11 Ağustos 2024 Pazar

İslam hayatımızı şekillendirmiyorsa cinayetler artar

 İslam hayatımızı şekillendirmiyorsa cinayetler artar

Veysi ERKEN Dr.

Her gün cinayet, yolsuzluk, hırsızlık, edepsizlik, hayâsızlık, rüşvet haberleriyle uyanır hale getirildik. Bunlar “vaka’yı adiye”den olmuş.

Gazetelerde, İnternette kısaca her yerde bu haberler.

Hatta medya ve gazeteci kılıklı iblisler ve rol model denilen şerefsizler bunları teşvik ediyor. Toplumun değerlerine, İslami olabilecek her şeye kuduz köpekler gibi saldırıyor.

 “Korkunç cinayet” haberlerin vazgeçilmezidir.

Kadın cinayeti, sevgili cinayeti, tecavüz, hırsızlık, rüşvet, eşkıyalık vs.

Suçlular ve cinayetler artıyormuş. Paradan kuleler inşa ediliyormuş, kayak keyifleri ve saltanatları devam ettiriliyormuş.

Dosyalar kabarıyormuş.

Kararlar yıllara sâri oluyormuş, adalet çöküyormuş.

Bunlar doğruymuş.

Etkililer ve yetkililer her gün birkaç suç örgütünün çökertildiğini, binlerce kişinin yakalandığını, hapishanelerde yer kalmadığını, cinayetlerin arttığını, kadınların sokaklarda öldürüldüğünü, çocukların tecavüze uğradığını dillendiriyor.

Evet, köpek saldırıları, suçlular ve cinayetler artıyor.

Moda tabirle kehanet değil, suçlar ve cinayetler artacak, toplum daha da beter olacak zira İnsanımız İslam’dan koparıldı. Ahlaksızlık teşvik edildi, normal görünmeye başlandı, açık saçıklık ebeveyn marifetiyle teşvik edildi.

Maalesef insanlarımız ilişkilerini “gayrı İslami” zeminde ve “ahlak dışı” şekilde kuruyor ve devam ettiriyor.

Ahlaksızlığın adı aşk, elbise değiştirir gibi sevgili(!) değiştirmek moda, sokakları çıplaklar kampına çevirmek medeniyet diye teşvik edilmeye devam edilirse bilinmelidir ki cinayetler artacak, suçlular katlanacak ve toplum çökecektir. Zira toplumlar “maddiyatsızlıktan değil, ahlaksızlıktan, hayâsızlıktan çöküyor. Bu tarihten sabittir.

Çöküş kaçınılmaz sonuçtur.

İslamsızlaştırmanın sonucu felakettir, hüsrandır, yok oluştur.

Evet.

Cinayetler, kadın, sevgili cinayetleri ve suçlar artıyor ve artacaktır.

Çünkü doğru tedbirler bilerek ve isteyerek alınmıyor. İslamsızlaştırma devam ediyor ve ettiriliyor.

Kanunlarımız hukuka, İslam’a ve ahlaka uygun olmadığı için “mağdur”u değil, “suçlu ve caniyi, mağdur edeni” koruyan yapıdadır. Kanunlarımız inancımıza uygun (İslam) tanzim edilmediğinden adeta suçluyu ve caniyi teşvik eder mahiyettedir.

Etkililer, yetkililer ve sorumlular doğru yönde tekdirler almıyorlar, İslam’a ve ahlaka uygun kanunları vazetmiyorlar.

Ve.

Cinayetler, suçlar artarak devam ettiriliyor, mağdurlar çoğaltılıyor.

Toplum çökertiliyor.

Esasında meseleye hak ve hukuk açısından bakıldığında mağdur hakkından vazgeçmedikçe başkasının onun adına “suçluyu affetme”, “suça denk bir cezayı vermeme” yetkisi olamaz. Ama ülkemizde mağdura rağmen suçlular cezalandırılmıyor, kişiler ihkak-ı hakka zorlanıyor.

Hırsızlık, gasp, kapkaççılık, cinayetler işleniyor ve bunlara karşı verilen cezalara bakıyoruz.

Verilen cezalar suçla orantılı değil. Aksine suça teşvik niteliktedir.

İdamı gerektiren suçun karşılığı katili hapishanede beslemek şeklinde tecelli ediyor.

Irza musallat olanın cezası bir iki ay hapis ile geçiştiriliyor.

Kısaca ceza- suç denk değil.

Mağdurun aleyhine bir kanuni yapılanma söz konusudur.

Kanunlarımız bu şekilde ve İslam dışı olduğu müddetçe bilinmelidir ki suçlular, suç örgütleri, cinayetler ve caniler artacaktır.

Bu bir kehanet değildir.

Görünen ve yaşanan bir durumdur.

Yapılması gereken bir tek şey vardır.

Suçlu ve cani olanların suçuna göre cezanın verilmesi ve bireylere karşı işlenen suçların cezasını mağdurun mağduriyetine göre takdir edilmesidir.

Cezalar mutlaka caydırıcı, İslami ve adaletli olmalıdır.

Selam ve Sabırla… 11.08.2024

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?