Şakilesi
Bozuk Güruh
Veysi ERKEN
“ŞAKİLE” insanın davranışlarında belirleyicidir.
Genel olarak insanlar “şakile”lerine
göre gruplarda yer alır.
Şakile “Bireyin sahip olduğu inanç ve idealleri, ahlâkî
değer ve tutumları onun kişiliğinin önemli unsurlarından birisidir. Kişiliğin
bu yönü daha çok çevreden, sonradan kazanılan özelliklerdir. İnanç ve ahlâk
açısından ortak amaç ve yol takip eden insanlar bu yönüyle benzer kişilik
özellikleri ortaya koyarlar. Şâkile’nin, bir yönüyle kişiliğin, sonradan
edinilen inanç, ideal ve ahlâkî yönünü de ihtiva ettiğini söyleyebiliriz. Zira
bu kavramın türetildiği "şekl"
kelimesi aynı yolda yürüyen insanlar arasındaki yakınlık ve bağı anlatır. http://www.igmg.org/tr/ haberler/yazi/kur-anda-sakile-kavrami.html ”
Bu durum Kur’an-ı Kerim’de “De ki: “Herkes kendi
şâkilesine göre hareket eder. Rabb’iniz kimin en doğru yolda olduğunu daha iyi
bilir.”İsra 17/84” biçiminde yer alır.
Bu gerçeklikten hareketle grupları
tahlil ettiğimizde nevzuhur olan cemadatı
haşhaşiyunun ataları gibi hareket ettiğini görürüz.
Her yolu mubah gören bu taife
herkesle işbirliği yapmayı, kullanabileceği herkese mikrofon uzatmayı ilke
olarak bilir.
Değersizliği değer edinmiş olan bu
taifenin ülkemize ve özellikle inanmış kesimlere zararı had safhadadır.
Her şeyi ters yüz etmede
mahirdirler. Ahlaksızlığı “erdem”, iffeti “ahlak” olarak sunabilmektedirler.
Onun için taraftarları hırsızlıkları mubahlaştırmaktadırlar.
Kısaca bu güruh ve başındakilerin
tamamı emir kulu olmaları hasebiyle Kur’anî
anlamda kutsalları yoktur.
Her kılığa girmeyi ve kendilerinden
görmedikleri herkesi ve her kesimi kötülemeyi marifet olarak telakki ederler.
Cemadatı
haşhaşiyunda yalan, talan, şantaj, casusluk ve işbirlikçilik had
safhadadır.
Bunlar yetmezmiş gibi döneklik
karakterleridir. Yüz seksen derecelik düzlemde rahatlıkla dönerler.
Düne kadar kötülediklerine –kullanabileceklerse-
yaltaklanmayı marifet olarak telakki ederler.
Ve bunu müntesiplerine bir fazilet
olarak benimsetirler.
Her türlü neşriyatını tahkik edinin
bu ahlaksızlığı görürsünüz. Kısaca rezileti
ahlak olarak edinmişlerdir.
Gezi zekâlıların eylemlerini bunun
için kutsamıştı bu taife.
Bugün ülkemizin aleyhine olacak her
türlü faaliyetin içinde bunun için varlar.
Mevlana’nın mesnevisinde ifade
ettiği gibi “derviş kılıklı” olarak karşımıza çıkabilmektedirler.
Gerçekte “avcı”dırlar.
Efendilerinin avcısı.
Cüppelerinden çıkarılmaları gerekir
ki, artık ülkemize zarar vermesinler.
Şakileleri topluma anlatılsın ki,
mizaçları gereği zimmetledikleri ortaya çıksın.
Ne diyelim.
Deşifre edilecekler mi?
Kolay değil.
Bilinen gerçek şu ki, atalarının
çözülmesi 300 yılı almıştı.
İnanmayan tapınakçılarla iç içe
olmuş “haşhaşi”lerin ibretlik
tarihini okusun.
Umarım ki, cemadatı haşhaşiyunun deşifresi üç yüz yıl sürmez.
Üç yılda biter de millet rahat eder.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?