Millet-i Merhume Olmamak ve Şahlanmak İçin
Veysi ERKEN
Bugünün fitne ve fesat üretim merkezi durumunda olan masanın maşaların dedeleri olan İttihatçı ve jöntürk ekibi 1908 yılında yönetime el koymuş ve ülkeyi dağıtmaya başlamıştır.
Milletin arasına fitne ve fesat sokulmuş, ümmet adeta birbirini doğramaya ve Siyonist haçlı zihniyetinin emellerine hizmet etmeye başlamıştır.
Bu hengâmede Mehmet Akif millet-i merhumeye dönüşmememiz için uyarıda bulunuyor.
“Veriniz baş başa, zira sonu hüsranı mübîn,
Ne hilafet kalıyor ortada, billahi ne din!
Medeniyet size çoktan beridir diş biliyor,
Evvela parçalamak, sonra da yutmak diliyor.
Arnavutlar size ibret olacakken hâlâ,
Ne bu şûrîde siyaset ne bu fasit dava?
Görmüyor gittiği yanlış yolu zannım çoğunuz,
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duyunuz, ben ki Arnavut'um,
Başka bir şey diyemem. İşte perişan yurdum!"
Evet.
Türkiye’de yaşayan her mümin Müslüman fert Biden’lerin, Soros’ların, Bolton’ların oyunlarını bozmak ve Türkiye’yi şahlandırmak için “el ele” vermekle mükelleftir.
Zafer İslam’ın olabilmesi için heyecan, gayret ve çaba gerek. Tevhidi korumak için gerekirse şairin dediği gibi kanımız ve canımızla mücadele etmeliyiz ki, Türkiye yüzyılı olsun.
“Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.” İfadesinde yerini bulduğu gibi şanlı olabilme zamanıdır Bolton’ları, Sorosları, Bidenleri ve piyonlarını def etmek için.
Evet.
Millet-i merhume olmamak ve şahlanmak için şimdi birlik zamanı, uyanık olma zamanı yoksa. Yoksa şairin tarifinde belirttiği gibi oluruz.
Bunca zamandır
uyudun, kanmadın;
Çekmediğin kalmadı, uslanmadın.
Çiğnediler yurdunu baştanbaşa,
Sen yine bir kerre kımıldanmadın!
Ninni değil
dinlediğin velvele...
Kükreyerek akmada müstakbele,
Bir ebedî sel ki zamandır adı;
Haydi katıl sen de o coşkun sele.
Karşı durulmaz,
cereyan sîne-çâk...
Varsa duranlar olur elbet helâk.
Dalgaların anlamadan seyrini,
Göz göre girdâba nedir inhimâk?
Dehşet-i mâzîyi getir
yâdına;
Kimse yetişmez yarın imdâdına.
Merhametin yok diyelim nefsine;
Merhamet etmez misin evlâdına?
Bizler sadece kendimize ve günümüze değil, gelecek nesillerimize ve bütün ümmete de merhametle mükellefiz.
Aksi takdirde İstikbalimizi ve istiklalimizi kendi ellerimiz ve oylarımızla Siyonist haçlı zihniyetinin Biden’lerine ve dahi tasmalı uşaklarına teslim etmiş oluruz.
Haydi, durma “Çağrımız İslam’da dirilişedir” ülküsü peşinde koş ve Millet-i merhume olmaktan kurtul.
Şimdi oylarımızla ihya ve inşa vaktidir.
Unutmayalım ki, İttihatçıların bidenci torunları yıkım faaliyetindeler. Değişmez emelleri Türk, İslam ve mazlum coğrafyaların “kalbi” ve “beyni” olan Türkiye’yi zaafa uğratmak ve yok etmektir.
Ve.
Unutmayalım ki bir ”oy” çok şeyi kurtarır. Bidencilerin oyununu bozar, tuzaklarını başlarına çalar.
Hani atalarımız “bir çivi bir nalı, bir nal bir at’ı, bir at bir süvariyi, bir süvari bir orduyu, bir ordu bir milleti kurtarabilir” derlerdi ya.
Aynı şekilde bir “oy” çok şeyi değiştirebilir. Siyonist haçlı zihniyetini ve şürekâsını hezimete uğratır.
Selam ve Sabırla…04.04.2023
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?