Tapınak Şövalyelerinden Bilderberge
Veydi ERKEN
Michael Baigent ve Richard Leigh tarafından
yazılan ve Muzaffer Renan Mengü tarafından dilimize kazandırılan “Mabet ve Loca” kitabını okuduktan
sonra yıllardır ülkemizi sömüren “dönme” ve boğazdaki aşiret”ten oluşan bir
grubun varlığı ile ilgili düşüncemdeki isabeti bir daha fark ettim.
Mabet ve Loca Tapınak Şövalyelerinin ortaya
çıkışının mafyalaşmasının ve masonik loca biçiminde etkisini sürdürüşünün
serüvenini anlatır. Kutsal dava kavramından uzaklaşma ve güçler mücadelesine
dönüşümün hikâyesidir kitap.
Mabet ve Loca sadece batı ülkelerindeki
oluşumun serüveni değil. Bu diğer ülkelere ve günümüze uzantısının bir
tarihidir.
Soygun düzeninin mimarları etkilerinin
günümüzde de sürdürmektedir. Özellikle Bilderberg toplantıları bunun tipik bir
misalidir. Bu toplantılara katılan yerli şövalyelerin rolleri deşifre
edildiğinde ülkemizdeki soygun düzeni zayıflar.
Ülkemizdeki soyguncu oligarşik yapılanmanın
öncüsü Bilderbergçilerdir. Bilderbergçilerin tamamı “boğazdaki aşiret”,“dönme” ve hempalarından seçilmektedir.
Bilderbergçiler başbakanlık, bakanlık, vekillik kisveleriyle veya bürokrat
kimliğiyle soygun düzeninin bir ayağını oluştururlar. Siyasetçi, bürokrat,
sanayici, tüccar artı vurucu tim eşittir tapınak şövalyeliği. Tıpkı diğer
ülkelerdeki gibi.
Bu kirli ilişkiler ağı yıllardır devam
ede gelmektedir. Ağ yıllardır bilindiği halde bir şey yapılamadı. Bunun başlıca
sebebi “ümit” olarak seçilenlerin
oligarşik yapılanmaya “piyon” olmalarıdır.
Bir başka ifadeyle “tapınağa çomak sokma” görevini yerine getireceklerine
“tapınak” mensubu olmaya çaba sarf etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bu gerçeği “kirli siyasetin ve bürokrasinin koruması altında yolsuzluk
ekonomisinden hayat bulanlar, toplum içinde kabul görmelerini sağlamak amacıyla
değişik sivil toplum örgütleri ve ‘Tapınak Şövalyeleri’ içinde yapılanmaya gittiler
Ve giderek bu örgütlerin yönetiminde söz sahibi oldular. Gündemi onlar tayin
etti. Halk onların tayin ettiği gündem çerçevesinde düşünmek, değerlendirmek
zorunda kaldı. Önemliği önemsiz, önemsizi önemli gösterdiler. Önemliği önemsiz
göstermek tekeli onların elindeydi...” cümleleriyle Sayın Tantan net bir
şekilde ortaya koydu. “Tapınak
Şövalyeleri”...
Bu tabirin kullanılması tam isabettir. Ve “Tapınak Şövalyelerinin Bilderbergçi
Siyasetçileri ve Bürokratları”nın kirli çamaşırları ve ilişkiler ağı mutlaka
deşifre edilmesi ve yönetilenlerin bilgilendirilmesi kaçınılmazdır.
“Yolsuzluk
ekonomisinden hayat bulanlara hayat veren siyasetçilerin tamamı Bilderbergçilerdir.
Milletini seven ilke ve ülkü sahibi yetkililerin ilk yapmaları gereken işlerden
birisi bunların üstüne gitmeleridir.
Aksi takdirde hortumun “baş taçları”
durumunda Bilderbergçi başbakanlar, bakanlar, vekiller ve tetikçiler durdukça
hortumlamaların ve y9oksuzluk ekonomisinin sonu gelmez.
Bilderbergçiler çözülmedikçe yolsuzluk
ekonomisinin ayakları her zaman harekete geçer ve piyonlar bulur.
Bilderbergçiler ayaklarını her zaman bürokratik devletin “güç” lü odaklarıyla destekler ve onlara koruma sağlar.
“Güç”lü
emeklilerin soygun düzeninin tapınakları durumundaki holdinglerdeki görevleri
bu tespitlerimizin bir göstergesidir.
Yolsuzluk ekonomisinin mimarları ve sahipleri
olan şövalyeler Bilderberg tipi toplantılarda aldıkları kararlarla beslemelerini
sivil toplum örgütleri adı altında örgütler ve bunları “maşa” olarak kullanarak
gündem değiştirir soygununu arttırır.
Son yıllardaki gündem hep bu şekilde
kurgulanmış ve soygun bütün hızıyla sürdürülmüştür. Yolsuzluk ekonomisinin
mimarları, sahipleri ve bundan beslenen piyonlar tapınağın şövalyeleri
durumundadır. Önemsizi yıllardır önemli diye yutturarak ülkeyi felç etmiş
durumdalar.
Duyguları yaralanmış milyonlar yaşanmaz
hale gelen ülkeden ayrılmak istemektedir. Araştırmalara göre ülkeden ayrılmak
isteyenlerin oranı yüzde doksan dörtlere ulaşmıştır.
Neden bu duruma gelinmiş olduğu herhalde
şimdi daha net anlaşılmaktadır.
Bu
memleketin sevdalıları tarafından yapılması gereken iş “Tapınak Şövalyeleri”ni be Bilderbergçi şeflerini isim isim deşifre
edilmesi ve cezalarının hukuk yoluyla verilmesini sağlamadır.
Netice-i kelâm bu millet kendi değerlerini
yaşayarak huzura kavuşmak istiyorsa siyasetçi, bürokrat, sanayici, mafya,
bankacı kılığında oluşturulan tapınağı çözmek ve şövalyelerini hukuk yoluyla
cezalandırmak durumundadır.
Ahlakının daha fazla bozulmasını
istemeyen millet tapınağı çözmek mecburiyetindedir. Millet ya bunu yapacak ya
da batacak.
“Yolsuzluk
fahişelikten daha kötüdür. Fahişelik bir tek insanın ahlakının bozulmasıdır.
Oysa yolsuzluk tüm toplumun ahlakını tehlikeye düşürür” tespitini yapan
siyasetçiye büyük bir görev düşmektedir. Bu görev Tapınak Şövalyelerinin
Türkiye ayağının liderleri olan Bilderbergçi siyasetçileri açıklama ve gereğini
yerine getirmedir.
Selam ve Sabırla… 31.12.2000. Biraz hatırat olsun diye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?