Ulema ve Umera
Veysi Erken
Yazıya başlamadan önce yaptığım ilk iş euzu besmele
okumak ve hamdu sena ile dua etmektir.
Sonra iki merhum şahsiyetin sözlerini unutmadan
yazıya başlarım.
Merhum Galip Erdem bir yerde yazmaya
başladığında giriş cümlesi "belki inandıklarımın hepsini yazmam ama,
inanmadıklarımı asla yazmam" diye şerh düşerdi.
Merhum S.Ahmet Arvasi ise " başkasının
gündemiyle yazmayacağım" diyordu.
Bu iki ifadeyi düstur edinmeye çalışıyorum.
Gayret bizden tevfik Allah'tan inancıyla
yazmaya çalışıyorum.
Cenabı Allah bizleri sıratı mustakim üzere
hidayetini nasip etsin.
Böyle bir girizgahı günümüzün Umera ve ulema
zannedilen kesimin olay ve olgular karşısında takındığı tutum yüzünden yaptım.
Maalesef ulema ve umera dediklerimizin
ekseriyeti uyurgezer durumdadır.
Herhangi bir olay veya olguya zamanında ve
zemininde görüş beyan etmiyorlar.
Olay veya olgu gerçekleştikten ve olumsuz etkileri
görüldükten sonra klevye kahramanlığı yapıyorlar.
İki misal vereyim.
Birincisi malum 6251 ve 6284 sayılı kanunlar.
Bilinen adlarıyla İstanbul sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele.
Her iki kanun, kanunlaşma sürecinde maalesef
ulema ve umeradan ses çıkmadı.
Biz yazarken niye yazıyorsun diyen günümüzün
klevye kahramanlığı yapan dostlar (!) vardı.
İkinci misali gunumuzle ilgili olsun.
Malum ister laboratuvar ortamında, ister tabii
yolla çoğalmış olsun.
Fark etmez.
Bir virüs hayatımızı alt üst etti.
Teferruatına ve tafsilatına girecek değilim.
Bu durum bilhassa maarif camiasının
maneviyatını tahrip etmiştir.
Zira, eğitim camiası da hazırlıksız yakalandı.
Özellikle üniversite öğrencileri tamamen
hazırlıksız yakalandı.
Ders alet ve edevatını almadan şehirleri ve yurtları
terketti.
Uzatmaya gerek yok.
Mevcut durum belirsizliği beraberinde
getirdi.
Belirsizlik tükenmişlik sendromu oluşturdu.
Bu duruma da geçmişte olduğu gibi ulema ve
umera sessiz.
Üç maymunu oynama hikayesinden ilham alınmış
bir sessizlik.
Cumhurbaşkanı gayret ediyor.
Ama ulema ve umera sessiz.
Bu konuda tefekkür edenlere de yahu niye görüş
belirtiyorsunuz mealinde akıl vermeye çalışıyorlar.
Bu milletin bir sevdalısı olarak milletimiz
bunalıma girmesin. Bu afeti mümkün olduğu kadar az hasarla anlatalım diye çaba
harcıyoruz.
Geliniz çözüm için çaba harcayın.
Ulema denilen bireylere diyorum ki, benim
çözüm teklifim açık.
Belirsizlik ve tükenmişlik duygusunu ortadan kaldırmak
için son sınıf öğrencileri mezun ara sınıf öğrencileri bir üst sınıfa geçmiş
kabul edilsin.
Çünkü, bilgi ve beceri eksikliği giderilir.
Duygusal çöküntünün tamiratı zor.
Sizin bir teklifiniz ve çözümünüz varsa sessiz
kalmayın.
İş işten geçtikten sonra klevye kahramanlığı
yapmayın lütfen.
Önemli olan bayrağı zamanında ve yerinde
dikmektir.
Özellikle maarif ve sağlık ulema ve umerasından
ses bekliyoruz.
Huuuuuu.,.... (D)uyuyormusunuz?
Selam ve sabırla...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?