Din-i İslam’ın Devamlılığı
Veysi ERKEN Dr.
“Din-i İslam’ın devamlılığı emr-i bilmaruf ve nehyi anil münker’e, inkırazı terkiyledir” tespitinde bulunmuş merhum Ahıskalı Ali Hayda Efendi.
Bu tespit ayetlerle sabittir.
Müslümanlar iyiliği yaşayıp kötülükleri engellemeye çalışmazlarsa yıkılıp yok olmaları mukadderdir.
Bugün Türkiye’de yaşanılan durum budur.
Her taraf kötülükler, ahlaksızlıklar, fuhuş, tecavüz, cinayetler artmış vaziyette ve millet yok olmaktadır.
Bunun sebebi “emr-i bil maruf ve nehyi anil munker” vazifesinin terkidir.
Toplumun devamı için Allah “Ey mü’minler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan seçkin bir topluluk bulunsun. İşte onlar, doğru ve kalıcı yatırım yapıp kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. Âl-i İmran-104” buyurur ve emr-i bil maruf vazifesini ifa eden topluluğu “Ey mü’minler! Siz, insanların iyiliği için yeryüzüne çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. Çünkü siz usûlünce iyilikleri ve güzellikleri emredip yayar; kötülük ve çirkinlikleri yasaklayıp önüne geçmeye çalışırsınız. Bunu da zâten Allah’a inandığınızdan dolayı, onun bir gereği olarak yaparsınız. Ehl-i kitap da iman etseydi, elbette kendileri için hayırlı olurdu. Gerçi içlerinde inananlar da var, fakat onların çoğu dinden çıkmış fâsıklardır. Âl-i İmrân-110” tavsif eder.
Toplumun devamlılığı için her ferdin “emri bil maruf” görevini ifa etmesi gerekir. Hz. Muhammed sav bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, gücünüz yetmiyorsa, dilinizle ona da gücünüz yetmiyorsa buğz ederek engellemeye çalışınız diye buyuruken günümüzde özgürlük maskesi adı altında iyi insanların kötülükleri engelleme vazifesi akamete uğratılmış durumdadır.
Toplumun iyiliği ve devamlılığı için ayette “Onlar Allah’a ve âhiret gününe inanır, iyiliği teşvik edip kötülükten sakındırır ve hayır işlerde birbirleriyle yarışırlar. İşte bunlar, sâlih kullardandır. Âl-i İmrân-114” biçiminde tebliğ görevinin ifa edilmesi gereği vurgulanır.
Vazifesini ihmal edenler, birbirlerini kötülüklerden engellemeyenler için “Onlar, yapmakta oldukları kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yaptıkları işler, gerçekten ne kadar kötü idi. Mâide-79” buyrulur.
Birler Hz. Muhammed’in sav yolunun yolcusu ve yönteminin uygulayıcısı olmaya ve İslam’ın daim olarak yaşanmasına devam edeceğiz inşallah. Ayette yöntem “Rasûlüm! Sen yine de af yolunu tut, iyiliği emret ve câhillerden yüz çevir. A’raf-199” olarak açıklanır.
Evet.
“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostu ve yardımcısıdırlar. İyiliği emir ve tavsiye eder, kötülüklerin önünü almaya çalışırlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, Allah’a ve Rasûlü’ne itaat ederler. İşte onlar, kendilerine Allah’ın merhametle muâmele edeceği seçkin kimselerdir. Şüphesiz ki Allah, kudreti dâimâ üstün gelen, her işi ve hükmü hikmetli ve sağlam olandır. Tevbe-77” ayeti mucibince yaşayıp her şeye rağmen “emri bil maruf ve nehyi anil munker” vazifesini ifa etmeye devam edeceğiz biiznillah.
Biliyoruz ki, “Din-i İslam’ın devamlılığı emr-i bilmaruf ve nehyi anil münker’e, inkirazı terkiyledir”
Selam ve Sabırla…11.08.2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?