Başkalaştırılanlar ve Şarlatanlar
Veydi ERKEN
Bazı kavramları, düşünceleri ve
eylemleri unutturmamak gerekir. Zira unutmak pusudur.
Ülkemizin üzerine karabulutların ve
pusunun çökmemesi için uyanık olmak gerekir.
Unutursak, it itliğini düşman
düşmanlığını yapmaktan geri durmayacaktır. Siyonist haçlı zihniyeti dün olduğu
gibi bugün de içimize fitne fücuru sokmaya ve yaymaya çalışıyor ve çalışmaya
çalışacaktır. Bunu unutan pusunun içinde kalacak ve varlığımızı kaybetmemize
teşne olacaktır.
Özellikle Siyonist haçlı
zihniyetinin kurgusu olan pensilvanya şeytanları milletin içine fitne ve fücuru
yaymak için inanmış kitlenin önüne figürler koyarak onları başkalaştırmaya
çalışıyorlar.
Başkalaşma (istihale, metamorfoz); ”başka bir niteliğe, varlığa, duruma
dönüşmek, başka olmak, değişmek” anlamındadır. Başkalaştırmada özellikle “nefret”
kullanılır ve bu duygu ile “kitle”ye kimliği kaybettirilir. Özellikle “cumhur” ittifakını oluşturan
bileşenlerin başkanları üzerinde inşa edilmek istenen “başkalaştırma”da nefret temel ilke olarak kabul edildiğini
görüyoruz.
Üzülerek
belirtmeliğim ki, Devlet Bahçeli özelinde bir nefret söylemi geliştirilerek
kendini milliyetti, ülkücü, vatansever olarak tanımlaya kitle başkalaştırılarak
kimliklerinden koparılmışlardır.
Bir
parti kurdurularak bu nefret söylemi yaygınlaştırılmış ve bahsi geçen kitlenin
bir kısmı tanınmaz hale dönüştürülmüştür.
Dün
aynı saflarda omuz omuza olduğumuz, aynı saflarda beraberce secde ettiğimiz,
beraber ağlayıp beraber gördüğümüz insanlar kimlik ve kişilik kaybına
uğrayarak, domuz severlerin, ülkemizi dağıtmak isteyenlerin safına kaymış,
kaydırılmış oldular.
Tabii
ki, bu durum sadece MHP camiası üzerinde oynanıyor değildir. Recep Tayyip
Erdoğan’ın şahsı üzerinde geldiği camia üzerinde oynanmaktadır.
Camilerde
ilk safta yer kapmak için yarışanlar bugün Siyonist haçlı zihniyetine ram olmuş
ve başkalaştırılmıştır
Maalesef
kimlik kaybı had safhadadır.
Pensilvanya
şeytanlarının “algı operasyonu”
devam etmekte ve bilhassa geçmişte milli görüş ve ülkücü anlayışta büyük
tahribata yol açmaktadır.
Pensilvanya
şeytanları ülkemizin en büyük hırsızlarıdır. Hırsız derken sadece maddi
hırsızlıklarını kast etmiyorum.
Özellikle
manevi hırsızlıklarını kast ediyorum.
Bu
hırsızlar milletin inancını çaldılar ve çalmaya devam ediyorlar. Bu hırsızlıkla
kitle “başkalaştırılmak”ta olup her
şeye küfreder hale gelmektedir.
Özellikle
Sayın Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentimiz bu oyunu ve algı
operasyonunu bozmalarıdır.
Tedbirler
alınmazsa ülkemizin kaybı büyük olacaktır.
Zira
bu hırsızlar duygularımızı, heyecanımızı
ve inancımızı çalmaya devam ediyor, fitne/fücur tohumlarını serpmeye çalışıyor.
Zilletin
içinde olanları tahlil etmek tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu göstermeye
yetecektir.
Maalesef
bu başkalaştırma eylemleri beraberinde “şarlatan”lığı
da getirmiştir.
Bilindiği üzere
şarlatan ” mallarını ya da kendi
bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, dolandıran (kimse)”
anlamındadır.
Bilhassa İslam’ı tahrip babında “şarlatanlar”
faaliyetlerini hızlandırmıştır. Özellikle Kur’an-ı Kerimi anlaşılmaz kılmak ve
yaşanmaz hale getirmek için “Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Kur’anı yaşama biçimi
olan “sünneti” ilga çalışmalarına hız vermişlerdir.
Kur’an-ı Kerimi okuma, öğrenme,
anlama ve yaşama niteliklerinde uzak olan bu taife şarlatanlıklarını her tarafa
bulaştırmakla meşguller.
Oryantalist anlayışla sergiledikleri
faaliyetleriyle toplumu başkalaştırmakta ve İslam coğrafyasında var olan
farklılıkları derinleştirmeye gayret ediyorlar.
Bu şarlatanların faaliyetlerini Siyonist
haçlıların desteklediğinden şüphem yok. Dün lavrenslerin yaptığını bugün bu
şarlatanlar yapıyor maalesef.
Şimdi intibah zamanıdır.
İntibah olmazsa
başkalaştırılmışların ve şarlatanların topluma verdikleri zarar/ziyanı büyük
olacaktır.
Selam ve Sabırla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?