ettiğin nesil, imar ettiğin şehri târumar eder!” tespiti gerçek olur.
Selam ve Sabırla… 08.07.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?