26 Eylül 2024 Perşembe

Açıklık Kapalılık: Ölçü İslam Olmayınca

 Açıklık Kapalılık: Ölçü İslam Olmayınca

Veysi ERKEN Dr.

Toplum olarak zıvanadan çıkarıldık/çıktık.

Ölçümüzü/mikyasımızı/miyarımızı/mihenk taşımızı kaybettik/kaybettirildik.

Ölçü olmayınca helal haram, doğru yanlış, günah günah olmayan birbirine karıştı karıştırıldı.

Hani meşhur bir ifade var ya.

“Birbirine karıştı âblarla dolaplar, âblar galip gelince döndü dolaplar”

Bizde dolaplar dönüyor edep hayâ ufalanıyor, zerreleşiyor, ortadan kalkıyor.

Edep bir zamanlar “el’e, dil’e, bel’e” sahip olmayı ifade ediyordu.

Her işimizde ahlaklı olmayı sağlıyordu.

Toplum zıvanadan çıkarıldı el’e, bel’e, dil’e hâkimiyet sıfırlandı.

Sokakta yürürken hızla arkamızdan gelen ve bizi geçen genç iki kızı kendi aralarındaki konuşmalarını duydum.

İfadeleri şuydu.

Ya çok açık ya da çok kapalı giyiniyorlar. Konuşanlardan biri askılı tabir edilen bir atletimsi bir şey giyinmişti, diğeri kısa kollu elbise.

Ve bunlara göre giyinik idiler.

Tabii ki, soramadım.

Örtüde ölçünüz nedir.

Siz Müslüman mısınız?

Maalesef ölçü” İslam/ Kur’an olmayınca ölçüler herkese göre değişiyor (esasında ölçü diye bir şey kalmamış).

Dolaplar dönüyor, imanımız, ahlakımız, hayatımız, edebimiz ve örtümüz ortadan kalkıyor.

Evet.

Müslüman için örtünmek, giyinmek ölçülü olur.

Örtünmede ve giyinmede ölçü hem erkekler hem de kadınlar için gereklidir.

Ölçü aynı zamanda korunmak, muhafaza olunmak, saldırılardan ve kem gözlerden emin olmak içindir. Kötülüğe, ahlaksızlığa ve toplumsal çürümeye geçit vermemek içindir.

Tesettür denilir korunmaya.

“Tesettür kelimesi sözlükte “örtünmek, örtüye bürünmek, kuşanmak, başkaları ile kendisi arasına perde koymak, bir şeyin içinde ya da arkasında gizlenmek” manalarına gelir. Bu bağlamda,  “sitr” kelimesi gerçek anlamıyla “gizlenmeye yarayan engel, perde, siper vb. şeyler”, mecaz olarak da “çekinme, korku, edep, hayâ” manalarında kullanılmaktadır. Mestûr ise mecazen “iffetli, edepli, hayâ sahibi” anlamlarına gelir.

Terim olarak ise tesettür kelimesi“insanın fıtrî, tabiî, örfî veya dinî bir gerekçe ile ilgilileri ve ölçüleri dinen belirlenmiş bir şekilde vücudunun belli yerlerini örtmesi” demektir. Bahsi geçen sözlük ve terim anlamları, örtünmenin fıtrî, doğal, sosyal, kültürel ve ahlâkî boyutları bulunan bir bilinç hali olduğunu göstermektedir.

Böylelikle tesettür emrinin yerine getirilmesi Müslüman şahsiyetini görünür kılarak inanç değerlerine sadakati ve aidiyetiyle mümin olmanın temel şartlarından biri olmaktadır. https://www.genconculer.com/yazilar/kur-an-ve-sunnette-tesettur

Bir Müslüman için ölçü Kur’an ahkâmıdır. Yaptığımız her iş, fiil ve eylemin bir ölçüsü olur, mukayeseyi onlarla yapmakla mükellefiz.

Aksi takdirde ölçü ortadan kalkarsa bireysel ve toplumsal hayat felç olur. Bugünkü Türkiye’nin hali ortada.

Özetle “açıklık-kapalılık” bir diğer ifade ile giyimdeki ölçümüz de Kur’an ahkâmıdır, buna inanmayan ve uygulamayan savrulur, yok olur, kötülere ve kem gözlülere yem olur.

İşte giyimde, örtünmede ve kendimizi muhafaza etmedeki Kur’an ölçü ayetleri.

“Ey Âdemoğulları! Size edep yerlerinizi örtecek giysi ve süslenecek elbise verdik. Asıl hayırlı olan ise takvâ elbisesidir. İşte bu (giysiler), hakikati anlasınlar diye Allah’ın (size ikram ettiği) ayetlerindendir.” Â’raf-26

“Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, edep yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve taraftarları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz, şeytanları, iman etmeyenlerin dostları yaptık.”Â’raf-27

“Mü’min erkeklere söyle! Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar/kıssınlar ve namuslarını korusunlar. (Zira) bu, onlar için daha nezihtir/uygundur. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.” Nur-30

Mü’min kadınlara da söyle! Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar/kıssınlar, namuslarını korusunlar, (yüz ve el gibi) görünen kısımları müstesna zîynetlerini teşhir etmesinler ve başörtülerini tâ yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zînetlerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları, ellerinin altında bulunan (köleler), erkeklerden ailenin kadınına şehvet duymayan (hizmetçi vs.) tâbi kimseler ve henüz kadınların mahrem bölgelerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri ziynetleri bilinip (farkedilsin) diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler! Hep birlikte Allah’a yönelin ki kurtuluşa eresiniz.” Nur-31

“(Ey Peygamber’in hanımları!) Evlerinizde oturun, önceki cahiliye (âdetinde olduğu) gibi açılıp saçılmayın. Namaz kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat edin. (Ey Peygamber’in) ev halkı! Allah sizden, ancak günah gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.” Ahzab-33

 “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle! (Herhangi bir ihtiyaç için dışarı çıkarken) dış elbiselerini giysinler. Bu (elbise) onların tanınmaları ve incitilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah çok bağışlayandır; çok merhamet edendir.” Ahzab-59

Ayetlerdeki ölçüler hem erkekler hem de kadınlar içindir. Açıklık-Kapalılık için geçerli olan örtünme ve davranış ölçülerini bilmek ve uygulamak her Müslüman için şarttır, farzdır.

Ölçüsünü kaybeden savrulur, yok ve yem olur.

Selam ve Sabırla… 26.09.2024

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?