Elinden Tuttuğumuz Belki Bizim Cennete Gitmemize Vesile olacak
Veysi ERKEN Dr.
“Kim elinden tuttuğu tanımadığı birisin kendisini cennete götürmesini istemez?”* başlıklı güzel bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim.
“İnancımız, hislerimiz, sorumluluklarımız seni, beni, sizi, bizi görev alanlarına yöneltsin.
O kadar çok ki; bizim elimizi tutacak olanlar neredeler diyenler, bizleri bekleyenler.
Beklenen olmak sorumluluk ister.
Beklenen olmak mutlu eder insanı.
Beklenen olmanın farkında olanlar, ya yola çıkan birilerinin yanında olun. Ya da yeni bir yol açın, yola çıkmak isteyenlere rehberlik edin.
Ses verin. Ses verin ki sesinize koşsunlar. Ya da ses verenlerin sesine siz koşun.
Yola çıkanların ne kadar güzel şeyler yaptığına, neleri değiştirdiğine tüm dünya şahit.
Siz de şahitsiniz. Bizler de değişime ortak olalım. Değişime bizim ellerimizin de katkısı olsun. Görevini yapmanın keyfini yaşayalım.
Değerli dostlarım!
Arkadaşlarım!
İnsanın emekli olmasını teneşire yatınca kazanacağını bilenlerdeniz. RABB’imize kulluk etme zamanımızın hızla azaldığını herkes gibi bizler de biliyoruz.
Sizlere zamanın çok kısa olduğunu ve istemimiz dışında hiç de beklemediğimiz bir anda bitiverdiğini anlatan bir görüşmemi aktarmak istiyorum. Uzun zamandır tanıdığım ciddi sağlık sorunları olan genç bir kardeşimle vefatından on gün kadar önce yaptığım görüşmemde bana söylediklerini aktarmak istiyorum.
Abi otuz beş yaşındayım. Sorumluluk öncesi on beş seneyi çıkartıyorum. Rabb’ime hesap vereceğim sürem yirmi yıl! Yirmi sene gibi az bir zamanın hesabını vereceğim için kendimi şanslı hissediyorum. Ya hesap vereceğim süre uzun olsaydı ne yapardım diye düşünüyorum. Rabb’ime de verdiği süre için hamd ve şükürler ediyorum. O’nun rahmetine ve merhametine sığınıyorum. Hesabımı kolay verebilmem için dualar ediyorum. Bağışlaması ve affetmesi için yalvarıyorum. Bu genç kardeşim sorumluluklarının bilincinde olan yola çıkan ve yolda ses veren veya başkalarının verdiği sese koşan, yapacaklarının farkında olup gereğini yapan bir kardeşimdi.
Allah rahmeti ile muamele eylesin.
Eğer dünya işleri çok vaktimizi alıyorsa, bazen işlere ara vererek iyilik mecralarında kendimize yer edinelim.
Yola çıkalım. Yolda elini tuttuğumuz biri, bizi elimizden tutarak cennete taşıyabilir. İstediğimiz de zaten cennet değil mi?
Size tavsiyem yola çıkmayı deneyin. Hem kendiniz hem de yolda karşılaştıklarınız çok mutlu olacaksınız.
Hem başkalarının hem de sizin hayatınız anlam kazanacak. Sizin ve dokunduğunuz insanların hayatları farklılaşacak. Yolculuk toplumsal hayatın sigortasıdır. İnsanı eğiten, geliştiren, kişilik kazandıran bir ibadettir. Yolun ve yolculuğun rehberi peygamberlerdir. Onlarda bizim için güzel örneklikler vardır. Peygamberlerin yolculuklarını hep birlikte iyi takip edelim.
Bunlar çok zor şeyler değil. Sizde biliyorsunuz
Sadece hayırlı işlere vesile olmak için yola çıkıp yolcu olmak gerek!
Yolu çok uzak zannetmeyelim. Yol hemen yanı başımızdan başlıyor.
Yaşadığımız mahallenin yollarındaki camiler, yoksuların evleri, öğrenci yurtları, yalnız yaşayan yaşlıların evleri, huzur evleri, dini eğitimin verildiği mekanlar, sokaklarda yatan evsizler, evlenme imkânı bulmakta zorlanan genç kız ve erkekler, İslam’ı tanımak isteyenler, birinin anlatımıyla hidayete ermek isteyenler, yer yüzündeki zalimlerin zulmü altında mazlum duruma düşürülmüş kardeşlerimiz için çabalayan vakıf insanlar çıktıkları yolculukta yanlarına yolcu bekliyor.
Yolculuk kendimizi denetlememize, dünya işleri ile yeterli miktarda daha az meşgul olmamıza, RABB'imize teslimiyetin lezzetini daha yoğun yaşamamıza, tefekküre, zikre, ibadete daha coşkuyla sarılmamıza yardımcı olur.
Herkesin elinden tuttuğu, cennete giden yolda tanımadığı insanlardan şahitlerinin olması ne güzel değil mi?
Yolda; zamana, gayrete, ilme, bilgiye, dayanışmaya, sevmeye, kuşatıcı olmaya, paraya, infaka ihtiyaç var.
Bunları biliyorsunuz. Bunlardan hangisi kimde var ise buyurun yola çıkın.
Yolda sizin İslami birikiminizden, yoldaki elde ettiğiniz tecrübenizden faydalanmak isteyenlerin de olduğun unutmayın. Nasıl ki, anne baba, usta, güngörmüş insanlar kazanımlarıyla kendisi gibi birisinin yetişmesine destek veriyorsa, yola koyulanlar, genç yolculara yoldaki tecrübeleri ile onları desteklemeli ve şekillendirmelidirler.
Hayırlı işlerde yarışmak için çıktığımız yolda, hayırlı işler yapabilmeyi RABB’im hepimize nasip etsin.
Umutlarını diri tutanların, gereğini yaparak sahaya inenlerin, birlikte yolculuk etme ruhuna sahip olanların tarihte hep kazandıklarını görmekteyiz. Tarih onların eliyle yazılmıştır.”
Selam ve Sabırla…21.11.2024
*Bu güzel yazıyı Vahap Yaman Bey yazıp gönderdi. Kendisine teşekkür ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?