12 Kasım 2025 Çarşamba

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti

Veysi ERKEN Dr.

Bugün Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyetinin kuruluş yıl dönümü.

Türkistan coğrafyasında Müslüman Türklerin Çinliler ve Ruslarla savaşları yüzyıllardır devam ediyor.

Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, Afganistan, Azerbaycan, Doğu Türkistan, Kafkanistan ve irili ufaklı özerke bölgeler asırlardır savaş alanı olmuş ve olmaya devam ediyor.

Günümüzde özellikle Doğu Türkistan bölgesinde kan, gözyaşı, zulüm, işkence ve soykırım bütün şiddeti ve vahşetiyle sürdürülüyor. Dünya sessiz bir şekilde, gözlerini kapatmış vaziyette duruyor.

Savaşları önlemek ve huzuru sağlamakla görevli olduğu varsayılan Birleşmiş Milletler Teşkilatı denilen yapı tam bir “Bir LEŞ miş m İLLETLER”  cesedi olarak Siyonistlere hizmet ediyor.

Evet.

Dünyanın bakar körlüğünün devam ettiği zaman diliminde “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” 12 Kasım gününde ilan edilmişti.

12 Kasım 1933 ve 12 Kasım 1944 tarihlerinde Doğu Türkistan coğrafyasında soykırımcılara karşı mücadele İslam Cumhuriyetinin ilanı ile taçlandırılmıştı.

Ama dünyanın körlüğü ve zalimleri alkışlaması nedeniyle özgürlük ve bağımsızlık kısa sürdü..

“12 Kasım 1933 Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin ve tekrar yine 12 Kasım 1944 Doğu Türkistan Cumhuriyetinin Kuruluşunun yıl dönümü ve bu çifte cumhuriyetimiz Doğu Türkistan Bağımsızlık hareketinin meşruiyetini ve haklılığını ispatlayan yegâne tapusudur.

Kaşgar'da 12 Kasım 1933'te kurulup yıkılan cumhuriyetimiz tekrar 12 Kasım 1944 de Gulca'da kurulmuştur ve tekrar Rus ve Çin işbirliği ile 1949 da Çin işgaline geçmiştir. 12 KASIM 1933 VE 1944'DE KURULAN DOĞU TÜRKİSTAN CUMHURİYETLERİ

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti tapusu sahiplerine iade edilmelidir, edilecektir inşallah.

Unutulmamalıdır ki özgürlük ve bağımsızlık mücadele olmadan kazanılmaz, tapusu iade edilmez. Bağımsızlık bir ve bütün  olarak mücadele ile mümkün olur.

“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinize düşman idiniz de Allah gönüllerinizi birleştirdi ve O’nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi Allah kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki doğru yolu bulasınız. Âl-i İmrân- 103” ayetinin emri bunu gerektirir.

Bu ayetin emrine sarılanların sayesinde Türkistan İslam ile ilk şereflenen coğrafyalardan biridir. Bilhassa Talas savaşından sonra İslam hızlı bir şekilde intişar etti.

Atalarımız ile birlikte her kavim ve kabileden insan fevc fevc İslam’la şereflendiler.

Sonra Kur’an'dan ve sünnetten uzaklaştılar kavim ve kabileler, birbirlerini yok etmeye çalıştılar ve böylece hem hâkimiyetlerini hem de medeniyetlerini kaybettiler.

İlim irfan mekânları olan Buhara, Semerkand, Kaşgar, Kandahar, Belh, Tirmiz ve bütün şehirler ve yerler harab ve turab edildi iç kavgalar ile.

Tabii ki, yüzyıllar boyunca zulümler ve katliam da devam etti ve ediyor.

Kâh Çin işgali, kâh Rus bu durumdan faydalandı. İslam ile ihya olan gönüller, kalpler ve bedenler imha edildi, coğrafya talan edildi ve ediliyor.

Doğu Türkistan’da İşgal ve imha hareketleri hiç bitmedi. Rus ve Çinlilerin yanına İngilizler, Amerikalılar, Fransızlar, Almanlar ve şürekâları, iltisaklıları ve piyonları olan bütün yamyamlar katıldı.

Her şeye rağmen Müslümanlar hep var oldu coğrafyada bütün zulümlere ve katliamlara rağmen. Ama Müslümanlar da düşman itlerinin fitneleriyle birbirine hep silah çektiler, birbirini imhaya devam ettiler.

Katliamlar dün olduğu gibi hala devam ediyor Urumçi’de, Kaşgar’da Kabil’de, Mezar-ı şerifte, Kandahar’da, Keşmir’de.

Her yer İslam coğrafyası ve her yerde katliam, kan ve zulüm.

Bu coğrafyanın, Doğu Türkistan’ın sükûn, huzur ve selama, özgürlüğe, bağımsızlığa ihtiyacı var. Türkiye’ye ihtiyacı var.

Dolayısıyla İslam ve Mazlum coğrafyaların “kalbi” ve “beyni” olan Türkiye’nin Türkistan coğrafyasına, Doğu Türkistan’a el atma zamanı gelmiş, hatta geçmiştir.

Türkiye orada olmalıdır ki, Türkistan coğrafyasında “barış” sağlansın ve “selam” olsun.

Unutulmamalıdır ki Doğu Türkistan’ın kurtuluşu da ancak birlik ve bütünlükle mümkün olacaktır.

12 Kasım günü Doğu Türkistan’ın ve bütün mazlumların özgür, bağımsız günlerinin başlangıcı olsun duasıyla.

Gayret bizden Tevfik Allah’tan...

Selam ve Sabırla…12.11.2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu Yazı Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?