2011 Yılı “İNSAN HAKLARI ÖDÜLLERİ”
Veysi ERKEN
Yeryüzünün tamamında “insan”ı yaratıldığı “hâl” üzerinde bir değer olarak kabul etmek ve onun “hakları”nı teslim etmek dilde kolay olsa da fiilde kolay olmamaktadır.
Ayrımsız olarak insanın haklarının savunulduğu alanda düşünmek, yürümek ve faaliyet göstermek cerbezelidir.
Buna rağmen bu alanda mücadele eden, hayatını feda edenler ve bedel ödeyenler vardır ve var olacaktır.
İnsanlığın bidayetinden beri “kabil”lere karşı “Habil”ler olmuş ve Cenabı Allah’ın maruf ölçüleri ve hudutları çerçevesinde “insan” ve “hak ve özgürlük”leri savunulmuştur.
Bunun için teşkilatlanmalar olmuş ve olmaya devam edecektir.
Zulüm var oldukça “mazlum ve mağdur”u savunacak teşkilatlar da olacaktır.
Önemli olan “hasbi” olmaktır “hesabi” değil.
İşte insanın hak, hukuk ve özgürlüklerini “hasbi” olarak savunan bir kuruluş.
Adı MAZLUMDER.
Ödül takdim gecelerine davet ettiler.
Geçen sene de katılmıştım.
Verdikleri ödüller ve dalları gerçekten güzel tespit edilmiş.
Tabiidir ki, ödülü hak eden binlerce kişi vardır.
Herkese verilemez.
Bilinen şudur ki, ödüller semboliktir.
Keşke herkese verilebilmiş olsa.
Bu sene verilen ödüller biraz daha anlamlı. Zira evrensel tarzda düşünülmüş. Başörtüsü mazlumu ve mağduru “Merve Kavakçı” Amerika’dan geldi geceye. Zalimlerin baskısıyla ülkesini terk etmek mecburiyetinde kalan bir mağdure.
Örtü mücadelesinin evrenselleşmesine katkı sağlamış bir mazlume. Vefa ödülünü elbette ki hak etmiştir. O ödülünü bütün mazlumlar adına almıştır. O sadece mücessem bir nişanedir.
Güney Afrika’da şehit edilen “İmam Abdullah Harun” da vefayı hak etmiş. Hayatı bilinmeli ve gençlere “usve” olarak sunulmalıdır.
Ya “Muhammed BUAZİZİ”.
O bedenen yok.
Diktatörlere karşı kendini feda etmiş ve bir meş’ale olmuştur.
Bir çiçekle bahar başlamış diktatörlerin dünyasında.
Ya darbecilere hukuk dersi veren Sacit Kayasu.
Yerinde bir seçim.
Her hukukçu darbecileri ve darbe heveslilerini mahkum ettirmelidir. Hiç olmazsa tevessül etmelidir. Mücadelene bereket Sacit bey.
Ya Mescid’ul- Aksa’nın bekçisi Raid Salah.
O ümmetin direnci.
Aksa her Müslüman’ın sevdası. Raid SALAH. Siyonist rejime karşı vazifeyi ifa eden bir hak ve özgürlük aktivisti. Bizlere sadece selamını değil Kudüs’ün fütuhat tefekkürünü yolladı.
Selam sana Ey Raid SALAH.
İnan Suver.
O gençliğini mahpushanede geçiren bir aktivist.
Ve sona doğru.
Ahmet Altan ve Cevdet Kılıçlar.
Darbecilerin korkulu rüyası Ahmet Altan.
Elbette ki, düşündüklerinin hepsine katılmak durumunda değiliz. Ama herkesin takdirini toplayacak bir darbe ve darbeci karşıtı.
Son dört yıla bakacak olursak bu ödülü çoktan hak etmiştir.
Basın dalındaki en güzel seçim her halde merhum Cevdet Kılıçlar’a verilen ödül olsa gerek.
O sefine-i Marmara ve ashabını yeryüzüne duyuran bir şehit.
Ecri ukbada.
Mekânı cennettir inşallah.
Ödülleri evrenselleştiren Mazlumder yöneticilerine teşekkür ediyorum.
Her şeye rağmen ayrımsız, ihlalsiz ve imtiyazsız bir dünyada özgürce yaşamak ümidiyle ödülsüz günler temenni ederim.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?