Kitle Hareketleriyle Türkiye’yi Durdurmak İstiyorlar
Veysi ERKEN Dr.
Darbe ile ülkelerin yönetimlerini devirmeye çalışan Siyonist haçlı zihniyeti her yerde kitleleri kışkırtmaya çalışıyor. “Bir kitle hareketinin durdurulması, o hareketin yerini almak üzere başka bir hareketin ikamesi meselesidir. Kesin İnançlılar. S. 35” gerçeğinden hareketle senaryolarını oyunlaştırıyorlar. Aynı zihniyetin uşakları, köleleri ve piyonları vasıtasıyla aynı oyunu Türkiye’de de oynamaya çalışıyor. Suriyelileri bahane ederek gerçekleştirilen kargaşa, yıkım, yağma olayları Siyonist haçlı zihniyetinin çocukları tarafından oluşturulmuş ve Türkiye’yi hedef almıştır.
Özellikle başka ülkelerdeki darbecileri alkışlayan ABD’nin, İngiltere’nin, İsrail’in şerefsiz, haysiyetsiz ve köle piyonları Türkiye’de de aynı eylemleri yapıyorlar.
Kısaca Siyonist haçlı zihniyetinin köpekliğini yapan fetöit, haşhaşi ve başka kisveli şeytanlar pisliklerini şehirlerimizde, Kayseri’de, Serik’te ve başka yerlerde kustular, kusmaya devam ediyorlar.
Hedef Hayır Diyen ve öncelik alabilen Türkiye’yi çökertmektir.
Milletimiz bu alçak yalanları, hırsızlık, şerefsizlik dolu tezviratı boşa çıkaracak ve inşallah.
Türkiye Siyonist haçlı zihniyetine ve Moiz’lerin, Kirkorların torunlarına hayır diyerek mazlum ve mağdur coğrafyaların ümidi olmaya devam edecektir.
Neyse.
Hadiselere günlük bakmamak gerekir. Günlük bakılırsa olay ve olgular doğru anlaşılmaz.
Türkiye’ye karşı kahpelikler, hainlikler, şerefsizlikler ve saldırılar artmıştır. Elbette ki, bu saldırılar kahpecedir, haincedir, kalleşçedir ve şerefsizcedir. Önemli olan bu şerefsizliklerin sebeplerini ve müsebbiplerini/ sütre gerisindeki kışkırtıcıları bilmek ve bunları yaptıranların ellerini kırmak ve beyinlerini dağıtmaktır.
Aksi takdirde bu hainliklerin, İslam ve insan düşmanlarının önü alınamaz.
Alınamaz diyorum çünkü bu hainlikleri yaptıran güçler maşa ve piyon kullanmaktadır. Siyonist ve Sabetayıst maşalar çoğunluktadır.
Hakikatte hainliklerin tek sebebi vardır “Hayır Diyebilen Türkiye”nin önünü kesmektir.
Bilinmelidir ki, Tapınakçıların ve Siyonistlerin tek hedefi ve gayesi vardır. Tek hedef ve gayeleri “Türkiye”ye diz çöktürmektir. “Hayır Diyebilen Türkiye”yi engellemektir.
Osmanlı öncesinden Selçuklu döneminde de bu böyledir.
Osmanlı zamanında da bu böyle olmuştur.
Bugün de Türkiye’yi yıkmak için niyetleri aynıdır. Siyonist haçlı tapınakçıları ve fetöit uzantıları şiddeti arttırmıştır.
Merhum Kâmran İnan bu gerçeği kitaplaştırmıştı.
“Hayır Diyebilen Türkiye”.
Sadece şu ifadeler meramımızı anlatmaya yeterdir.
“İnsanımız, Türkiye’nin gür sesini duymaya hasret kaldı… Dış güçler bu cesareti, Ankara’nın teslimiyetinden, EVET EFENDİMciliğinden almaktadır. Milli menfaat sınırı aşıldığı, hatta Devlet onuruna dokunulduğu hallerde dahi, hükümetler tepkisiz kalmaktadır. HAYIR diyebilenleri az olmuştur.
Dış güçlerin bazıları, Osmanlı İmparatorluğu son dönemindeki uygulama ve alışkanlıkları devam ettirmekte, baskı politikası takip etmektedir s.5”
Şerefsizliklerin ve kahpeliklerin haddi yoktur. Şehirler ve haneler bunun için yağmalanmakta, tuzaklar bunun için kurulmakta ve saldırılar bunun için yapılmaktadır.
Hayır diyebilen bir Türkiye’nin önünü kesmek için her daim taşeronlar ve piyonlar kullanılmıştır ve kullanılmaktadır.
Türkiye’de ve İslam coğrafyasının genelindeki örgütlerin adı, sıfatı ve sanı ne olursa olsun tamamı taşerondur ve piyondur. Örgütler Siyonistlerin piyonları olmasalardı halka veya Müslüman’a saldırmazdı.
Halka saldıran, Müslüman’ı fakirleştiren, muhacir ve mülteciye saldıran ve milleti zaafa uğratan her örgüt piyondur, taşerondur ve maşadır. Moiz’lerin torunudur.
Piyonluk, taşeronluk ve maşalık mebzuldür coğrafyamızda. Gazeteci kılıklı, akademisyen kimlikli, bürokrat yaftalı, sanayici, tüccar veya başka sıfatla sıfatlandırılmış olabilir. Eylemlerine, söylemlerine, yazdıklarına veya yaydıklarına bakınız bunları anlarsınız. Cemadatın, kuşların ve türevleri medya bunun göstergesidir.
Hâsılı kelam, Türkiye’yi kitle hareketleriyle durdurmaya ve yok etmeye çalışan Moiz’in torunlarına, tapınakçılarına, fetöitlerine karşı teyakkuzda olmamız Müslüman olmamızın ve kardeşlik hukukumuzun gereğidir.
Selam ve Sabırla… 05.07.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?