4 + 4 + 4 + + + + + + + Yeni Maarif Müfredatı
Veysi ERKEN Dr.
"Modern üniversiteler işsizlik probleminin kamufle edildiği park alanlarıdır. Tarihte ilk defa insanlar 30 yaşına kadar eğitim görüyorlar bu normal değil" Umberto Eco
Mektepler açılacak. 1., 5., 9, sınıflar yeni müfredatla tanışacak. Âli mektep olan üniversitelerle alakalı değişiklikler yapıldı.
Tabii ki daha iyi olsun diye yapılıyordur herhalde.
Ama bir iyilik yapılmaya çalışılırken yeni kötülükler fazlasıyla yapılıyor.
Hayat erteleniyor, evlilik çağı erteleniyor, aile ve toplumun çöküşüne zemin hazırlanıyor. Yukarıda Umberto Eco’nun ifade ettiğim sözünü tekrar edeyim. "Modern üniversiteler işsizlik probleminin kamufle edildiği park alanlarıdır. Tarihte ilk defa insanlar 30 yaşına kadar eğitim görüyorlar bu normal değil"
Evet, mevcut düzen normal değil ve toplumu çökertiyor. Ahlaksızlaştırıyor adeta.
Tabir caizse “hayatı erteleten” her uygulama içtimai hayata bir darbe niteliğindedir.
Yeni müfredatla esnek yapıya geçilmeli idi. Zorunlu ve yıl ile belirlenmiş öğretim düzeni terk edilmelidir.
Kabiliyeti, yeteneği, zekâsı olan kısa sürelerde öğretimini istediği alanlarda ve çeşitlilikte tamamlayabilmelidir.
28 Şubat zulmü döneminde (2000 yılı) darbeci zorbalara karşı epey yazı yazmıştım. Dayatılan sistemin yanlışlığını ifade babında “120 yıllık kesintisiz eğitim” diye yazı yazmıştım. O yazıdan bir paragraf.
“Medya şeytanlarının bize ulaştırdıkları haberlere göre “irtica(!)”yı önlemek için alınan önlemlerin başında kesintisiz yüz yirmi yıl sürecek eğitimi uygulama faslı geliyor. İnsanımızın ömrü ortalama altmış yetmiş yıl arasında değiştiğine göre toplumumuzun tamamı bu yolla ve hep birlikte irticadan ve iş bulma derdinden korunmuş olacaktır.
Tabi ki böyle bir projeyi düşünmek herkesin harcı değildir. Zaman ister, emek ister ve en önemlisi “güç” ister. Bizi eğitmeye çalışan mühendislerin yolsuzluklarla, soygunlarla ve dahi soyguncularla uğraşacak halleri yok ya...
Esasında yolsuzluklarla, hırsızlıklarla ve toplumun ahlakını bozan yolsuzluk ekonomisiyle uğraşacağına bizi düşünerek bu projeyi geliştiren hınzırları bilmek ve haklarını vermek gerekir. Aslına bakarsanız, hınzırların hakkı ödenecek gibi değildir. Ömrümüz boyunca çalışsak bile tam olarak hınzırların hakkını kâmilen ödememiz mümkün değildir. Hınzırlar bunu bildiklerinden bir defalık ve belirli bir süre için koydukları vergileri süresizleştirmek istemekteler.”
Yine 4+4+4+++++ düzenlemesi yapıldığı dönemde; “Zorunlu tabirinden ürkerim.
Hiç hazzetmem.
Öğretim sürecinin “zorunlu” olarak 12 yıla çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Böyle bir uygulama zorbalığı ifade eder.
Bilgi edinme ve beceri geliştirme ile ilgili her türlü zorunluluk ve zorbalık ortadan kaldırılmalıdır.
Her düşünen eğitimcinin görevi zorunluluk ve zorbalık kavramlarıyla mücadele etmektir diye düşünüyorum. Program, ders ve okul çeşitliliğini beraberinde getiren her uygulamayı doğru bulmuş ve desteklemişimdir. Bunun için çaba sarf eden herkesi kutluyorum. Eksiği ve hataları en kısa zamanda giderilmeli ve “zorunlu” kavramından vazgeçilmelidir. İnsanlar diledikleri zaman “örgün öğretim” denilen alandan ayrılma ve tekrar kaldıkları yerden “örgün öğretim”e dönme hakkına sahip olmalılar. Zorunlu ve zorbalıkla değil, isteğe ve gönüllülüğe dayalı bir öğrenme ve öğretme anlayışı geliştirilmelidir.” diye yazmıştım.
Kanaatim ve fikrim değişmiş değildir.
Bizi dinlemiyorsanız bari Umberto Eco’yu dinleyin.
Öğretim süresi uzadıkça içtimai hayat daha fazla çöküyor. Evlenme yaşı artıyor, ahlaksızlar çoğalıyor.
Daha önce müfredatta yapılan değişiklikte elbette güzel şeyler vardı, yeni yüzyıl müfredatında da güzel şeyler vardır elbette.
Ancak bilinmelidir ki, zorunluluk ve zorbalık devam ettiği müddetçe sıkıntılar ve yamukluklar bitmez.
Artarak devam eder.
Geliniz hem süreler hem de çeşitlilik ve alan tercihleri açısından insanımızın önünü açalım, hayatını kolaylaştıralım ve içtimai/sosyal7toplumsal hayatımızı az da olsa tamir edelim.
Selam ve Sabırla… 23.08.2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?