Kuşatmayı Yarmak İçin Ebucehiller ve
Efendileri Olan İblisler Deşifre Edilmelidir
Veysi
ERKEN
15
Temmuz Ebucehillerin, Ebu Leheblerin ihanetidir.
15
Temmuz ne ilk ne son ihanet kalkışmasıdır.
Asırlardır Siyonist haçlı zihniyeti Truva
atları vasıtasıyla içimize elemanlarını sokmuş ve amacını gerçekleştirmeye
çalışmıştır.
İçimize sokulan Ebucehillerin, Ebuleheblerin
adları ve örgütleri değişebilir ama amaç ve yöntemler aynıdır.
Zira Siyonist haçlı zihniyetinin
kini ve nefreti dinleridir.
Her zaman kullanışlı eleman ve
örgütler bulmaya ve istihdam etmeye çalışmıştır ve çalışıyor.
İslam coğrafyasında oynanan oyun
budur.
Olay ve olgular doğru okunup tedbir
alınmazsa yıkım gerçek olur.
Afganistan’dan, Sudan’a, Somali’den
Türkistan’a, özellikle Türkiye’de, kısaca dünyanın her yerindeki İslam
coğrafyasına sirayet ettirilen mel’anet aynıdır.
Katar senaryosu da aynıdır.
Hedef Türkiye’dir.
Hedef İslam coğrafyasının Kalbi ve Beyni olan Türkiye’yi
dağıtmaktır.
Asırlardır elemanlar ve örgütler
içimize bir hançer olarak yıkım için sokuluyor.
En kötü hançer “din kisveli” olanıdır.
FETÖ din kisveli bir zehirli
hançerdir.
Bir önceki yazımda “FETÖ denilen yapı İslami değildir ve
hiç olmamıştır. Amacı Siyonist haçlı zihniyetine hizmettir. Kullandığı
yöntemler bu amaca yönelik olmuştur. Yalan, dolan, iftira, inkâr, hırsızlık
başlıca yöntemleridir. Her türlü ahlaksızlık bunlar için mubahtır.” İfadesini kullandım.
Safdiller ağır ifadedir diyor.
Tabii ki, bu yapının ağababaları bu
safdillere kıs kıs gülüyor.
Çünkü bu yapıyı oluşturanlar iyi
biliyor ki, bu yapı İslami hayatı tahrip ve İslam coğrafyasını dağıtmak
içindir.
Fetö, amacını kilisenin misyonu ile
tevhit etmiş ve yöntem olarak her ahlaksızlığı mubah görmüştür. Yöntem için
söyledikleri “Nihaî hedefe ulaşana
kadar, yani sonuca ulaşıncaya kadar, her yöntem, her yol mubahtır. Bunun
içerisine yalan söylemek de, insanları aldatmak da girer. hoCİA, s. 32”
Kısaca fetönün amacı ve yöntemlerini
izah eden binlerce delil vardır. Zaten kendi yazılarında bunu deklere
ediyorlar. Yukarıdaki ifade delillerden sadece bir tanesidir.
Kilisenin
misyonunun parçası olmak ve her yolu mubah görmek vazgeçilmez amaç ve
yöntemleridir.
Ebucehillerin bu yapısı
anlatılmalıdır. Milletimize bu yapının İslami olmadığı behemehâl izah
edilmelidir.
Kuşatmayı yarmak için bu gereklidir.
Siyonist haçlı zihniyetini bertaraf
etmek için Ebucehil örgütünün dışarıya kaçırılmış elemanları derdest edilmeli
ve efendileri de dâhil olmak üzere bunlardan hesap sorulmalıdır.
Bu yapılmadıkça kuşatma yarılamaz.
Bakınız iki yıl önce de Türkiye’nin
kuşatıldığını ifade etmiştim.
Ortada daha 15 Temmuz yoktu.
Ama ihanet şebekesi o gün de vardır.
Ve ihanet faaliyetlerini
sürdürüyordu.
İşte o yazı “Türkiye Kuşatılıyor
Türkiye
tehdit altındadır.
Hiç olmadık kadar.
Türkiye adeta kuşatılıyor.
Bunun belirtileri fazla.
Kuşatılmanın gayesi açıktır.
Siyonist haçlı zihniyeti bunu açıkça
ifşa etti.
Keryy tek devletten bahsediyor.
İsrail Filistin topraklarını ilhak etmeli diyor. NATO sekreteri Müslümanlar
için savaşamayız itirafında bulunuyor.
Putin devreye sokulmuş vaziyette.
Amerika, Rusya, Almanya, Fransa ve
devamı PYD’ ye yardım ediyor. Türkiye’ye silah çeken herkesi destekliyorlar.
Türkiye’ye duvar ördürülüyor.
İçte hendekler kazdırılıyor.
Tarih yok ediliyor.
Hepsi tek merkezden idare ediliyor.
Hedef İslam ve mazlum coğrafyaların
Kalbi ve Beynini dumura uğratmaktır.
Beyin ve Kalb durduruldu mu beden
iflas eder.
Türkiye kuşatıldı mı diğer alanların
talanı kolaylaşır.
Siyonist haçlı zihniyeti bunun
farkında.
Hedef Türkiye’yi içine kapatmak ve
yok etmek.
Bunun için bütün maşalarını ve
piyonlarını devreye sokmuş vaziyette.
Mantar gibi her gün bir yerden pıtrak
gibi fışkırıyor maşalar ve piyonlar.
İhanet şebekesi zil takıp oynuyor.
Ülkemizde meydana gelen her olumsuz
hadiseyi sevinçle karşılıyor maşalar ve piyonlar.
Medya denilen illetlerine bakın fark
edeceksiniz.
Her türlü melanetleri ayyukaya
çıkmış yapılanmaların dostlarına bakın. Kıble haline getirdikleri merkezlere
bakın anlayacaksınız.
Hani sokakta biri bağırmış “heyy
puşt” demiş.
Sokaktakilerin tamamına yakını sesin
geldiği tarafa dönmüş.
Heyy puşt diye seslenen zat bu kadar
puştun olduğunu bilmiyordum demiş.
Ülkemizi hedefe koyanların yanında
bu kadar puştun yer alacağını tahmin etmiyorduk.
Kimler yok ki?
Her kılıkta varlar.
Gazeteci mi?
Akademisyen mi?
Bürokrat mı?
Sanatçı mı?
Mebzul miktarda.
Ya dini görünümlüler.
Efendilerinin yanına kaçıyorlar.
Türkiye’nin kuşatılmasına müsaade
edilmemelidir.
Bu coğrafyanın tüm sevdalılarına
sesleniyorum.
Oyun büyük.
Uyanmak ve elbirlik oyunu bozmak
zamanı.
Unutulmamalı Türkiye son kale değil.
Tek kaledir.
Türkiye dimdik durabilmeli ve
dünyaya nizamat vermelidir.
Türkiye’nin çekildiği coğrafyanın
durumu malum.
Her yer kan revan içinde.
Her yer işgal altında.
Gün akılların, gönüllerin ve
yüreklerin Türkiye için birlikte çırpınma günüdür.
Mezhebiniz, meşrebiniz, etnik kimliğiniz
ne olursa olsun yürekler topyekûn vurmalı, gönüller birleşmelidir.
Tıpkı
merhum Abdurrahim Karakoç Ağabeyinin belirttiği gibi.
“Birleşin ey yolları Kur’an’da birleşenler
Birleşin
itikatta imanda birleşenler
Ayrılık
yakışmıyor, bölünmek günah bize;
Birleşin
ey secde-i Rahman’da birleşenler”
Kuşatmayı
yarmak, Ergenekon’dan çıkmak ve nizam-ı âlemi gerçekleştirmek için şimdi
birleşmek zamanıdır.9.12.2015”
Hulasa Kuşatmayı yarmak için
milletin dirliği ve birliği şarttır. Bu birlik ve dirlik İlayı Kelimetullah
doğrultusunda nizamı âlem emelini diri tutmakla mümkündür.
Selam
ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?